TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Davacı şirketin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla 1.923.617,86 TL tutarlı ve 30/07/2019 tarih ve 4406 sayılı haciz bildirisi uyarınca banka hesabına uygulanan e-haczin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Söz konusu haciz bildirisinin hangi haciz varakaları ve takip dosya numaralarına istinaden düzenlendiğini gösteren belgenin incelenmesinden, hacze dayanak olarak davacı şirket adına düzenlenmiş 40 adet ödeme emrinin bulunduğu fakat Mahkemece haczin dayanağının sadece 20/11/2018 tarih ve 38 takip numaralı ödeme emri olduğu değerlendirilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda, 05.01.2015 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; şikayetin, menkul hükümlerine göre yapılan haczin kaldırılmasına matuf olduğu, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise şikayetçinin taşınmaz hükümlerine göre haciz konulmasını talep ettiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi uyarınca hakim taleple bağlıdır. Talep edilmeyen bir konuda inceleme yapıp, karar vermesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak şikayet konusu hakkında karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak, talep olmadığı halde, taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren yazılı belgeye istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, istem uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, borç senedindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz kararından 2 gün sonra 25.12.2009 tarihinde alacaklı tarafından icra takibi yapıldığı, icra takibinden sonraki itirazları inceleme görevinin icra mahkemesine ait olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
haczin düştüğü belirtilerek kabulüne karar verildiği görülmektedir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin başlattığı takipte borçlunun alacaklı olduğu takip dosyasına 02/07/2013 tarihinde haciz konulduğunu, dosyaya yapılan ödemeye istinaden icra müdürlüğü tarafından ilk haczin davalının alacaklı olduğu takip dosyasından konulduğunu dayanak göstererek sıra cetveli yapılmak üzere bedelin...22. İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, oysaki davalı tarafın alacaklı olduğu bu dosyadan 12/10/2010 tarihinde konulan haczin takibin işlemden kaldırılması sebebiyle düştüğünü, yenileme sonrası yeni bir haciz müzekkeresi gönderilmediğini ileri sürerek, düzenlenen sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009/5519 Esas sayılı takip dosyasında 7.7.2009 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, müvekkillerinin Bektaşlar Grup adı altında servis taşımacılığı alanında faaliyet gösterdiğini, araç parkurunun yeterli olmaması nedeniyle taşeron firmalardan kiraladıkları araçlarla bu hizmetin gerçekleştirildiğini, takip borçlusu olan şirketin de onlardan biri olduğunu, müvekkilleri ile borçlu şirket arasında bu şekilde mal ve hizmet alımı dışında herhangi bir bağlantı bulunmadığını, haczin müvekkilinin adresinde gerçekleştirildiğini mahcuzların demirbaşa kayıtlı olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması ile tazminat talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili haciz sırasında borçluya ait evrak bulunduğunu işçilerin borçlu şirketin haciz mahallinde bulunduğunu beyan ettiklerini, davacı ile borçlunun muvazaalı hareket ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İhtiyati haczin kaldırılması, meskeniyet K A R A R Haciz konulan taşınmazın tapu kaydı eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın Mahalline İADESİNE, 26.06.2014 tarihinde karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczin kaldırılması K A R A R ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2012/14401 Esas sayılı dosya aslının incelenmek üzere GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacıların haczin kaldırılması talepleri yönünden olumlu yada olumsuz karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 06/12/2018 gününde oybirliği ile karar verildi. .........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafından, hakkında başlatılan ve kesinleşen genel haciz yoluyla ilamsız takip sebebiyle emekli maaşına konulan haczin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece, borcun fazlasiyle ödendiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26/1. maddesinde; hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır....