DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet; ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
Karar: Alacaklı vekili her ne kadar 450.000,00 TL tahsilat yönünden harcın alınarak haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, Covid 19 salgını nedeni ile Cumhurbaşkanı'nın 22 Mart 2020 tarih, 31076 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 21 Mart 2020 tarih ve 2279 sayılı kararı gereğince nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin 15/06/2020 tarihine kadar durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından, taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasının 3. şahısların haklarına halel getirebileceği nazara alınarak 15 Haziran 2020 tarihi sonrası talep edilmesi ve Yargıtay kararları doğrultusunda takip miktarı üzerinden % 4,55 oran dikkate alınarak tahsil harcının ikmal edilmesi halinde talebin değerlendirilmesine, İtiraz ve şikayeti kabil olmak üzere karar verildi....
AHM’nin 2001/142-2003/9 E.K.sayılı kararı ile bu ödemeye dayanak 03.8.2000 tarihli genel kurul kararının iptal edilip Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, tasfiye davalarında gerçek değerin ödenmesi halinde haczin kalkacağı, somut olayda gerçek değer değil, defter kayıtları üzerinden belirlenen nominal değere göre borç yatırıldığı için haczin sona ermeyip devam ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, nominal değer üzerinden borç yatırıldığı için alacaklı tarafın tatmininin söz konusu olmadığı, haczin kaldırılmasına ilişkin İcra Müdürlüğü işleminin şikayeti ... İcra Tetkik Mercii’nce süresinde yapılmadığından reddedilmiş ise de genel hükümlere dayanan bu dava için kesin hüküm oluşturmayacağı, davalı taraf vekillerine gerçek değer üzerinden hesaplanan miktarı icra dosyasına yatırmaları için ... kez süre verilmesine rağmen ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye sonucunda borçlular ..., ... Özet ve ...'...
de kain 168 ada, 10 parsel, 8 nolu bağımsız bölüm sırasında kayıtlı taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK.nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK.nun 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir....
İcra Müdürlüğü’nün 2012/1517 sayılı Talimat dosyasında yapılan 11.10.2012 günlü hacze ilişkin asıl icra dairesinin 15.10.2012 tarihli kararla İİK’nun 99. maddesinin uygulanmasını kararlaştırarak dava açması konusunda alacaklı tarafa 7 gün süre verdiğini, borçlu ve üçüncü kişi arasında organik bağ bulunması istihkak iddiasının muvazaaya dayanması nedenleri ile anılan kararın olaya uygun düşmediğini belirterek şikâyet başvurusunun kabulü ile haczin İİK’nun 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “asıl takibin ... İcra Müdürlüğü, dava konusu haczin ise talimat yolu ile ... 5. İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı, hacizle ilgili şikayeti inceleme görev ve yetkisinin ... İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu“ gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu hükme göre takibin kesinleşmiş olması şartı ile 28/02/2009 tarihi sonrasında borçlunun hacizden önceki muvafakati geçerlidir. 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesinde yazılı düzenleme kamu düzenine ilişkin olup emekli maaşının haczedilemeyeceği şikayeti süreye tabi bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca borçlunun muvafakati alınmaksızın emekli maaşına konulan haczin şikayet tarihi itibariyle kaldırılması gerekirken haczin 5510 sayılı Kanun'dan önce uygulandığı gerekçesi ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, 5393 sayılı Belediye Kanunu 15/son maddesine göre kamu hizmetinde fiilen kullanılan malların haczi mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile menkul malların üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/12. maddesinden kaynaklı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/374- 2013/458 E.K sayılı kararı doğrultusunda haczin devamı için depo edilmesi kararlaştırılan bedelin yatırılmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine dair verilen kararın alacaklı (davalı) tarafından şikayete konu edildiği ve Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nce Antalya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2012/10124 E. Sayılı dosyasında haczedilmezlik şikayeti bulunmadığından şikayetin kabulüyle ihalenin feshine dair memur işleminin iptal edildiği ve iş bu kararın Yargıtay 12....
İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, davanın devamı sırasında da haczin geçerliliği dava şartı olup, davanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda istinaf incelemesi sırasında icra müdürlüğünün 01/11/2022 tarihli kararı ile hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Davalı vekilinin talebi üzerine dava konusu taşınmaza 27/11/2020 tarihli haciz yazısına istinaden aynı tarihte haciz şerhinin işlendiği, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin bir yıl olduğu, haciz tarihinden itibaren bir yıllık satış isteme süresi içinde satış talep edilmediği ve avansın yatırılmadığı anlaşılmıştır....