Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/442 KARAR NO : 2021/94 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BANAZ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2019 NUMARASI : 2018/40 ESAS 2019/30 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ... 5237 sayılı TCK’nin 268/1. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

    in "Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı Salon Aday Yoklama Listesini" imzalayıp "Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı Sınav Cevap Kağıdını" doldurmaya başladıktan sonra ancak salon görevlisine teslim etmesinden önce anlaşılması halinde, teslim edilen sınav cevap kağıdının baştan itibaren görevlilerce içeriği itibarıyla sahte olduğunun bilinmesi nedeniyle hukuki sonuç doğurmaya elverişli bulunmadığı, ancak ...’in gerçek kimlik ve sınava giriş belgesinde hiçbir tahrifat yapmadan "Salon Aday Yoklama Listesini" ... olarak imzalaması eyleminin TCK'nin 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesi sırasında memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve dolayısıyla sanık ...'...

      ın kimlik bilgilerini kullanması şeklindeki eyleminin TCK'nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı ayrıca TCK'nın 206/1. maddesinde belirtilen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar başlığındaki iftira olarak hatalı yazılan suç adının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 1- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu ile ilgili olarak verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar,5271 sayılı CMK.nın 223. madde kapsamında verilmiş temyizen incelemeye kabil bir hüküm bulunmadığından sanık ve katılan vekilinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Sanık ve katılan vekilinin başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyizlerine gelince: İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, resmi memura yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında resmi memura yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK’nın 343....

              Temyiz, nispi vekalet ücretine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 2.Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Haciz isteme hakkı kural olarak alacaklının borçluya karşı başlatmış olduğu takibin kesinleşmesi ile doğar. İhtiyati haciz kararına dayalı da haciz ihbarnamesi çıkarılabilir. Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, borçluya karşı kesinleşmiş bir icra takibinin mevcudiyetine bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir....

                ın kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; Üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan kimliğin başkasına ait olduğunun görevlilerce basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olduğu, sanıkların eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle olayda dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarının unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından sanıklar hakkında verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir. Hükümde yalan beyanda bulunma suçundan beraat kararı verildiği belirtilmiş olmasına rağmen gerekçede sahtecilik suçu olarak belirtilmiş ise de bu yanlışlık mahallinde düzeltilebilir nitelikte görülmüştür....

                  B) İddia ve Yargılama Süreci: 1-Sanık hakkında 11.09.2009 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenen tespit tutanağını, tespit isteyen ve kardeşi olan Turhan Önal kendisiymiş gibi imzaladığı iddiasıyla “resmi belgede sahtecilik” ve “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçlarından kamu davası açılmış; yapılan yargılaması sonucu sanık hakkında “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçundan dolayı “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, “resmi belgede sahtecilik” suçundan ise beraat hükmü kurulmuş; beraat hükmünü katılan vekilinin temyizi üzerine Dairemiz tarafından 12.09.2017 tarihinde sanığın eyleminin bütünüyle “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturduğu ve bu suç nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçundan ayrıca hüküm kurulması yasaya aykırı bulunarak hüküm bozulmuş; bozmaya uyan Mahkeme tarafından “resmi belgede sahtecilik...

                    UYAP Entegrasyonu