Davacının asıl işinin çiftçilik olduğu ve geçimini çiftçilikten temin ettiğinin tespit edilmesi halinde haczedilmezlik şikayetinin esası incelenmelidir....
Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Ayrıca, 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....
Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile haczedilmezlik şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçi Yusuf Horuz (muris ) icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere, sadece borçlu malike ait olduğundan, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Diğer taraftan, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....
Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan, meskenin, bina (muhtesat) olarak tapulu ya da tapusuz oluşu değil, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır. Ayrıca haczedilmezlik iddiasına konu evde borçlunun oturmaması ve evin fiilen kullanılmaması da meskeniyet şikayetine engel değildir. Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan 104 Ada 148 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında tarla vasfında olduğu görülmektedir. Dosyada bulunan bilirkişi raporları ve fotoğraflardan bu taşınmaz üzerinde bir kısmı komşu parsele taşkın, tadilat halinde bir yapının bulunduğu, dava konusu taşınmazın üzerindeki yapının komşu parsele taşkın ve tadilat halinde olmasının meskeniyet iddiasında bulunmaya engel olmadığı anlaşılmaktadır....
GEREKÇE: Fethiye İcra Müdürlüğünün 2019/1350 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve diğeri aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, haczedilmezlik şikayetine konu Muğla ili Seydikemer ilçesi Kabaağaç Mah. Ova mevkii 130 ada 24 parsel sayılı taşınmazın üzerinde ipotek tesis edilen taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12. HD'nin 24.06.2019 tarihli, 2018/8628 E, 2019/10912 K. sayılı içtihadı)....
Kat 4 nolu bağımsız bölüm üzerindeki haczin kaldırılması Sorgun İcra Müdürlüğünden 23/11/2020 tarihinde talep edilmiş, talep 24/11/2020 tarihinde tensiple reddedildiğini, tüm bu nedenlerle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile halen müvekkili adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını, müvekkil hakkında Sorgun icra Müdürlüğünün 2020/706 esas sayılı icra dosyasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; -Haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile; Sorgun İcra Müdürlüğü'nün 2020/706 Esas sayılı icra takip dosyasından icra takip dosyası borçlusu davacı adına kayıtlı ,Yozgat İli, Sorgun İlçesi, Aydınlıkevler Mahallesi, 66 ada 505 parselde 4 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan haczin kaldırılmasına, yönelik karar verildiği görülmüştür....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu her ne kadar haczedilmezlik iddiasında bulunmuş ise de söz konusu mesken üzerinden Türk Ekonomi Bankası lehine 14/03/2011 tarihli 100.000,00 TL tutarında ipotek tesis edildiğini, ipoteğin zorunlu kurulan ipoteklerden olmadığını, bu sebeple borçlunun haczedilmezlik iddiasının dinlenemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte meskeniyet iddiasının kabulü halinde dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek meskeninin kıymetinin belirlenmesi ile birlikte haline münasip başka bir ev alması için gerekli miktarın tespit edilmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece taşınmaz üzerinde 16/03/2018 haciz tarihi itibarıyla ticari kredi teminatı mevcut olduğu ve haciz tarihi sonrası da ipotek borcunun da mevcut olduğu, bu halde mevcut ipotek kapsamında haczedilmezlik şikayetinden önceden vazgeçildiğinin kabulü ile sair hususlar incelenmeksizin şikayetinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, "haczedilmezlik şikayetinin reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların geçimlerini sağlamak için çeşitli faaliyetler yaptıklarını, davacının adına kayıtlı taşınmaz üzerinde arı kovanı ürettiğini ve tarımsal faaliyette bulunduğunu, İİK'nın 82. maddesine göre T4 kişilerin de haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerini, mahkemece bu husus değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....