Bu nedenle anılan şirketin haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu doğrultuda; davacı ...Ltd Şti yönünden haczedilmelik şikayeti bakımından davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekirken anılan şirket lehine haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda; alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine 25.08.2015 tarih, 27385 yevmiye numaralı ve 28.08.2015 tarih, 27704 yevmiye numaralı haciz şerhlerinin işlendiği, bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 28.08.2015 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmaktadır....
Davacı-borçlu her ne kadar ipotek konusu taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş ise de, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da olmadığı anlaşılmakla davacı-borçlunun haczedilmezlik şikayetinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının kıymet takdirine itirazının kabulü ile, Sakarya ili, Adapazarı İlçesi, İstiklal mahallesi, 973 Ada ,928 Parselde kayıtlı taşınmazın değerinin 150.200,00 TL olarak tespitine, davacının meskeniyet şikayetinin reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekeçe de bahsedilen ''icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da olmadığı'' yorumunun hatalı olduğunu,12....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi . ... ... Ltd.Şti vekilinin ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2015/12278 Esas sayılı dosyasından alacaklı ... tarafından borçlu ...aleyhine icra takibi başlatıldığını, 15.01.2016 tarihinde işyerlerine ait "... Cad.Numara:398 ..." adresinde istihkaklı haciz ve muhafaza işlemi uygulandığını, haciz işleminin uygulandığı adresin müvekkile ait olduğunu ve borçlu ile ilgisi bulunmadığı ile haczedilen malların anaokulu faaliyeti kapsamında haczinin mümkün olmadığını ileri sürerek haczedilmezlik şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
KARAR Borçlu vekili, İcra Müdürlüğü tarafından kabul edilen haciz işleminin 5393 sayılı Kanun'un emredici hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, Deftardarlık Muhasebe Müdürlüğü'nde olan hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayet konusu takipte borçlu belediye tarafından borcun 30/06/2015 tarihinde ödendiği, yargılamayı gerektiren bu hususun bulunmadığı gerekçesi ile konusuz kalan şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise, borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK.nun 82/12 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1 maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. İstanbul 25....
Akabinde haczedilmezlik şikayetiyle ilgili talep yönünden dava, mahkemenin 2013/463 Esas sayısına kaydedilmiş ve yapılan yargılama neticesinde 2013/573 Karar sayılı karar ile haczedilmezlik şikayeti konusunda temyize konu karar verilmiştir. Yukarıda anlatılan dava dosyası safahatından da anlaşılacağı üzere; temyize konu dava bir istihkak davası olmayıp, haczedilmezlik şikayetine yöneliktir. Davacı 3.kişi, davaya konu takip dosyası olan ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5941 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde 3. kişi sıfatına sahiptir. Davacı 3. kişi takipte taraf olmadığından mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir. Bu durumda, 3. kişinin haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tefrik edilen istihkak davası ile ilgili olarak davanın esastan reddine ve davalı lehine tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti bakımından kanunda öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir (HMK.m.33). Üçüncü kişi vekilinin başvurusunun, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, 07.12.2012 tarihinde haczedilen ve haciz tutanağının 1. ve 2. sırasında belirtilen makineler yönünden haczedilmezlik şikayeti olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, üçüncü kişi vekilince şikayet başvurusu süresi içerisinde 11.12.2012 tarihinde eldeki başvurunun . İcra Mahkemesi kanalıyla (2012/98 muhabere no) yapıldığı ve aynı tarihte harcın yatırıldığı sabittir. Bu kapsamda, yazılı gerekçeyle başvurunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı vardır. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu edilen muris ...'dan borçlu mirasçıya intikal edecek olan ... ili, ... ilçesi 388 ada 19 parsel 5 nolu bağımsız bölüm üzerine ilk haczin 25.01.2007 tarihinde konduğu, bu hacze ilişkin borçlunun 24.07.2012 tarihinde süresinde satış istenmediğinden haczin fekkini istediği, daha sonra alacaklının 22.02.2013 tarihli haciz talebi ile 25.02.2013 tarihinde taşınmaz üzerine yeniden haciz konduğu, borçlunun 03.05.2013 havale tarihli icra müdürlüğüne sunduğu dilekçesi ile elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmazdaki hissesine haciz konulduğunu belirterek taşınmazın paylı mülkiyete çevrilerek satışını talep ettiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili, borçlu belediyenin Halk Bankası hesaplarına haciz konulması için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarnamesinde, “ kamuya tahsisli olduğu hususunda mahkeme kararı olanlar hariç olmak üzere borçlunun kamuya tahsisli olan hesaplarının da haczine karar verildiğinin” belirtildiğini, ancak borçlu belediyece haczedilmezlik şikayeti dahi yapılmadan, borçlunun talebi üzerine, icra müdürlüğünce, önceki kararı ile çelişen şekilde, hesap kamuya tahsisli ise haczin kaldırılmasına karar verildiğini, haczedilmezlik şikayeti ve bu yönde mahkemece fiili tespit yapılmadan...