WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile konutunun aynı zamanda borçlunun eşi ve ailesiyle yaşadığı haline münasip evi olması sebebiyle aile konutunun haczedilemeyeceği, buna rağmen Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/21280 Esas sayılı dosyası ile alacaklı tarafından taşınmaz üzerine haciz koyulduğu ve taşınmazın satıldığı, davalının borçlu eşinin söz konusu satış işlemlerine itiraz etmemesinin sebebinin davaya konu taşınmazı ve dahi satış bedelini müvekkilinden kaçırmak olduğu, tarafların boşanma aşamasında oldukları, bu sebeplerle meskeniyet iddialarının kabulü ile müvekkilinin ve ailesinin yaşadığı eşi Davut ŞAHİN adına kayıtlı taşınmazın haczedilemeyeceğinin tespitine, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/21280 Esas sayılı dosyası ile yapılan satış işlemlerinin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise icra dairesine yatırılan satış bedelinin 1/2 si üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve dosya alacaklısına ödenmesinin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve...

Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa: 513). Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan, meskenin, bina (muhtesat) olarak tapulu ya da tapusuz oluşu değil, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır....

lehine 20/11/2015 tarih ve 22347 yevmiye numaralı ipotek tesis edildiği, ipoteğin Viteks Tekstil ... Ltd. Şirketinin kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak tesis edildiği ve borcun devam ettiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteğin adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engellediği, davacının meskeniyet şikayetinin reddi gerektiği, davacının alacaklı lehine kurulan ipotek kaydının, taşınmazın aile konutu olması sebebiyle terkinine ve kefalete ilişkin itiraz ve şikayetlerini genel mahkemelerde ileri sürebileceği, dar yetkili icra mahkemesinde bu hususun değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar vermiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/3. kişi T1 takibin tarafı olmadığından haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır....

Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra söz konusu şikayet incelenip karara bağlanmadan 07.04.2015 tarihinde vefat ettiği ibraz edilen veraset belgesinden anlaşılmıştır. Bu durumda, ölümle vekaleti son bulan vekilin mirasçılardan vekalet alarak ibraz etmek suretiyle henüz kendilerine takip yöneltilmemiş mirasçılar adına ve onların ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi de olanaklı değildir. O halde, şikayetçi borçlunun vefatı nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

    Maddesine göre, meskeniyet iddiası sadece haciz işlemine karşı ileri sürülebilir, ipoteğe karşı meskeniyet iddiası ileri sürülemeyeceğini, davacıların murisi Sıddıka Pehlivan, maliki olduğu taşınmazı, dava dışı oğlu-mirasçısı Kamil Pehlivan'ın açılmış ve açılacak tüm kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkil banka lehine ipotek ettirdiğini, müvekkil banka tarafından vefat eden muris Sıddıka Pehlivan'ın veraset ilamına göre mirasçılarına ihtarname çekilmiş, borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, İpotek konusu taşınmaz, kredi borcunun teminatını oluşturacağından ve İpoteğe karşı meskeniyet iddiası ileri sürülemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine karar verilmiştir....

    DAVA KONUSU : MESKENİYET İDDİASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin murisi Mehmet Göktaş vefat ettikten sonra yasal mirasçılar aleyhine kambiyo senedine dayalı takibe devam edildiğini, müvekkilerine 17/05/2019 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiğini, 4478 Parsel sayılı taşınmazda T2 ın eşi ve çocuklarıyla birlikte, 4434 Parsel sayılı taşınmazda T1 ın eşi ve çocuklarıyla birlikte ikamet ettiğini, taşınmazlar arsa niteliğinde ise de üzerinde bina bulunduğunu, hissedarların hisseleri oranında zilyet olduğu, dairelerin belli olduğunu, İİK 82/12. Bendine göre haczedilmezlik şikayetinde bulunarak, bu evlerin müvekkillerinin haline münasip ev olması sebebiyle hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, kolluk tarafından düzenlenen raporda borçlunun evli ve iki çocuklu olduğu tespit edilmiş, şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan keşif sonrasında sunulan bilirkişi raporunda taşınmazın toplam değeri 171.850,00 TL olarak belirlenmiş yine borçlunun haline münasip mütevazi bir evi 180.000,00 TL bedelle satın almasının mümkün olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu görülmüştür. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davalı alacaklı vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Aydın 1....

    Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir. Somut olayda, borçlu ...’nün haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 20.02.2020 tarihinde öldüğü dosyada mevcut mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır....

      Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında, şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Şikayetçinin eşinin vermiş olduğu 21/01/2015 tarihli dilekçe üzerine borçlu ...’in yargılama sırasında 30/10/2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Borçlunun ölümü ile İİK'nun 53.maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları vardır. Somut olayda takibin mirasçılara yöneltilmediği görülmektedir....

        Bu durumda kiralayan ve icra takibine maruz kalan borçlu kiracının haczedilmezlik şikayetinde bulunabilme olanağı vardır. Hukuki yararı bulunan alacaklı borçlu ve finansal malları kiralayan memur işleminin yanlışlığını ileri sürerek 7 gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunma hakkına sahip olduğu hükümleri de değerlendirildiğinde; 6831 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda, haczedilemezliğe ilişkin düzenlemeler yer aldığı, buna göre kiralayan ve icra takibine maruz kalan borçlu kiracının haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı ve hukuki yararı olduğu anlaşılmakla; dava konusunun ticari bir dava olmadığı, yine uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin de ticari ilişki olmadığı anlaşılmıştır. Bu davaya İcra Hukuk Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı nedenle 6100 sayılı HMK.'...

          UYAP Entegrasyonu