Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Mirasçıların hak sahipliği miras hukukundan değil doğrudan doğruya sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmaktadır. Sosyal güvenlik hukuku bakımından hak sahipliği ise mirasçılık sıfatından değil doğrudan doğruya ilgili kanundan kaynaklanmaktadır. Davacılara isabet eden emekli ikramiyesi terekeye dahil olmayıp davacılara ait olduğu" gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2018/32506 Esas sayılı dosyası üzerinden emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

iptali ve müvekkilinin hak sahipliği ve zilyetliğinin tespiti ile davalı adına çıkan tapunun iptali ile bu bölüm tapusunun da müvekkili adına tescilini talep etmiştir....

parsel sayılı taşımaz üzerinde yer alan evinin muhtemel heyelan afeti riski altında bulunduğundan bahisle, 7269 sayılı Kanun kapsamında hak sahibi olarak kabul edilmemesine dair 10/02/2012 tarihli Adıyaman Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Adıyaman Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 15/03/2018 tarih ve E:2015/4675, K:2018/1473 sayılı kararıyla usulden bozulması üzerine bozma kararına uyularak, dava konusu işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir....

    ve dava dosyası içerisinde tarafların iddia ve savunmaları itibariyle, dava konusu uyuşmazlıkta 5846 sayılı FSEK'dan kaynaklanan hak sahipliği öne sürülmediği gibi Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında 554 sayılı ve yine Markaların Korunması Hakkında 556 sayılı KHK'ların uygulama yeri de bulunmamaktadır....

      D A N I Ş T A Y ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2003/728 Karar No : 2004/1680 Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar) :1- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı - ANKARA 2- Kocaeli Valiliği - KOCAELİ Vekili : … Karşı Taraf (Davacılar) : … Vekili : … İsteğin Özeti : Davacıların İzmit'de bulunan ve depremde ağır hasar gören konuttan dolayı hak sahipliği için yaptıkları başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, ......

        nın veraset ilamının dosyaya sunulmuş olduğu anlaşıldığından, Erzurum Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/857 Esas ve 2015/780 Karar sayılı dosyasında yeralan dilekce ve eklerinin bir örneğinin işbu dosya arasına alınarak, mahkemece ilgilisinden, diğer maliklere ait veraset ilamları da temin edildikten sonra, taraf teşkili sağlanıp, sonucuna göre işin esasına girilerek hak sahipliği kesinleşinceye kadar tespit edilecek bedelin 3'er aylık vadeli hesaba aktarılmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle sair hususlar şimdilik incelenmeksizin davacı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asiye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/66 Esas - 2017/50 Karar sayılı dosyasında açılan muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulü ile bağ omcalarının davacı ... tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verildiği ve kararın 20.12.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından; ...’yı davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip taraf teşkili sağlandıktan sonra, tespit edilen muhdesat bedelinin hak sahipliği kesinleşen ...’ya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Kabule göre de; a- Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma kararı ile bloke edilen bedel mahsup edildikten sonra kalan fark bedel olan 39.506,88-TL bozma ilamı öncesi depo edildiğinden, bu bedele ilk karar tarihi olan 14.01.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, tüm bedele yasal faiz işletilmesi ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin açıkça gösterilmemesi, b- Davacı idare tarafından fazla depo edilen 13.613,86-TL’nin davacı idareye iadesine karar verilmesi...

            bahisle davacıların zilyetlik iddialarını yerinde görmemiş olmasının açıkça haksız olduğunu, sözde sözleşme içeriğine bakıldığında zilyetlik konusunun temellerini oluşturan "teslim etme" fiilinde eser bulunmadığını, 1946 yılında çıkarılan, 09.10.1946 T. 12/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, tapusuz taşınmazın bir başkasına satımında, hukuki işlemin gerçekleşmesi yanında eylemli olarak taşınmazın tesliminin şart olduğunu, tanık beyanlarından görüleceği gibi davalı T6'yı kimsenin tanımadığını, tam aksi şekilde de müvekkilleri ve murislerinni tüm bölge halkı ve yerel kişilerce tanınmakla beraber yerin kullanımı konusunda kimse davacılar aleyhinde beyanda bulunmadığını ve dava konusu yerin zilyetliği ile ilgili davacılar ve murisleri lehine tanıklık yaptıklarını, satış olgusu hukuki bir işlemi, zilyetlik ve zilyetliğin sürdürülüş biçimi ise hukuki bir fiil ve de eylemli durumu ifade ettiğini, eylemli ve fiili duruma aykırı düşen kayıt ve belgelere değer verilemeyeceğini, dosyada...

            Dolayısıyla, 5846 sayılı FSEK uyarınca eser sahibine tanınan mali ve manevi hak ve yetkileri herhangi bir sözleşme veya izne tabi olmaksızın elde eder. Bu bakımdan, somut olayın çözümünde FSEK'in 4110 ve 4630 sayılı kanunlar ile değişikliğinden önceki ve sonraki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. 4110 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki FSEK 8. maddesi uyarınca sinema eserlerinin eser sahibi için koruma süresi 20 yıl ile sınırlı iken, 4630 sayılı Kanun ile sinema eserleri hakkındaki uzatılmış koruma süresinin eser sahiplerine avdet etmesi neticesinde dava konusu filmlerin yapımcısı olan davalı şirket halen söz konusu eserler üzerinde tüm mali haklar kapsar şekilde eser sahipliği hakkına sahip bulunmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 17.08.1999 tarihinde meydana gelen depremde davalı ya ait evin yıkıldığı gerekçesiyle 7269 sayılı kanun uyarınca çekişme konusu 2 numaralı bağımsız bölümün komisyon kararı ile davalı adına tescil edildiğini, ancak davalıya ait depremde yıkılan evin inşaat halinde olduğunun tespiti üzerine 24/04/2007 tarihli komisyon kararı ile davalının hak sahipliği kararının iptal edildiğini, ilgili kararın iptaline ilişkin davalının açtığı idari davanın da ... 1.İdare Mahkemesinin 2007/1177 Esas 2011/519 sayılı karar ile reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile hazine tesciline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu