Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Eldeki dosyanın haczedilmezlik şikayeti talebinden ibaret olduğu anlaşıldı. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/12368 esas 2019/18179 karar sayılı ilamı:'' Öte yandan; şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. '' Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/9154 esas 2019/5425 karar sayılı ilamı: ''1. Davacı üçüncü kişi vekilinin forklift yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde, Davacı üçüncü kişi, davaya konu Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2014/14055 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde üçüncü kişi sıfatına sahiptir. Davacı üçüncü kişi takipte taraf olmadığından mahcuza ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İİK'nın 82/1-12 maddesinde borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu hususun şikayet konusu yapılabileceği haczedilmezlik şikayetinin haciz yapılan takipler için tartışılabileceği ancak takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, bu takipte haciz aşaması olmadığından haczedilmezlik şikayetinin yapılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    Mahkemece, takip dosyasında 103 davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de borçlunun emekli maaşına konulan haciz için 29.08.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, bu nedenle taşınmaz haczinin en geç şikayet başvurusunda bulunduğu 29.08.2013 tarihinde öğrenilmiş olduğu, yedi günlük sürenin geçmiş olması nedeniyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemiştir. Borçlunun taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğuna dair takip dosyasında bir işlem yaptığı da anlaşılamamaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin incelenmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi doğru değildir....

      Akabinde haczedilmezlik şikayetiyle ilgili talep yönünden dava, mahkemenin 2013/463 Esas sayısına kaydedilmiş ve yapılan yargılama neticesinde 2013/573 Karar sayılı karar ile haczedilmezlik şikayeti konusunda temyize konu karar verilmiştir. Yukarıda anlatılan dava dosyası safahatından da anlaşılacağı üzere; temyize konu dava bir istihkak davası olmayıp, haczedilmezlik şikayetine yöneliktir. Davacı 3.kişi, davaya konu takip dosyası olan ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5941 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde 3. kişi sıfatına sahiptir. Davacı 3. kişi takipte taraf olmadığından mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir. Bu durumda, 3. kişinin haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tefrik edilen istihkak davası ile ilgili olarak davanın esastan reddine ve davalı lehine tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

        Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda; şikayet eden alacaklı olup, alacaklı tarafından takip dosyasında borçlu belediyenin Vakıflar Bankasındaki havuz hesaplarına haciz müzekkeresine şerh aranmaksazın haciz konulması için haciz müzekkeresi yazılması talep edilmiş, İcra Müdürlüğü Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü yazısını gerekçe göstererek 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesine göre şerh aranmadan havuz hesaplarına haciz konulması talebini reddetmiş, alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiştir....

          Davacı Belediye'nin diğer bir şikayeti ise Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi kapsamında mal beyanı olarak bildirdiği 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle uygulanan şikayete konu hacizlerin taşkın haciz olduğu iddiası olup, mal beyanı olarak bildirilen 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, yine haciz konulan belediyeye ait araçlar üzerinde şikayete konu icra dosyasındaki haciz dışında çok sayıda başka hacizler de bulunduğu, 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davacı borçlunun başka bir malikle birlikte müşterek malik olduğu, taşınmazın arıtma tesis alanı olduğu, kamuya tahsisli olduğu, bu nedenle şikayet tarihi itibariyle davacının mallarına konulan hacizlerin taşkın haciz olup olmadığının tespit edilemediği, taşkın haciz iddiasının ispatlanamadığı, belirtilen tüm bu nedenlerle davacının şikayet nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine," karar verildiği görülmüştür....

          Diğer taraftan ise, İİK'nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olmakla, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davalının talebi üzerine dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dava tarihi itibariyle en son 09/10/2020 tarihli haciz yazısına istinaden haciz şerhinin işlendiği anlaşılmaktadır. Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, davacının bu hacze karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır. Mahkemenin hükme esas aldığı Soma İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/43 E. 2016/9 K. sayılı kararının incelenmesinde, davanın 06/05/2015 tarihinde açıldığı, bu dava tarihi itibariyle dava konusu haczin konulmadığı, bu tarih itibariyle taşınmazların tapu kayıtlarında 14/02/2014 tarihli haciz yazısına istinaden konulan 18/02/2014 tarihli hacizlerin bulunduğu anlaşılmıştır....

          İcra Hukuk Mahkemesi’nce, somut olayda, yapılan haciz işleminin nokta haciz niteliğince olduğu, böylece yapılan haciz işlemi ile ilgili olarak yapılan şikayeti inceleme yetkisi, esas icra dairesinin bağlı olduğu Gebze Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Gebze 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/42287 E. Sayılı icra dosyasından İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün 2021/22 Talimat numaralı dosyasına 22.02.2021 tarihinde yazılan talimatta borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli bir haciz talimatı yazılmış olup; yetkisizlik kararı veren İstanbul Anadolu 24....

            İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu