Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, kimlik bilgileri hakkında yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde: Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 343/2, 102/4 ve 104/2. maddelerine göre öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 04.03.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'un 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, II-Sanık ... hakkında...

    ürünün yetiştirildiğinin tespit edebilmesinin mümkün olduğu, kaldı ki “Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkındaki Yönetmeliğinin” 10. vd maddelerinde meydana gelen zararın Hasar Tespit Komisyonunca yerinde tespitinin zorunlu kılındığı, dolayısıyla sanık tarafından bu şekilde bildirim yapılmasının katılan kurum görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

      parselde hangi ürünün yetiştirildiğinin tespit edebilmesinin mümkün olduğu, kaldı ki “Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkındaki Yönetmeliğinin” 10. vd maddelerinde meydana gelen zararın Hasar Tespit Komisyonunca yerinde tespitinin zorunlu kılındığı, dolayısıyla sanık tarafından bu şekilde bildirim yapılmasının katılan kurum görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

        sanık tarafından bu şekilde bildirim yapılmasının katılan kurum görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

          mümkün olduğu, kaldı ki “Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkındaki Yönetmeliğinin” 10. vd maddelerinde meydana gelen zararın Hasar Tespit Komisyonunca yerinde tespitinin zorunlu kılındığı, dolayısıyla sanık tarafından bu şekilde bildirim yapılmasının katılan kurum görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

            vd maddelerinde meydana gelen zararın Hasar Tespit Komisyonunca yerinde tespitinin zorunlu kılındığı, dolayısıyla sanık tarafından bu şekilde bildirim yapılmasının katılan kurum görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

              in diğer sanığa ait nüfus cüzdanını kullanarak muayene olmasının ....açısından bir zarara sebebiyet vermeyeceği, ayrıca kendisine de bir yarar sağlamayacağı, çünkü .... mevzuatına göre, hamile bayanların hiçbir sağlık güvencesi olmasa bile, sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanacağı yönündeki düzenlemeleri dikkate alındığında, sanık ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinde bir suç unsuru bulunmaması nedeniyle kamu kurumu zararına dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 04.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma, hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1) Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 647 sayılı Yasanın, 5275 sayılı Yasanın 122. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olması ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nun 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK'nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1 maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince sanık ... müdafinin temyiz talebinin istem gibi REDDİNE, 2) Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara...

                  Ceza Dairesi’nin 2015/110 E-2015/703 K. sayılı ilamıyla " iddianamede nüfus cüzdanı düzenlendiğine yönelik bir anlatım bulunmadığı ve eylemin görevli memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturduğu" belirtilerek bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen; sanığın gerçekte var olmayan ... isimli çocuğu nüfusa kaydettirmekten ibaret eyleminin görevli memura yalan beyanda bulunmak suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    , Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonunda ise; Birinci haciz incelemesine 11.06.2008 tarihinde verdiği cevabında asıl borçlunun kendisinde 42.762.68 TL. alacağı olduğu yönünde beyanda bulunan sanığın daha sonra çıkarılan ikinci haciz ihbarnamesine 17.09.2008 tarihinde yaptığı itirazda ise, asıl borçluya borçlarının bulunmadığı şeklinde beyanda bulunması karşısında, birinci haciz ihbarnamesine verdiği cevabi yazısındaki ".....42.762,68 TL. tutarında alacağı bulunmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu