Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin 16/12/2021 tarihli kararında yer alan "Haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddine, istihkak davası yönünden davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına," kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu, bu kararlara istinaf taleplerinin olmadığını, istinaf taleplerinin yargılama giderleri bakımından olduğunu, yargılama giderleri, harç ve nispi vekalet ücretinden davaya sebep olan davacı 3....
Başvuru bu hali ile İ.İ.K.’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti, takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır. Ayrıca, İİK'nun 83/c maddesinin son fıkrasında Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmünün saklı olduğu düzenlenmiş olup; buna göre, taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde hak sahibi olan 3. kişilerin bu hakları korunacaktır. T.M.K.nun 684. maddesi; taşınmaz ipoteğinin, taşınmazın bütünleyici parçalarını, aynı Kanun'un 686. maddesi ise eklentilerini de kapsadığını hüküm altına almıştır. Buna göre, mütemmim cüz niteliğindeki şeyler, taşınmazdan ayrı haczedilemez. Eklentinin ise kural olarak taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Mahkemece, borçlunun şikayete konu hacizlere muttali olduğu kabul edilen 22/09/2014 tarihli mal beyanı dilekçesinin dosyaya ne zaman sunulup UYAP üzerinde kaydının yapıldığı sorulmuş ve gelen cevapta, dilekçenin 22/09/2014 tarihinde dosyaya sunulduğu bildirilmiş ise de, bu konu ile ilgili cevabın, ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2012/8713 Esas sayılı dosyasından verildiği, şikayete konu icra dosyasından herhangi bir bilgi alınmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle de bu mal beyanı dilekçesi ile borçlunun şikayete konu haczi öğrendiği kabul edilemez. Öte yandan, her ne kadar mahkemece, borçlunun takip dosyasına mal beyanı dilekçesi sunması ile haczi öğrendiği kabul edilmiş ise de, mal beyanı dilekçesi içeriğinde de hacizden haberdar olunduğuna dair bir ifade bulunmadığından borçlunun hacizden haberdar olduğunun kabulü mümkün değildir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun dava konusu taşınmaz üzerine konulan hacizden en geç bu tarihte haberdar olduğu, haczi öğrendiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 10.09.2015 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun miras hissesi bulunan ve meskeniyet şikayetinin konusu olan taşınmaza 08.10.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaza ilişkin ... 1....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kural olarak haczedilmezlik iddiasının yedi günlük şikayet süresi içinde ileri sürülmesi gerektiğini, yerel mahkemeye yapılan şikayetin başvuruyu öğrenme tarihinden itibaren kanunda yazılı yedi günlük süre içerisinde yapıldığını, ancak yerel mahkeme süre aşımı gerekçesi ile şikayeti reddettiğini, söz konusu kararın müvekkili mağdur ettiği nedenleri ile istinaf talebinin kabulü, kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, haczedilemezlik ve meskeniyet şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Haczedilmezlik şikayeti yönünden; Alacaklı tarafından ilamsız takipte, borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüyle birlikte İİK'nun 82/3 maddesi kapsamında aile bireylerinin zorunlu ihtiyacı için lüzumlu eşyanın haczedilemeyeceğinden bahisle kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek karar verildiği haczedilmezlik şikayetine ilişkin yargılama yapılmadığı karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi, yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkanını kendisi kaldırmıştır. Borçlu idarenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Böyle bir davranış AİHM'nin AİHS'nin 6 § 1. ve Ek 1 no'lu Protokol'ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde de bulunmakla, hukukça korunamayacağı muhakkaktır. Buna göre borçlunun, hesaplardaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekir....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir Somut olayda; davacı vekili, icra müdürü tarafından borçlu hakkında uygulanan ihtiyati haciz kararının icrası sırasında borçlunun haczi kabil olmayan menkulleri hakkında haciz uygulandığını belirterek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. ... 1....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; davacı vekili, icra müdürü tarafından borçlu hakkında uygulanan ihtiyati haciz kararının icrası sırasında borçlunun haczi kabil olmayan menkulleri hakkında haciz uygulandığını belirterek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İstanbul 34....
Dava, haczedilmezlik şikayeti ile, 3. kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Haczedilmezlik şikayeti kabul edilen davacı üçüncü kişi davaya konu takip dosyasında taraf olmadığı gibi, ipotek alacaklısı sıfatına da sahip değildir. Takip dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemez. Bunun yanı sıra davacı üçüncü kişi vekili dava dilekçesi ile mahcuzların müvekkili şirkete ait olduğunu belirterek istihkak iddilarının kabulünü talep etmiş ve yargılama sırasında nispi harcı da tamamlamıştır. Bu durumda Mahkemece, davacı üçüncü kişinin istihkak talebi hakkında tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken sadece şikayete yönelik gerekçe ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir....