Ancak; Tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, yerinde değilse de bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak ; Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bebdindeki (ödenmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki haciz şerhinin, hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, Tapu kaydında mevcut haciz şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında mevcut haciz şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ve ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 07.07.1998 günlü belediye encümeni kararı ile yapılan satış nedeniyle tapu iptali ve tescil ile satışa konu 1999 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemlerine ilişkindir. Davalı ... davayı kabul etmiş, diğer davalı kamu alacaklısı davanın reddini savunmuş, tapu sicil müdürlüğü ise davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.12.2007 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından konulan haciz yargılama aşamasında kaldırıldığından, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan Çankaya Belediyesi tarafından konulan haciz şerhinin terkinine karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiş, karar Dairemizin 04.02.2010 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılan nedenlerle bozulmuştur....
Davalı alacaklı vekili, taşınmaza 01.11.2010 tarihinde haciz konulduğunu, davacı lehine verilen tescil kararının bu tarihten sonra olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı Şükrü, açılan davayı kabul etmediğini ve reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dava dışı ... ile davacı arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verildiği terkini talep edilen haciz şerhinin kişisel hakka dayalı nitelikte olduğu, anılan davanın yargılaması sırasında ihtiyati tedbir şerhi işlendikten sonra kamu borcuna dayalı olarak haciz şerhi tesis edildiği, yolsuz tescil durumunda oluşan şekli kayda dayanarak tesis edilen kişisel hakka dayılı şerhin lehine yolsuz tescil edilerek iptal edilerek kendisine döndürülen ayni hak sahibinin durumunu ağırlaştırmayacağı gözetilmesi gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.11.2014 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ... kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, maliki bulunduğu 51517 ada, 10 parselde bulunan 8 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı kurumun yapmış olduğu takipten kaynaklanan haciz bulunduğunu, taşınmazın Ankara 3. Tüketici Mahkemesi 2012/13 Esas sayılı dosyada adına tescil ediliğini, hacizden, önceki malik ...in sorumlu olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Terkini istenen şerhin, hukuksal sebebi az yukarıda açıklanan Yasa hükümleri olup, Tapu Kadastro 13.Bölge Müdürlüğü’nce yapılan haciz şerhi işlemi Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi hükmüne uygun olarak yapılan tapu kütüğüne şerh işlemidir. Şerhin terkini davası, sicildeki şerhten hukuksal yararı bulunan kimselere karşı açılabilir. Tapu Sicil İdaresi yasa gereği işlem yapmış olup, haciz şerhinden yararlanan kimse durumunda değildir. Davada taraf ehliyeti dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. Bu hukuksal nedenle, davanın pasif husumet yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddedilmiş olması doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekir ise de; mahkemece düşülen bu yanlışlığın giderilmesi, HUMK’nın 438/son maddesi gereğince, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle açıklanan bu gerekçeyle düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Ancak; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından 15.10.2011 tarihinden itibaren, belirlenen kamulaştırma bedeline faiz yürütülmemiş olması, 2-Dava konusu 341 ada 48 parsel üzerindeki haciz; 341 ada 49 parsel üzerindeki haciz ve ipotek şerhlerin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a- Kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının sonuna gelmek üzere (Belirlenen kamulaştırma bedeline 15.10.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına) cümlesinin yazılmasına, b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu 341 ada 48 parselin tapu kaydındaki haciz; 341 ada 49 parselin tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece...