WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut olmadığından, davacının birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmaz. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın yetkili mahkemede açıldığı ve süresinde olduğu, davacının birden fazla taşınmazının bulunmasının ya da aile fertlerinin adına kayıtlı taşınmaz bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

Davacı T1 yönünden yapılan incelemede, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, diğer bir ifade ile meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Benzer yönde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 E 2019/10912 K sayılı kararı) Yerel mahkemenin bu yöndeki kabulü ile meskeniyet şikayetinin reddi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

Talep, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nın 106- 110. maddelerine dayalı haczin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacılar tarafından 22/08/2017 tarihinde Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesine 2017/227 E. sayılı bir dosyadan haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, yapılan yargılama sonucunda 2018/254 K. sayılı karar ile, davacı T2'un şikayetinin süre yönünden reddine, diğer davacının şikayetinin kabulüne karar verildiği, İzmir BAM 8. HD'nin 2018/2398 E. 2019/798 K. sayılı ilamı ile davacı T2'un istinaf başvurusunun kesin olarak esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. O halde mahkemece; haczedilmezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

    İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmediği, icra takip dosyasından İİK'nun 121. maddesine dayanılarak alınan yetki ile haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için.. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/957E.sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan bu davanın dava dilekçesinde borçlu ...'den alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı ve dilekçede belirtilen taşınmazlarda ortaklığın aynen taksim, bu mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, ekler bölümünde ise Ek3 olarak takyidatlı tapu örnekleri olduğunun belirtildiği, bu dava dilekçesinin davalı ...'ye açık tebligat şeklinde, içinde dava dilekçesi ve eklerinin olduğu belirtilmeden 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

      Ancak belirtilmelidir ki; İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde ise haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Somut olayda da davaya konu takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip olduğundan davacının bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla davacının talebinin bu gerekçe ile esastan reddi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile HMK' nun 353/(1)-b-2 maddesi gereği mahkemece verilen karar kaldırılarak şikayetin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....

      Şikayet konusu taşınmaz üzerinde bulunan 21.06.2013 tarihli hacze ilişkin olarak borçluya herhangi bir bildirim yapılmadığı, kıymet takdirine dair 20.11.2014 tarihli tebligata göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmakla, süreye yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 25.07.2011 ve 21.06.2013 tarihlerinde haciz konulduğu görülmüştür....

        İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemece şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Yukarıda belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçede hata edilmesi nedeniyle HMK'nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıdaki gerekçe ile "Şikayetin REDDİNE" karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu