Mahkemenin kararında bahsettiği davanın aynı mahkemenin 11.03.2016 dava tarihli 2016/210 Esas-2016/212 Karar sayılı dava dosyası olduğu, dava konusunun taşınmaz üzerine 25.08.2015 tarih ve 27385 yevmiye numarası ile işlenen hacze ilişkin meskeniyet şikayeti olup şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
İİK'nun 82/1. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayete konu hacze ilişkin olarak borçlulara tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlulara hacze ilişkin bir tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, asıl olan borçluların haczi öğrendiğini beyan ettikleri tarih olup aksinin yazılı belge ile ispat edilmesi zorunludur. Borçluların bildirdikleri bir öğrenme tarihi bulunmadığından şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul gerekmektedir. O halde mahkemece, borçluların meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek ve (dava dilekçesinde ileri sürülmeyen) 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İ.İ.K'nun "Haczi Caiz Olmayan Mallar ve Haklar" başlıklı 82/12. maddesi uyarınca "borçlunun haline münasip evi" haczolunamaz. Haczedilmezlik şikayeti yine aynı yasanın 16/1 maddesine göre 7 günlük süreye tabidir ve bu süre öğrenme tarihinden itibaren başlar....
Yargıtay 12 Hukuk Dairesi istikrarlı uygulamalarına göre icra mahkemesi kararlarının uygulanması yönünden, kararın kesinleşmesinin gerekmediği, usulsüz tebligat şikayetinin de bu kapsamda olduğu; henüz haciz isteme hakkı doğmadan borçlunun malvarlığına ve 3. kişilerdeki alacaklarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Bu doğrultuda, davacının haczedilmezlik şikayetine konu ettiği menkuller üzerindeki hacizlerin kalkmış olduğu gözetildiğinde haczedilmezlik şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiş olmakla Mahkemece, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" yönünde karar verilmesi isabetlidir....
karar verildiğini, bu karar örneği takip dosyasında bulunmasına ve dosya vekille takip edilmesine rağmen takip kapsamında borçlu vekiline hiç tebligat yapılmadığını, vekille temsil edilen işlerde asile tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, takipten ve hacizden dava tarihi itibariyle haberdar olduklarını, taşınmaza takdir edilen değerin piyasa rayiçleri ile uyumlu olmadığını, hacizli taşınmazın müvekkilinin haline münasip tek evi olduğunu bildirerek taşınmazın kıymetinin yeniden tespitine, haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti Dava, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönündeki şikayeti ile birlikte takibin iptalini talep etmiş, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine diğer şikayetlerinin ise süreden reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhataba bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise...
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayetin niteliği gözetilerek duruşmalı incelenmesi zorunludur. O halde, mahkemece, usulünce duruşma açılarak, taraflara tebligat yapılıp, beyanlarının tespiti ve varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddenin memura araştırma yükümlülüğü getirdiğini, bu araştırmanın yapılmaması ve tevsik edilmemesinin tebliği usulsüz hale getireceğini, tebliğe muttali tarihi olarak 25/09/2021 tarihinin kabulünün gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayetine ve meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen nazara alınır. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen 103 davetiyesinin incelenmesinde; davacının komşusu bulunmadığından haber verilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiş olup, tebliğ işleminin bu hali ile Tebligat Kanununun 21/1. ve İlgili Yönetmeliğin 30- 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüz olduğu aşikardır....