Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının .... paragrafındaki (işletilmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; Tapu kaydındaki paydaşlardan ... payı üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki ... payı üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

        Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yeralan davalı F.. K.. payı üzerindeki haciz şerhinin işbu davalı yönünden hükmedilen bedele yansıtılmasına) paragrafının eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ın hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında davalı ...'ın hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, ihtiyati haciz şerhinin terkini davasıdır. Somut olayda davacı vekili, dava konusu 3 ve 4 nolu parseller üzerine, fetö soruşturması nedeniyle davacının ihtiyati tedbir şerhi mevcut olmasına rağmen, davalının icra dosyası sebebiyle ihtiyati haciz koyduğunu belirtip, ihtiyati haciz şerhinin terkini davası açar, mahkeme aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar vermiş karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. "Dava, haciz ve satış vaadi şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Davalılar Hacer Seçgin ve Şükrü Seçgin, davayı kabul etmiştir. Davalı Gelir İdaresi Başkanlığı vekili ve SGK vekili, husumet, görev ve esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2009/3159 Esas sayılı dosyası üzerinden konulan 12.09.2014 tarihli ve 12394 yevmiye numaralı haciz şerhiyle, Kastamonu 3. İcra Müdürlüğünün 2009/4122 Esas sayılı dosyası üzerinden konulan 17.10.2011 tarih 15343 yevmiye numaralı haciz şerhinin terkinine karar verilmişse de, hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin ilk üç satırında aynı tarihli ve yevmiye no'lu şerhlerin tekrar yazılmak suretiyle ve çelişki oluşturacak şekilde terkini talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmiş ise de; yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              İcra Müdürlüğünün 1999/1861 Esas sayılı dosyasından 05.04.1999 tarih ve 2732 yevmiye sayılı ve yenileme ile 06.05.2003 tarih ve 4703 yevmiye sayılı haciz şerhlerinin işlendiğini, dava konusu haciz şerhlerinin işlenmesinden önce, adı geçen taşınmazın tapu kaydına 15.12.1998 tarihinde davacının satıcısı olan ... 'nin temlik edeni ... lehine gayrimenkul satış vaadi şerhinin işlenmiş olduğunu, mülkiyetinin dayanağını oluşturan 11.12.1998 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin dava konusu haciz şerhlerinden daha önce mevcut olduğunu ileri sürerek, adı geçen haciz şerhlerinin fekkini talep etmiştir. Tasfiye Halindeki ...'nin hak ve alacaklarını temlik alan ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu haciz şerhlerinin iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Somut olayda , dava konusu taşınmaz dava dışı .......

                A.Ş. lehine konulan haciz şerhleri sonraki tasarrufları kısıtlar. Mahkemece bu olgu gözetilerek kooperatifin haciz şerhinin terkini isteminin reddedilmeside usul ve yasaya aykırılık yoktur. Açıklanan nedenle davacı kooperatifin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-İpotek, kişisel bir alacağı teminat altına alınması amacını güden bir taşınmaz değerinde alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (rehin sözleşmesinin) yapılması, Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca da tapuya tescil edilmesi gerekir. Bu özelliklerinden ötürü mahkemece terkini hüküm altına alınan davalılardan ... ile Fon’a devredilen ... Bank A.Ş. arasındaki ipotek sözleşmeleri hüküm ve sonuç meydana getirir....

                  Ayrıca, mahkemece verilecek karar tapuda yer alan ve terkini istenen tüm haciz ve ipotek şerhi sahiplerinin hukuki durumunu etkileyeceğinden davada yer almaları zorunludur. Bu nedenle şerh sahipleri davada taraf sıfatı almadan karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu