İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/469 ESAS 2021/173 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat ve Haczin Kaldırılması) KARAR : Adana 2....
Davacının asıl karara ilişkin istinaf talebinin değerlendirmede, Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır. Somut olayda, borçlunun rızaen ödeme yaptığı, alacaklı tarafından 24/03/2021, 22/04/2021 ve 25/05/2021 tarihli dilekçeler ile haricen tahsil yapıldığının beyan edildiği, tahsil harcının yatırıldığı, 24/03/2021 tarihinde haczin kalktığı, 25/05/2021 tarihinde dosyanın infazen kapatıldığı, ödemelerin her hangi bir ihtirazi kayıt düşülmeksizin iradi olarak yapıldığından haczedilmezlik şikayeti konusuz kalmıştır. (Benzer karar Yargıtay 8....
Ayrıca, Dairemizce Uyaptan yapılan araştırmada, karar tarihi olan 16/06/2021 tarihinden sonra 24/11/2021 tarihinde davacının vefat ettiği anlaşılmakla, davacının mirasçılık belgesinin temini ile mirasçıları adına usulüne uygun vekaletname ibrazı veya mirasçılarına tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, daha sonra davacının haczedilmezlik şikayetinin davacının ölümü de dikkate alınarak değerlendirilmesi, dava tarihi itibariyle şikayette davacının haklılık durumunun ve aracın niteliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmemesi nedeniyle kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra hukuk mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup haczedilmezlik şikayetinin yasal hasmı da alacaklıdır. Alacaklının hasım gösterilmemiş olması onun yasal hasımlık durumunu ortadan kaldırmaz. Bu nedenle hasım gösterilmese bile icra hukuk mahkemesi kararının kendisine tebliği zorunlu olup, temyiz hakkı da bulunduğu kuşkusuzdur....
CEVAP : Davalı alacaklı T3 cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davalının mernis adresine gönderildiğini, davacının usulsüz tebligat yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı borçluya usulüne uygun tebligatın sağlandığını, usulsüz tebligat yapıldığı iddiasının tamamen hukuka aykırı ve kötü niyetli olup alacaklı müvekkilin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, mernis adresinin güncel olup olmadığından davacının sorumlu olduğunu belirterek, şikayetin reddine, takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere davacı kendisine gönderilen ve 03/11/2021 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu tebligattan 19/01/2022 tarihi haberdar olduğunu iddia etmiş ve bu tarihli itirazlarının geçerliliğini istemiştir. Öncelikle mahkemeninde gerekçesinde belirttiği üzere usulsüz tebliğ şikayetleri öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olup, davacı 89/2 haciz ihbarnamesinden 19/01/2022 tarihi itibarıyla haberdardır. Öyleyse usulsüz tebliğe ilişkin şikayetini 7 günlük süre içinde mahkemeye getirmediğinden artık tebligat tarihinin 03/11/2021 olarak kabulü zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla davacının 89/2.maddeye dayalı ihbarnamenin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetleri hükümsüzdür. Müdürlüğün 02/02/2022 tarihli kararına gelince; usulsüz tebligat şikayeti düşmekle İİK 89/2 ihbarnamesine yönelik itirazın süresinde olduğunun kabulü de olanaksız hale gelmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yasal süresinde yapılmayan usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, gerekçeli kararın tebliğinden sonra istinaf nedenlerini sunacaklarını belirterek, istinaf kanun yoluna başvuru süresinin korunmasını istemiş, gerekçeli kararın 12/12/2021 tarihinde tebliğine rağmen, yasal süresi içinde ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi verilmemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Dava İİK'nun 128/a maddesine dayalı kıymet takdirine ilişkin şikayet ve İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır....
Mahkeme; tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, İİK'nun 16.maddesi uyarınca usulsüz tebliğin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, aksi takdirde tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddedileceği, davacı borçluya gönderilen örnek 103 davetiyesinin 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, davacı borçlu vekili Stj....
nın lehine 29.09.2017 tarihli bir ipoteğin olduğunu, yargıtay tarafından yerleşik içtihatlar ile borçlunun taşınmazını teminat göstererek kredi çekmesi halinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmayacağı, zira o taşınmazı gelir getirici amaçla kullandığı ve bu durumda alacaklılar lehine haczedilmezlik şikayetinden feragat ettiği kabul edildiğinin bildirildiğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı hakkında yapılan emniyet araştırması da nazara alınarak, davacının kültür, maddi ve sosyal durumu düşünüldüğünde söz konusu taşınmazın İİK'nın 82/12. maddesi gereğince haline münasip ev olduğu, haline münasip ev alması için gerekli bedelin taşınmazın bedeli ile aynı olduğu ve haczinin mümkün olmadığı sonucuna varılarak, tüm bu sebeplerle; meskeniyet iddiasının kabulü ile, İstanbul ... 20....