Mıntıka mah. 75 ada, 79, 80, 81, 105 ve 107 parsel ile 34 XX 491 plaka sayılı traktör yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak söz konusu taşınmazlar ve traktör yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava İİK' nun 82/1- (4), (12) maddesi uyarınca açılmış maişet ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 bendi uyarınca meskeniyet iddasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, davacı tarafa kıymet takdiri raporu 18/11/2019 tarihinde , satış ilanı da 04/07/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davanın 02/08/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Buna göre, davacının yaptığı haczedilmezlik şikayetinin yasal süresinde olmadığı açıktır. Şikayetin yasal süresinde olmaması nedeniyle, davacının bildirdiği delillerin toplanmasına, tanık dinlenmesine ve keşif yapılmasına da gerek olmadığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
Şarkışla sk No.19" adresinde bulunan tapuda Konya ili, Karatay ilçesi, Sütçü mahallesi, 32702 ada, 1 parsel, 5 cilt, 477 sayfada kayıtlı bulunan davacıya ait bağımsız bölümde bulunan taşınmaz kaydı üzerine haciz uygulandığını, kıymet takdir raporunun müvekkiline 19/12/2017 tarihinde tebliği ile haczi öğrendiğini taşınmazın müvekkilinin ikamet ettiği ve hayatlarını devam ettirdikleri haline münasip tek taşınmazı olduğunu beyanla İİK'nun 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle süre yönünden usulden davanın reddi gerektiğini, Davacının haczi kabil olmayan dosya alacağı üzerindeki hacizlerin kaldırılması gerektiği yönünde dilekçe gönderdiği tarih itibariyle haczi öğrendiğini, mahkemece bu konuda Ankara 26. İcra Müdürlüğü 2021/70 E....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle süre yönünden usulden davanın reddi gerektiğini, Davacının haczi kabil olmayan dosya alacağı üzerindeki hacizlerin kaldırılması gerektiği yönünde dilekçe gönderdiği tarih itibariyle haczi öğrendiğini, mahkemece bu konuda Ankara 26. İcra Müdürlüğü 2021/70 E....
Hesabın sürekli işlem görmesi ve sürekli yatan ve çekilen paralar bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi, yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu idarenin iddiasını ispat imkanını kendisi kaldırmış bulunmaktadır. Bir başka deyişle borçlu idarenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını farklı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının iyi niyetle de bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM'nin AİHS'nin 6 § 1. ve Ek 1 no'lu Protokol'ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlu mirasçıların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Haciz işlemi talimat yoluyla değil de, doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayeti incelemeye yetkilidir....
Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkanını kendisi kaldırmıştır. Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM'nin AİHS'nin 6 § 1. ve Ek 1 no'lu Protokol'ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde de bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır. Buna göre borçlu belediyenin, hesaplardaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekir. Öte yandan borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir....
İİK'nun 82/1. maddesinin 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, 14.01.2014 günü alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca taşınmaz üzerine 15.01.2014 tarihinde haciz konulduğu, tapu idaresi tarafından 20.01.2014 günü haczin işlendiği, borçluya hacze ilişkin herhangi bir tebligat yapılmadığı görülmektedir. Borçlunun, ödeme emri tebliği üzerine, icra mahkemesinde 22.01.2014 tarihinde borca itiraz etmiş olması, takipten ve takip dayanağı belgelerden haberdar olduğunu gösterse de, taşınmazına konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz. Borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadığı ve daha önce haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez....