Bu nedenle de açılan davada haciz şerhi lehterları hasım olarak gösterilmelidir. Davacılar, davalarını doğrudan önceki kayıt malikine karşı, diğer bir anlatımla haciz şerhinin dayanağı olan icra takiplerinin borçlusuna karşı yöneltmişlerdir. Her ne kadar yargılama aşamasında haciz şerhi lehtarlarının bir kısmı davaya dahil edilmiş ise de davanın baştan usulüne uygun olarak terkini istenen haciz şerhlerinin lehtarları saptanarak onlara yöneltilmemesi ve haciz şerhi lehtarlarının tamamının usulünce davada yer almamaları nedeniyle davanın usulden reddi yerine yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiştir. Ancak verilen karar sonuç itibariyle doğru olduğundan HUMK'nun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Tapu kaydındaki dayanağı kalmayan veya yolsuz şerh verildiği iddia edilen haciz şerhlerinin terkini taleplerinde genel mahkemeler görevli olup, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/115 esas 2021/143 karar ve 08/04/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tapu kaydındaki dayanağı kalmayan veya yolsuz şerh verildiği iddia edilen haciz şerhlerinin terkini taleplerinde genel mahkemeler görevli olup, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin .... esas ..... karar ve 08/04/2021 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.09.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhlerinin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin daha önce paydaş maliki olduğu 6 adet taşınmaza ilişkin dava dışı oğlu... ile yaptığı 01.03.2011 tarihli ölünceye kadar bakım akdinin ihlali nedeniyle oğlu aleyhinde ... 2....
Şti lehine haciz şerhlerinin konulduğu ancak ipotek lehtarı ve haciz alacaklılarının davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmaktadır. Haciz veya ipotek şerhlerinin terkinine ilişkin davalarda lehtarların hakları etkileneceğinden haciz ve ipotek lehtarlarının davalı olarak gösterilmeleri gerektiğinden ipotek lehtarı İş Bankası A.Ş. ile haciz alacaklıları ..., .... Maden A.Ş. ve .... Mikronize Kalsit Ticaret Ltd. Şti'nin usulüne uygun olarak davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...’’ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, haciz şerhlerinin kaldırılmasına ipotek şerhlerinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir....
Ancak; 1)Yargılama sırasında idarece takdir edilen bedeli kabul eden davalılar yönünden kamulaştırma bedeli olarak 5.938,04 TL depo edildiği halde, sehven 58.995,25 TL'ye karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan (58.995,25) rakamlarının çıkarılmasına yerine (5.938,04) rakamlarının yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ... hissesi üzerinde bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 109 ve 119 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki haciz şerhlerinde hak sahibinin kimliğinin belirtilmemesinin, 17 parsel sayılı taşınmazdaki haciz şerhinde ise hak sahibi olan kişinin kimliğinin tespitinin mümkün olmamasının, haciz şerhlerinde bedel olmamasının, şerhlerin 1946 gibi çok eski bir tarihte konulmasının ve günümüze kadar şerhler ile ilgili herhangi bir hukuki işlemin başlatılmamasının dava konusu haciz şerhlerinin devamında hukuki yarar bulunmadığını gösterdiği gerekçesiyle; davanın kabulüne ve taşınmazlardaki davacı adına kayıtlı hisseler üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Birleşen dosya davalıları ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlardaki haciz şerhlerinin terkini durumunda mağdur olacaklarını bu nedenle davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; asıl ve birleşen davaların kabulü ile dava konusu bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına miras taksim sözleşmesindeki uyarınca tesciline; dava konusu taşınmazlardaki haciz şerhlerinin de terkinine karar verilmiştir. Hükmü; birleşen dosya davalıları vekili temyiz etmiştir. Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ileride kendilerinden geri alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzeninin sağlanması düşüncesiyle, satın alan kişinin iyiniyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir....
Mahkemece, davacı kooperatife ait 1721 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 ila 22 numaralı bağımsız bölümler üzerine konulan ipoteğin aynı taşınmazdaki davalı ...’e ait 25 ve 26 numaralı bağımsız bölümler ile ipotek borçlusu dava dışı Gözde Candan’a ait 23 ve 24 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydına kaydırılmak suretiyle kaldırılmasına, haciz şerhlerinin kaldırılması isteminin ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı kooperatif ile davalılardan RCT Varlık Yönetim A.Ş. temyiz etmişlerdir. 1-Davacı kooperatif ipoteğin terkini istemi dışında aynı taşınmazlardaki diğer davalılar ... ... Bankası A.Ş ve SSK Kurumu yararına olan haciz şerhlerinin terkinini de dava etmiştir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağı ödemesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir anlamda takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir....
Haciz şerhlerinin kaldırılması istemine gelince, bu nitelikteki davaların tapu kütüğünde yararına haciz şerhi konulan kişi veya kişilere yöneltilmesi gerekir. Zira, verilen şerhler onların yararınadır. Hükümle yaratılacak durumda yine onların hukukunu etkileyecektir. Dava konusu taşınmazlar üzerinde icra müdürlüğü, vergi dairesi ve sigorta il müdürlüğü lehine konulmuş haciz şerhleri bulunmaktadır. Dava sözü edilen kurumlara yöneltilmediğinden usul ekonomisi de dikkate alınarak davacıya lehine haciz şerhi konulan kurumlar hakkında dava açmak üzere uygun bir süre verilmeli, açılacak dava eldeki dava ile birleştirilmeli, yargılama sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Dava açılmadığı takdirde, tapu iptali ve tescil istemi şerhle yükümlü olarak sonuca bağlanmalı şerhlerin terkini istemi ile ilgili olarak da şimdiki gibi hüküm kurulmalıdır. Yukarıda değinilen yönler bir yana bırakılarak sadece şerhlerin terkini istemi varmış gibi hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....