İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. İcra müdürlüğü alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır. Ancak borçlu haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabilir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vasisi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vasisi tarafından, borçluya ait taşınmazlar ve traktör kayıtlarına konulan hacizlere ilişkin bildirimin “borçlunun eşine yapılmış olduğu, borçlunun eşinin oturduğu ev ile kendisinin evinin farklı evler olduğu, bu bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberdar olduğu belirtilerek” meskeniyet ve haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; haciz bildiriminden itibaren yasal yedi günlük şikayet süresi içerisinde başvuruda bulunulmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; davacı, icra müdürü tarafından borçlu hakkında uygulanan ihtiyati haciz kararının icrası sırasında borçlunun haczi kabil olmayan menkulleri hakkında haciz uygulandığını belirterek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/2540 E....
İcra Hukuk Mahkemesi’nce, somut olayda, yapılan haciz işleminin nokta haciz niteliğince olduğu, böylece yapılan haciz işlemi ile ilgili olarak yapılan şikayeti inceleme yetkisi, esas icra dairesinin bağlı olduğu Gebze Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Gebze 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/42287 E. Sayılı icra dosyasından İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün 2021/22 Talimat numaralı dosyasına 22.02.2021 tarihinde yazılan talimatta borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli bir haciz talimatı yazılmış olup; yetkisizlik kararı veren İstanbul Anadolu 24....
Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Bu konuda ispat yükü ise borçluya düşmektedir. Bir diğer anlatımla, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediye ispatlamalıdır. Aksi halde şikayetin reddi gerekecektir. Haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin, iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığının kabulü zorunludur. Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine, havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır....
Borçlunun başvurusu, İİK'nun 82/1-4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun bu maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 19/11/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. Borçlu vekilinin 26.03.2015 tarihinde vekaletnamesini icra dosyasına sunarak dosyadan talepte bulunduğu, dilekçede icra müdürünün imzası ve tarihin bulunduğu, haczedilmezlik şikayetinin 20.05.2015 tarihinde yapıldığı, bu durumda 26.03.2015 tarihi itibariyle borçlu vekilinin haczi öğrendiği kabul edilmesi gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetine öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreden sonra başvurulduğu açıktır....
(M) KARŞI OY YAZISI Davacı tarafından açılan dava İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevine giren haczedilmezlik şikayeti olmayıp haczi caiz olmayan emekli maaşının haczedilmesi ve alacaklı tarafından tahsil edilmesine dayalı sebepsiz zenginleşmeye hükümlerine göre açılmış bir alacak davasıdır. Davacı daha önce haczedilmezlik şikayetinde bulunarak İcra Hukuk Mahkemesi kararıyla emekli maaşı haczini kaldırtmıştır. Bu dava, emekli maaşı haczinin iptalinden önce yapılan tahsilatın geri alınmasını amaçlamaktadır. Bu itibarla mahkeme görevli olup işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görev bozması yapılmasını doğru bulmadığımdan saygıdeğer çoğunluğun kararına muhalifim.20.02.2019...
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; davacı vekili, icra müdürü tarafından borçlu hakkında uygulanan ihtiyati haciz kararının icrası sırasında borçlunun haczi kabil olmayan menkulleri hakkında haciz uygulandığını belirterek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. ... 6....
Kök bilirkişi raporunda, hacze konu traktör ve aracın değerinin belirlenmesinde internet sitelerinden ve piyasada yapılan araştırmadan yararlanılmış olup, hacze konu traktöre benzer traktörlerin satış fiyat aralığının 60.000,00- 65.000,00 TL olduğu belirtilerek, emsal verilerine yer verilmesine rağmen, davacının satın alabileceği haline münasip traktör bedelinin tespitinde herhangi bir somut veriye dayanılmaksızın, 61.000,00 TL olarak belirlenmesi doğru olmadığından, tespit edilen haline münasip traktör bedeli konusunda ek rapor hükme esas alınamaz....
Bu nedenle 506 Sayılı Kanun'un geçici 20.maddesi kapsamında kurulan sandıklarca bağlanan aylıkların 5510 Sayılı Yasa'nın 93/1.maddesi uyarınca haczi mümkün değildir. Ancak 506 Sayılı Kanun'un 128.maddesi uyarınca kurulmuş olan sandıklardan alınan maaşların ise haczi mümkündür. O halde borçlunun maaş aldığı vakıf sandığının statüsü incelenerek, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....