İcra Müdürlüğü'nün 2013/100 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesi neticesinde şikayete konu taşınmaza 29.01.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ancak, bu haczin öğrenildiğine dair kayıt olmadığından şikayetin yedi günlük yasal sürede olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına hükmetmiştir. Mahkeme, bozma ilamına uyarak yapmış olduğu yargılamada şikayetin kısmen kabulüne karar vermiştir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Bu kez, şikayete konu taşınmazın ihalesinin yapıldığı, Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2013/722 Talimat sayılı dosyasının incelenmesinde; şikayetçi borçluya satış ilanın 10.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun ise şikayet dilekçesinde satış ilanı tebligatının usulsüz olduğuna dair bir iddia ileri sürmediği görülmüştür....
a satması ve O'nun da bu satıştan yaklaşık 6 ay kadar sonra haciz konulması işlemine karşı 20.12.2006 tarihinde yaptığı şikayeti üzerine 21.12.2006 tarihinde haczin kaldırılmasına karar verilmesini müteakip, 22.12.2006 ve 29.12.2006 tarihlerinde anılan taşınmazları başka şahıslara sattığı anlaşılmış ise de, hacizli olarak satılmasından sonraki bir tarihte haczin kaldırılmasına karar verilmiş olsa bile, söz konusu taşınmazların hacizli olarak satılması nedeniyle alacaklıdan mal kaçırmak kastiyle mevcudu eksiltme suçunu oluşturmadığının kabulünün gerekmesi karşısında sanığın beraati yerine cezalandırılmasına karar verilmesi, Kabule göre de; sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığın değerlendirildiği yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden yetersiz gerekçe ile cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi, İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 6.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gemlik İcra Hukuk Mahkemesi ise, şikayete konu 22.04.2008 günlü haczin İnegöl 1. İcra Müdürlüğünce Gemlik Tapu Sicil Müdürlüğüne doğrudan yazı yazılarak gerçekleştiği uyuşmazlıkta haczin kaldırılması için asıl takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine başvurulması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK.nun 4.maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasada, koşulların oluşması halinde İİK.nun 79 ve 360.maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır. Somut olayda, şikayete konu 22.04.2008 günlü haciz, İnegöl 1. İcra Müdürlüğünün 2008/630 sayılı icra dosyasında Gemlik Tapu Sicil Müdürlüğüne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına haciz uygulanmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/13541 E. sayılı dosyasında takip konusu edilen 11.587,13 TL karşı vekalet ücreti ve 110.464,12 TL maddi tazminat alacağı ile bu alacağa işleyecek faiz üzerine konulan haczin kaldırılmasına, 969,83 TL yargılama gideri ve işlemiş faiz üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.'nun 82/1. maddesinin 11. bendinde yer alan “Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralara ilişkin haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir ve mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınması gerekir. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. Somut olayda; şikayetçi ... vekilinin Antalya 5....
haczin yenilendiği, 13/12/2014 tarihinde haczin yeniden yenilendiği, 06/01/2015 tarihinde yeniden haczin yenilendiği, 1 yıllık satış isteme süresi içinde, 18/12/2015 tarihli talep dilekçesi ile taşınmazların bir bütün olarak değerlendirilip, satılmasını talep ettikleri anlaşılmakla, talebinin reddi yönünden verilen karara yönelik şikayetin kabulüne ve icra müdürlüğünün 2....
Her ne kadar maddi tazminat açısından ihtiyati haciz kararı verilmesi yerinde ise de, talep edilen maddi tazminatın tamamı mahkeme veznesine depo edildiğinden, teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması gerekmekle, haczedilen malların yerine teminatın geçmesiyle araç üzerindeki haczin kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haczin henüz uygulanmamış olması, maddi tazminatın tamamının depo edilmiş olması dikkate alınarak 24.03.2022 tarihinde yatırılan 5.000,00 TL teminat üzerine ihtiyati haciz konularak, mahkemenin 04.07.2022 tarihli itirazın reddine yönelik ara kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı bulunmuştur. HMK'nın 355....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu traktör üzerinde tesis edilen rehnin Ziraat Bankası lehine doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olmak üzere tesis edilmiş olup, zorunlu rehin olmamasına, dosya kapsamındaki Ziraat Bankası ait yazı cevabında rehnin devam ettiği ve bankanın 78.000,00 TL alacağının bulunduğunun bildirilmesine, haciz tarihinden önce borcun tamamen ödenmemiş olmasına, taşınır üzerinde serbest iradesi ile rehin tesis ettiren davacının haczedilmezlik şikayetinden peşinen vazgeçmiş sayılacağına, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi haczin yargılama süresince de ayakta kalmasının gerekmesine, somut olayda şikayet tarihi olan 05/02/2021 tarihi itibariyle haczin geçerli olduğu belirlenmiş ise de karar tarihi olan 30/11/2021 tarihi itibariyle şikayete konu haczin düştüğünün anlaşılmasına istinaf olunan...
İlk derece mahkemesince, borçlunun sıra cetveline itiraz davası açamayacağı yönünde gerekçe oluşturulduktan sonra satışı yapılan aracın haczinin düşüp düşmediği tartışılmış ise de süresinde satış istenmediğinden araca konulan haczin düştüğü iddiası sıra cetveline yönelik şikayette vakıa olarak ileri sürülmüştür. Borçlunun haczin düştüğüne yönelik olarak ayrı bir şikayeti bulunmamaktadır. Borçlunun haczin düştüğüne yönelik şikayeti ayrı bir şikayet olarak ileri sürülmesi halinde yada ihalenin feshi talebi halinde ayrıca icra hukuk mahkemesince değerlendirilebilecektir. Borçlunun sıra cetveline itiraz edemeyeceğinin kabulünden sonra haczin düşüp düşmediği hususunun tartışılması isabetsiz ise de bu hususa ilişkin olarak ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmamış eleştirilmekle yetinilmiştir....
Davacılar vekili dava dilekçesinde, TMK'nın 705. maddesine ve İİK'nın 106- 110 maddelerine dayanarak haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece davacı 3.kişilerin İİK'nın 106- 110 maddeleri gereğince haczin düşmüş olduğuna yönelik şikayeti hakkında HMK'nın 297.maddesine aykırı olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, alacaklıya dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacıların İİK'nın 106- 110. maddeleri gereğince haczin düşmüş olduğuna yönelik şikayetleri de incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince davacıların istinaf isteminin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 8....
Dava, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen 2019/965 esas sayılı dava ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkindir. Takibin taliki veya iptali kararı, haczin gerçekleştiriliş şekline ilişkin olmayıp haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması üzerine takibin devam edip etmeyeceğine ilişkindir. Bu nedenle takibin ertelenmesi kararı doğurduğu sonuç bakımından haczin gerçekleştiriliş şekline ilişkin şikayeti konusuz bırakmaz. İcra Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemez. Nitekim şikayetin kabulü halinde istihkak davası açma, dava giderlerine katlanma ve ispat külfetinin yer değiştirmesi söz konusu olabilecektir....