Bu maddeye göre Belediye'nin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bütün bu açıklamalar ışığında Türkiye Ekonomi Bankası nezdindeki banka hesabının fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı bilirkişi raporuyla açıklık kazanmamıştır....
Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; açılan davanın İİK’nun 82/2. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikâyeti niteliğinde bulunduğunu, diş hekimliği mesleğinin icrası sırasında elzem olan dişçi koltuğu ve aksesuarlarının haczedilemeyeceğini belirterek şikâyetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermiş; hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 06.01.2012 gün, 2011/366378 sayılı kanun yararına bozma talebi ile temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak” iddiasına ilişkindir. Davacı üçüncü kişi, dava konusu mahcuz ile ilgili haczedilmezlik şikâyetinde bulunma olanağına sahip olduğu gibi istihkak davası açma hakkına da sahiptir. Dava dilekçesindeki anlatımdan ve sonuç bölümünden istihkak iddiasında bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi gereğince genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, meskeniyet iddiası ile haczedilemeyeceğini ileri sürerek taşınmazındaki 22.02.2013 tarihli haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takip dosyasına açılan 24.07.2012 tarihli talep ile haczi öğrendiği gerekçesiyle haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu 31.05.2019 tarihli haczin incelenmesinde; haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nın 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 18.12.2020 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 29/03/2021 gün, 2020/360 Esas- 2021/154 Karar sayılı ilamı ile; " " 1- Şikâyetçi tarafından hak düşürücü yedi günlük yasal süreden sonra yapılan haczedilmezlik şikayetinin REDDİNE, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçe kapsamını aynen tekrarla, şikayetin süreye tabi olmadığını beyanla; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının zorunlu harçları yasal süresi içinde yatırmadığını, haczedilmezlik şikayetinin süreye tabi olup, davanın süresinde açılmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla; davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : Mahkemece : 24/02/2021 gün 2021/72E. 2021/155K.sayılı kararla; “ 1- Haczedilmezlik şikayetinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 2- İstanbul Anadolu 10.icra dairesinin 2020/23328 esas sayılı dosyasında 29/01/2021 tarihli haciz tutanağında belirtilen ve haczedilmezlik şikayete konu edilen davacıya ait bulaşık makinesi, yemek masası, yemek masası sandalyesi, üçlü koltuk ve ikili koltuk üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, diğer mallara yönelik haczedilmezlik şikayetinin REDDİNE, “ karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı- borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını beyanla, kısmen ret kararının kaldırılarak 20/01/2020 günü yapılan tüm haciz ve muhafaza işlemlerinin kaldırılmasını istemiştir....
Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12. HD'nin 24.06.2019 tarihli, 2018/8628 E, 2019/10912 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup, icra takibinde haciz safhası bulunmadığından mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Mahkemesi Davacıya ait menkullere ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada, Bakırköy 5. İcra ve Bursa 8. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 5. İcra Mahkemesince, Bursa 19....
"İçtihat Metni"İnceleme konusu karar, haczedilmezlik şikayeti isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikâyetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Ayrıca, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....