"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali, haczin kaldırılması ve prim borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde takibin iptali nedeniyle ödeme emrinin iptali hakkında karar verilmesine yer olmadığına, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No :193-587 Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
İş Mahkemesi Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili ve davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya borca ilişkin ödeme emirleri ile haczin dayanağı olan bilgi ve belgeler kurumdan istenerek, gelen yazı cevapları dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mevkii 22 Pafta 423 Ada 292 parseldeki gayrimenkulün üzerine konulan haczin kaldırılması, diğer gayrimenkuller ile araçlara konulan haczin devam etmesini talep ettiği, davalı Kurum tarafından talebin reddedilmesi üzerine aynı taleple işbu davanın açıldığı, son duruşmada, keşif yapılan taşınmaz üzerindeki haciz baki kalmak kaydıyla diğer taşınmazlar ve iki araç üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edildiği ve mahkemece talep gibi karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm yerinde görülmemiştir. 1-Davacının talebi ile son celsedeki beyanı dikkate alındığında, sonraki beyanın ıslah olarak değerlendirilmesi ve buna göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. 2- Dosya kapsamında her ne kadar hacizlere dayanak ödeme emirleri, yapılandırma evrakları ve buna dayalı olarak dava dışı şirketin borçlarına dair evraklar var ise de, hacizlerin konulduğu tarih itibariyle şirketin kuruma olan borcu net olarak belli olmadığından, mahkemece öncelikli olarak yapılması gereken, her bir haczin konulduğu...
haczin devamına,,karar verildiği; Bölge Adliye Mahkemesi' nce ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ile davacı borçlunun maaş ve ek ders ücreti toplamının ¼’ü oranında hesap edilen 1.262,62 TL üzerinden haczin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz tarihi itibariyle tapuda her ne kadar müvekkilleri adına henüz tescil yapılmamış ise de, TMK'nın 705. maddesi gereğince haciz tarihi itibariyle taşınmaz mülkiyetinin daha sonra kesinleştiği anlaşılan mahkeme kararı ile müvekkillerine geçtiğini, bu nedenle haczin kaldırılmasında hukuki yararlarının bulunduğunu, kaldı ki bu taşınmazları borçlunun hak etmeden üzerine geçirdiğini, bu hususun mahkeme kararı ile de tespit edildiğini, taşınmazlar üzerine konulan 06.06.2016 tarihli hacizlerin düşmüş olduğunu, satış avansının 22.09.2020 tarihinde haciz yenilenmeden yatırıldığını, bu nedenle haczin kaldırılması gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca, hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır....
Dava konusu alacak son olarak 17/05/2018 tarihinde icra müdürlüğü tarafından ödenmiş olmasına ve 05/07/2018 tarihinde haczin kaldırılması Kars 1. İcra Müdürlüğü'nden talep edilmesine rağmen haczin kaldırılması talebimiz icra müdürlüğünce reddedilmiştir.İcra müdürlüğünce ret sebebi olarak Kars İcra Hukuk Mahkemesinde devam eden 2017/89 Esas sayılı dava ve dosya hesabına karşı yapılan itiraz ileri sürülmüştür. Ancak bu her iki ret sebebi de yerinde değildir şöyle ki; Öncelikle Kars icra hukuk mahkemesinde görülmekte olan dava sırasında borcun ödenmiş olması hukuken haczin kaldırılmasına engel teşkil etmemekte olup kaldı ki davalı taraf olan T4 tarafından da 26/06/2018 tarihli duruşmada müvekkilimiz T2 tarafından borcun tamamının ödendiği ve davanın konusuz kaldığı ileri sürülmüştür....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Temyiz istemine konu edilen kararın; dava konusu haczin, … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur. Dava konusu haczin dayanaklarından olan … tarih ve … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen temyiz isteminin Danıştay Üçüncü Dairesinin 24/05/2021 tarih ve E:2021/18, K:2021/2580 sayılı kararıyla aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle reddedildiği anlaşıldığından, Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle haczin değinilen kısmın kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE: Talep, fatura ve BA-BS bildirimlerine dayanılarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir. İhtiyati haciz isteyen-davacı 16/03/2021 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile müvekkili şirketin sulh olduğunu, bu nedenle davadan feragat edildiğini, feragat beyanının kabulünü talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden-davalı ise 16/03/2021 tarihli dilekçesi ile, davanın taraflarının sulh olmaları nedeni ile davacı tarafın feragat talebini kabul ettiklerini beyan etmiştir. Tarafların sulh olmaları sonucu davacı davasından feragat etmiş olup, bu aşamada ihtiyati hacizin kaldırılması talepli istinaf incelemesi de konusuz kalmıştır. Bu sebeple istinaf başvurusunun reddi gerekmektedir....
Bu nedenlerle alacaklı vekilinin karar düzeltme dilekçesindeki taleplerinin kabul edilerek dairece maddi hata neticesinde verilen 17.03.2014 gün, 2013/12604–2014/4368 sayılı temyiz dilekçesinin reddine dair kararının ortadan kaldırılması gerekmiştir. Yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre davaya konu haciz, alacaklı vekilinin talebi üzerine 20.09.2012’de konulmuştur. Davalı alacaklı taraf, 12.03.2013’te dava dilekçesinin tebliği ile istihkak iddiasından haberdar olduğu halde haczin kaldırılması yönünde bir girişimde bulunmadığı gibi davayı kabul de etmemiştir. Ne var ki, haciz İcra Müdürlüğü tarafından 13.03.2013’te re’sen kaldırılmıştır. Somut olayda, 1086 sayılı HUMK’nun 94/2. maddesinin ve karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesinin uygulanma koşulları gerçekleşmemiştir....