HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1025 KARAR NO : 2021/277 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2020 NUMARASI : 2020/19 ESAS, 2020/3 KARAR DAVA KONUSU : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/19 Esas, 2020/3 Karar sayılı dosyasında verilen talebin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri ile davalının genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2019/3153 Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, İzmir 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2020 NUMARASI : 2019/871 ESAS- 2020/34 KARAR DAVA KONUSU : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/686 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının takibe konduğunu, İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/781 esas sayılı kararında ihtiyati haczin nakti teminat yatırılması sonrasında kaldırılmasına karar verildiğini, icra dosyasına nakti teminat yatırdıklarını beyanla nakti teminatın dosyaya sunacakları banka teminat mektubu ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece, 2019/871 Esas-2020/34 karar sayılı kararı ile "Şikayetin REDDİNE " karar verilmiştir....
Davacının kapak hesabının iptaline ilişkin şikayeti yönünden yapılan incelemede: 6763 sayılı Yasa'nın 3.maddesi ile değişik İİK'nın 363/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararlarına karşı ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk Lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. Hüküm tarihi itibariyle aynı Kanun'un Ek 1/1. maddesi uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen parasal kesinlik sınırı 18.710- TL'dir. Şikayete konu kapak hesabında bakiye borç miktarı olan 2.615,56- TL uyuşmazlık miktarı olup, bu miktar 18.710- TL'yi geçmediğinden davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede: Taşkın haciz şikayeti yönünden ise; icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır....
Takip hukukuna dayalı istihkak davalarının dinlenebilmesi için, genel dava koşullarının yanı sıra özel bir dava ön koşulu olarak geçerli bir haczin varlığı gerekmektedir. Geçerli bir haczin varlığı için öncelikle takip borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, her ne kadar takip dosyasındaki ödeme emrinin borçluya 26.6.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği kabul edilerek dava konusu araç üzerine 17.12.2009 tarihinde haciz şerhi işlenmiş ise de dava dosyası içerisinde mevcut olan ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı kesinleşmiş kararına göre, borçlunun ödeme emri tebliğine yönelik şikayeti üzerine, mahkemece şikayetin kabulüne ve takip dosyasındaki 26.6.2009 tarihli usulsüz ödeme emrinin iptali ile borçlunun ödeme emrine 24.6.2010 tarihinde muttali olduğuna karar verilmiştir....
Takip hukukuna dayalı istihkak davalarının dinlenebilmesi için, genel dava koşullarının yanı sıra özel bir dava ön koşulu olarak geçerli bir haczin varlığı gerekmektedir. Geçerli bir haczin varlığı için öncelikle takip borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, her ne kadar takip dosyasındaki ödeme emrinin borçluya 26.6.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği kabul edilerek dava konusu araç üzerine 17.12.2009 tarihinde haciz şerhi işlenmiş ise de dava dosyası içerisinde mevcut olan ... 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2010 gün ve 2010/958-1196 sayılı kesinleşmiş kararına göre, borçlunun ödeme emri tebliğine yönelik şikayeti üzerine, mahkemece şikayetin kabulüne ve takip dosyasındaki 26.6.2009 tarihli usulsüz ödeme emrinin iptali ile borçlunun ödeme emrine 24.6.2010 tarihinde muttali olduğuna karar verilmiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre; borçlular ... ve ...’in davacının anne ve babası oldukları, davacı ile aynı evde ikamet ettikleri, haczin borçlulara ait olan, aynı zamanda ödeme emrinin de tebliğ edildiği adreste yapıldığı, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, karinenin aksinin davacı tarafından 4 adet büyükbaş hayvan yönünden kanıtlandığı, ancak diğer hayvanlar yönünden kesin ve inandırıcı deliller sunulamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 4 adet büyükbaş hayvana yönelik haczin kaldırılmasına ve üç adet büyükbaş hayvana ilişkin istihkak iddiasının reddine, yonca ve süt sağma makinesi ile samana ilişkin haczedilmezlik şikayeti süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Bundan başka, haczin Tapu Siciline tescil edilip edilmemesi haczin tamamlanmış sayılması için zorunlu bulunmamaktadır. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrasına uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Ancak bu düzenleme, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için tapuya şerh verilmesinin bir zorunluluk olduğunu göstermemektedir. İİK’nun 79. maddesinde; “Resmi Sicile kayıtlı malların haczinin, takibin yapıldığı icra dairesince , kaydına işlenmek sureti ile doğrudan da yapılabileceğine” yönelik hüküm ise bu konuda taşınmazın bulunduğu yerin icra dairesine haciz talimatı yazılması konusundaki zorunluluğu ortadan kaldıran bir seçenek olarak düşünülmelidir....
Bundan başka, haczin tapu siciline tescil edilip edilmemesi haczin tamamlanmış sayılması için zorunlu bulunmamaktadır. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrasına uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Ancak bu düzenleme, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için tapuya şerh verilmesinin bir zorunluluk olduğunu göstermemektedir. İİK’nun 79. maddesinde; “Resmi Sicile kayıtlı malların haczinin, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işlenmek sureti ile doğrudan da yapılabileceğine” yönelik hüküm ise bu konuda taşınmazın bulunduğu yerin icra dairesine haciz talimatı yazılması konusundaki zorunluluğu ortadan kaldıran bir seçenek olarak düşünülmelidir....
Bundan başka, haczin ... tescil edilip edilmemesi haczin tamamlanmış sayılması için zorunlu bulunmamaktadır. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrasına uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Ancak bu düzenleme, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için tapuya şerh verilmesinin bir zorunluluk olduğunu göstermemektedir. İİK’nun 79. maddesinde; “Resmi Sicile kayıtlı malların haczinin, takibin yapıldığı icra dairesince , kaydına işlenmek sureti ile doğrudan da yapılabileceğine” yönelik hüküm ise bu konuda taşınmazın bulunduğu yerin icra dairesine haciz talimatı yazılması konusundaki zorunluluğu ortadan kaldıran bir seçenek olarak düşünülmelidir....
Bundan başka, haczin Tapu Siciline tescil edilip edilmemesi haczin tamamlanmış sayılması için zorunlu bulunmamaktadır. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrasına uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Ancak bu düzenleme, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için tapuya şerh verilmesinin bir zorunluluk olduğunu göstermemektedir. İİK’nun 79. maddesinde; “Resmi Sicile kayıtlı malların haczinin, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işlenmek sureti ile doğrudan da yapılabileceğine” yönelik hüküm ise bu konuda taşınmazın bulunduğu yerin icra dairesine haciz talimatı yazılması konusundaki zorunluluğu ortadan kaldıran bir seçenek olarak düşünülmelidir....