bağlanan suçu mu oluşturacağı hususu, itirazımızın özünü oluşturmaktadır. 5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde hükme bağlanan memura yalan beyanda bulunma suçu, 765 sayılı TCK'nun 343. maddesinin karşılığıdır. 765 sayılı TCK'nun 343/2. maddesindeki nitelikli hallere yeni yasada yer verilmemiş, yalnızca 'yalan beyanda bulunma' deyimine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından verilen beraat hükümleri katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in ... 80 Ada, 1/79 sıra ve 3 kütük no'da bulunan arsanın sahipleri oldukları, müteveffa sanık ... 'nin ...'den bu arsanın satılacağını öğrendiği ve katılanlar ile irtibata geçerek .... Noterliğinden 06/02/2006 tarih ve 2006/3397 yevmiye nolu vekaletnameyi işlemlerde kullanmak üzere aldığı, bu vekaletin genel iş takibi için verildiği, müteveffa sanık ...'in bu vekaletnamelere istinaden Bakırköy 31. Noterliğine sahte belgelerle 06/04/2006 tarih ve 2006/8701, 8702 numaralı vekaletnameleri hazırladığı, müteveffa sanık ...'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/442 KARAR NO : 2021/94 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BANAZ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2019 NUMARASI : 2018/40 ESAS 2019/30 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....
nın nüfusa kaydı sırasında anne adını ....., baba adını da ..... olarak bildirmek suretiyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediğinin iddia olunan olayda; sanığın eyleminin, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2015 tarihli 2015/412 Esas ve 2015/286 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğun soybağının değiştirilmesi nedeniyle hem TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de; TCK'nin 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu‘nun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nin 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soybağı konusundaki...
ya ait kimlik bilgilerini görevli memura beyan ettiği ve... olarak parmak izinin sorgulandığı, sanığın parmak izi incelemesi sonucunda ... olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, olay tutanağının sanığın ismiyle hazırlandığı kimlik bilgileri kullanılan... adına düzenlenmiş bir adli ya da idari soruşturma belgesi veya tutanak bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yalan beyanda bulunma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince, uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının...
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın durdurularak kimliğinin sorulduğu sırada ... ...’a ait kimlik bilgilerini görevli memura beyan ettiği, sanığın parmak izi incelemesi sonucunda ... olduğunun tespit edildiği olayda, olay tutanağının sanığın ismiyle hazırlandığı kimlik bilgileri kullanılan ... ... adına düzenlenmiş bir adli ya da idari soruşturma belgesi veya tutanak bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yalan beyanda bulunma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince, uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine...
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık ... hakkında yapılan ihbar sonucu kahvehaneye giden kolluk görevlilerinin sanıktan kimlik sorması üzerine üstünde kimlik olmadığını ve ... olduğunu beyan ettiği, üzerinden ... adına düzenlenmiş reçete fotokopisinin de çıktığı anlaşılarak sanık karakola kimlik tespiti için götürülmüş ve ... olduğu tespit edilmiş olması nedeniyle, TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yalan beyanda bulunma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince, uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanığın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Hakkında arama kararı olduğu için gerçek kimlik bilgilerini gizlemek isteyen sanığın, teyzesinin oğlunun ismini ve bu şahsa ait TC kimlik numarasını kendi kimlik bilgileri olarak bildirmesi şeklindeki eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu...
Bununla birlikte suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Kimliği bildirmeme" başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrası ise; "Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir" hükmünü içermektedir. Bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK'nun 206. maddesi uygulanacaktır....
Temyiz, nispi vekalet ücretine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 2.Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Haciz isteme hakkı kural olarak alacaklının borçluya karşı başlatmış olduğu takibin kesinleşmesi ile doğar. İhtiyati haciz kararına dayalı da haciz ihbarnamesi çıkarılabilir. Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, borçluya karşı kesinleşmiş bir icra takibinin mevcudiyetine bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir....