Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ... ve ...'un ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama - bozma - bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1-Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; a-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede; Sanığın birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmediği anlaşılmakla,yapılan yargılamaya, fiilde suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, mahkemenin soruşturma sonunda oluşan inanç ve takdirine, hükmün gerekçesine göre,müşteki vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün istem gibi ONANMASINA, b-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede; Sanığın 24.11.2009 tarihli haciz sırasında asıl borçlu ... ...'...

    İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, tazminat talep eden takip alacaklısı, üçüncü kişinin beyanının aksini, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmadan her türlü delille ispat edebilir....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçundan yapılan incelemede; Haciz ihbarnamesine itirazın vekil tarafından yapıldığının anlaşılması karşısında, eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Tazminat talebinin reddi kararının incelenmesine gelince; Asıl borçlu ve şikayet edilen üçüncü şahsa ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine sadece davalı sanığın ticari defterlerinin incelenmesine göre düzenlenmiş bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde tazminat talebinin reddine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe Aykırı Beyanda Bulunmak Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

          davanın reddine" ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, 2- Tazminat talebi hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesi sonunda; Sanığın kendisine tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine karşı 13.08.2009 tarihindeki itirazında asıl borçlu......ile ilgili ......

            Şikayet dilekçesinde İİK'nın 89/4. maddesine uygun bir tazminat talebi olmadığı gibi, istenen tazminat miktarı da belirtilmediğinden, şikayetçi vekili tarafından İİK'nın 89/4. maddesine uygun olarak açılmış bir tazminat davasının bulunmadığının kabulü ile mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken itirazın kaldırılması davasının reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından “... itirazın kaldırılması davasının reddine" ifadesi çıkartılarak, hüküm fıkrasına “....tazminat isteminin reddine” ifadesi eklenmek suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Somut uyuşmazlıkta, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte muaccel bir alacağının mevcut olmadığı anlaşılmakla, gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 17/01/2013 tarihinde verilen cevabın gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine dair karar verilmesi, Kabule göre de; Dava ve cezanın İİK'nın 354. maddesinde yazılı sebeplerden düşeceğinin kararda belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, müşteki vekilinin temyizi yerinde görülmemekle ,sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan HÜKMÜN bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20/12/2022...

                ile İİK nun 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini ve davacı tarafça takip yapılan icra dosyası üzerinden işlem yapılarak itiraz dilekçesine müttali olunduğunu ve kanunun öngördüğü üç aylık sürede dava açılmadığını, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde usulüne uygun olarak tutulan müvekkili şirketin ticari defterleri ve muhasebe kayıtlarının incelendiğini ve ödemelerin yapıldığını ve haciz ihbarnamesi tarihi itibariyle 01 Beton'un müvekkili şirketten hiç bir hak ve alacağının olmadığının 16.07.2019 tarihli raporla tespit edildiğini, borçlunun üçüncü kişideki alacağın hamile yazılı veya ciro edilebilir bir senede dayanması halinde haciz (talebi) üzerine İİK nun 88.maddesine göre işlem yapılması gerektiğini, bu durumda yazılacak müzekkere haciz ihbarnamesi niteliğinde olmadığından üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine itirazının haksız olduğu iddiası ile alacaklının üçüncü kişinin cezalandırılmasını ve tazminat ile sorumlu tutulmasını talep etme hakkının doğmayacağını, doktrin...

                Ceza Dairesi'nin 07/02/2018 tarih ve 2017/3101 Esas 2018/1040 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına dair karar verildiği halde, bozma sonrası yapılan yargılamada; müşteki vekilince sunulan şikayet dilekçesinde, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine gerçeğe aykırı beyanda bulunan sanığın İİK'nun 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi talep edildiği halde, mahkemece yargılama konusu olmayan sermaye şirketinin iflasını istememek suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış olup, Mahkemece, bozma ilamında belirtildiği üzere;İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

                  İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu