Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"KARAR İnsan ticareti suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ..., insan ticareti ve hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçlarından sanıklar ... ve ...'nin yapılan yargılamaları sonunda; sanık ...'un eyleminin emirlere riayetsizlik suçunu oluşturduğunun kabulüyle, zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına, sanıklar ...,..., ..., ...,... 'in fuhuş için başkasına kadın tedarik etmek suçundan mahkûmiyetlerine, sanıklar ... ve ...'ın hüriyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçundan mahkûmiyetlerine dair Alanya 2....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2021 NUMARASI : 2020/484 ESAS 2021/793 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı borçlu Sitil Yapı ... Ltd....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur....

      Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

        Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....

          Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur. Somut olayda, sanığın katılandan harici satın aldığı kamyonetle etiketsiz ve markasız kömür taşırken zabıta ekiplerince yakalandığı esnada, katılan ...'...

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıkların üzerine atılı “yalan beyanda bulunma” suçunun takibi şikayete bağlı olup, 3. şahıs şirketin 08/07/2008 tarihinde birinci haciz ihbarnamesine cevap verilmesine karşın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesinde düzenlenen ”şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer” hükmü karşısında şikayetçi vekilinin suça konu olayda bir yıllık süre geçtikten sonra 19/04/2010 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanıklar hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca yeniden...

              müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi evrak tanzimi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Düşme Sanığın "zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi" hükmünü temyizde hukuki menfaati bulunmayıp, gerekçeye de yönelik olmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda “...” adresine kanunun gösterdiği usullere göre daha önce bir tebligat yapılmadığından, belirtilen adreste 35.maddeye göre yapılan tebligat işlemi de geçersiz olduğundan, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA 2-Sanık hakkında kişi hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nun 343/2 maddesindeki kişi hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suçun işlendiği 16.04.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın...

                    UYAP Entegrasyonu