Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin tespit edilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin tespit edilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Haciz lehtarlarının davada taraf olmaksızın yokluklarında aleyhlerine olacak şekilde haciz şerhlerinin terkinine karar verilerek eksik taraf teşkili ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Şti lehine ise 04.03.2016 tarihli icrai haciz şerhleri konulduğu tespit edilmiştir. Tapu kaydına söz konusu “davalıdır” şerhi ve “kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır” şerhlerinin konulduğu tarihlerden önce ise davalı SGK lehine 02.02.2012 tarihli kamu haczi şerhi konulduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerle dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın tapu kaydına “davalıdır” ve “kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır” şerhi işlenerek aleniyet kazandıktan sonra mevcut şerhe rağmen başkaca kısıtlamalar işlenmişse bunlara değer tanınmayacağından, tapunun aleniyeti ilkesi gereği bu şerhlerden sonra konulan haciz şerhlerinin terkinine karar verilmesi, söz konusu şerhlerden önce konulan haciz şerhleri yönünden ise haciz lehtarlarının iyi niyetli olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, davalılar ... Bank A.Ş. ve ... İnş. Taah....

        Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ... ile davalılar murisi ...e ait paylarda yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ... ile davalılar murisi...’e ait paylarda yer alan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak; 1)Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edilen davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; 1)Hüküm fıkrasının 9 numaralı bendindeki (davalı ...'a) ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (davalılara) yazılmasına, 2) Hüküm fıkrasının 10 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, 3)Hüküm fıkrasına ayrı bir bendi olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.03.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin ve diğer şerhlerin (hacizlerin) kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Kooperatif vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 29 ada 23 sayılı parseldeki 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına işlenen ipotek ve haciz şerhlerinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Kural olarak ipotek, alacağın ve alacağa bağlı diğer feri borçların ödenmesi halinde iradi olarak kaldırılır. Ancak, bazı koşulların varlığı halinde mahkemece de ipoteğin kayıttan terkini mümkündür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.12.2010 gününde verilen dilekçe ile şerhin kaldırılması, birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından davalılar aleyhine 15.12.2010 gününde verilen dilekçe ile şerhin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Maliye Bakanlığı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, 3997 ada 1 parsel 12 bağımsız bölüm no'lu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin terkini, birleştirilen dava 3997 ada 1 parsel 9 bağımsız bölüm no'lu taşınmazın tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin terkini isteğine ilişkindir. Davalı Hazine vekili ile davalılar ... ve ......

                Kişi konumunda bulunduklarını, ayrıca şerhin terkini davalarında şerh sahibinin davada davalı olarak yer alması gerekirken mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haciz şerhlerinin terkini isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı SGK Başkanlığı'nca iatinaf edilmiştir. Bilindiği üzere haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara alacaklının icra müdürlüğü aracılığı ile el koymasıdır. İİK'nun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında kurulan ilişki TMK'nun 1010.maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh verilmekle de sonradan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin terkini için açılan davalarda tapu sicil müdürlüğünün tapudaki ayni ve şahsi hakları ancak hak sahibinin başvurusu üzerine terkin edebilir....

                Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 29.08.1979 tarihli ve evmiye numarası ile dava konusu taşınmazların tapu kaydına konulan haciz şerhi lehtarınınolduğu ve davanın da yöneltilerek anılan haciz şerhlerinin terkini talep edildiği halde mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, davalı kurumda haciz şerhlerine ilişkin dayanak belgelerin bulunmadığından bahisle yanılgılı değerlendirme ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk derece mahkemesi olan ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/250 E-2017/262 K sayılı ilamının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nun 373/1 maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu