aç kalacağını, haczedilmezlik talebinde bulunduğunu, haczedilmezlik talebinden ayrı olarak yapılan kıymet takdirine de itirazlarının olduğunu, yapılan kıymet takdirinde belirtilen özellikteki bağların değerinin 100.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu, bu taşınmazların dönümüne 50.000,00 TL takdir edilmesine itiraz ettiğini, anlatılan nedenlerle belirtilen taşınmazlar hakkında hem haczedilmezlik hem kıymet takdirine itirazda bulunduklarını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı İzmir ili Kiraz ilçesi Doğancılar mahallesi 183 ada 32 parsel sayılı taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, müvekkiline çıkartılan 22 örnek ödeme emri ve kıymet takdir tutanağının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle de müvekkilinin hacizlerden haberdar olmadığını, müvekkilinin haczi öğrenir öğrenmez yasal süresinde haczedilmezlik davası açtığını, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kendisi ve ailesinin geçimini sağladığı zirai arazi olduğunu, başka da gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Haczedilmezlik iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....
İlk derece mahkemesince, tensip kararı ile haczedilmezlik şikayeti yönüyle dosyanın tefrikine karar verilmiş, yargılama neticesinde yasal süresi içerisinde yapılmayan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu istinaf başvuru dilekçesinde özetle, haczi kıymet takdirinin tebliği ile öğrendiğini, yasal süre içerisinde hacze itiraz ettiğini, haczedilen taşınmazın kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu olduğunu, kendisine yapılan 103 davetiyesi tebligatından kararla birlikte haberdar olduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davanın süresinde açıldığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Başvuru bu hali ile İİK’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti ile aynı kanununun 133. maddesine dayalı ihalenin feshi talebidir. Haczedilmezlik şikayeti yönünden; taşınmaz ipoteği, TMK'nun 684. maddesi gereği taşınmazın bütünleyici parçalarını, aynı Kanunun 686. maddesine göre ise eklentilerini de kapsar. Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür. Ancak İİK'nun 83/c maddesi gereğince taşınmaz üzerinde ipotek bulunması halinde, teferruatın, taşınmazdan ayrı haczi mümkün değildir. Bu maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması yetmez. TMK'nun 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur. Teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar dahi İİK'nun 83/c hükmü uyarınca haczedilemezler....
Borçlu davacının, geçimini çiftçilikle sağladığını ileri sürerek kendisine ait 34 XX 297 plaka sayılı traktör üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilerek bahse konu araç üzerindeki haczin kaldırılmasına verildiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için, asıl mesleğinin çiftçilik olması ve bilfiil bu işi yapması gerekir. Anılan maddeye göre, haczedilmemesi gereken taşınır ve taşınmaz mallar ve miktarları tespit edilirken, borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olup olmadığı ve tarımsal faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olup olmadığı hususunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Traktör de bir ziraat aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir....
Ayrıca 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesine göre, bu Kanun'da il özel idareleri ve belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda bu idarelere verilmesi öngörülen paylar vergi hükmünde olup, bu paraların da haczi caiz değildir. Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Öte yandan borçlu Belediye'ce haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının tespiti halinde bu durum haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. Somut olayda, Mahkemece, şikayete konu hesabın haczedilemez nitelikte olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunda anılan hesapta sadece.......
GEREKÇE: Uyuşmazlık hukuki niteliği itibari ile haczedilmezlik iddiasına dayalı meskeniyet iddiası istemine ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğünün 2021/19466 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; Alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, örnek 4- 5 icra emrinin 24/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, borçlu adına kayıtlı traktöre haciz konulduğu anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; İİK.nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
nun 82/12. maddesinde yer alan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir....
İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, icra müdürlüğü, alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır. Ancak borçlu haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabilir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir....
Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır. Aksi halde şikayetin reddi gerekecektir. Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin banka hesabı olması durumunda ise hesaptaki paraların niteliği belirlenmelidir. Tamamının haczi kabil olmayan paralardan oluşması halinde haczinin kabil olmayacağı tartışmasızdır. Ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunması, bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabı söz konusu olacaktır....