Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında 2330 sayılı Kanun'un 6. maddesi hükmüne göre bu kanun hükümleri uyarınca ödenecek maddi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı; uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı mercilerinde maddi ve manevi zararların karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen maddi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıkların göz önünde tutulması gerekmektedir. Somut olayda; yargılama sırasında Nakti Tazminat Komisyonunun 17.06.2011 tarihli kararı ile davacı için 11.771,20 TL'nin nakti tazminat olarak ödenmesine dair verilen karar uyarınca davacıya 11.771,20 TL ödeme yapılmıştır. Mahkemece, alınan rapora göre, ödenen nakdi tazminatın tamamının davacının maddi zararının karşılığı olduğu kabul edilerek ve ödemenin tamamının maddi zarardan mahsubu ile hesaplanan maddi zarar üzerinden hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin yasal dayanağı olmadığını, dosya kapsamında bulunan trafik kazası tespit tutanağında davalının kusursuz olduğunun belirlendiğini, Adli Tıp Raporunda kusurlu olduğunun belirtildiğini, kusur oranlarının netleşmediğini, davacılara bu kaza nedeni ile Zorunlu Trafik Sigortası şirketleri tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarının bilinmesi gerektiğini, tazminat miktarlarının çok fahiş olup manevi tazminatın gerekçeleri ile örtüşmediğini, Yargıtay kararlarında, Manevi Tazminat belirlenirken, özel durumlar göz önünde tutularak manevi zarar adı ile hak sahibine verilecek para tutarının adalete uygun olması gerektiğinin, takdir edilecek bu tutarın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşıdığının belirtildiğini, manevi tazminat miktarının Yargıtay içtihatları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda; Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, 05.09.2016 tarihinde davalı ...’nün idaresinde olup davalı ... Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı ... plakalı araç ile davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı ... Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı ... plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı ...vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Ancak 2330 sayılı yasanın 6.maddesi hükmüne göre idarece ödenen tazminat maddi ve manevi zararların karşılığı olup, ödenen bedelin ne kadarının maddi ne kadarının manevi zarar olduğununu belirlenerek maddi tazminat bölümü ile ilgili daire bozması ve yukarıda açıklanan nedenlerle gerçek zararın belirlenmesi, manevi tazminat miktarının belirlenen miktar itibariyle rücuan alınmasına karar verilmesi gerekirdi. Açıklanan bu maddi ve hukuksal gerekçelere göre davacının karar düzeltme talebinin manevi zarara ilişkin bölümü ile ilgili olarak kabul etmek gerekmiştir. SONUÇ:Davacının karar düzeltme talebinin kısmen kabul edilmesine Dairenin 15.2.2016 tarih ... karar sayılı bozma ilamının 2.bendine yukarıda açıklanan gerekçelerin eklenmesine diğer karar düzeltme taleplerinin H.U.M.K 440 ve devamı maddeleri uyarınca REDDİNE, 12/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ö.. ve diğeri vekili Avukat A..Ö.. tarafından, davalı M.. T.. aleyhine 28/09/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminatın kısmen kabulüne, maddi tazminatın reddine dair verilen 12/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne hükmedilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Maddi tazminat talebinin reddi ile 2.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Temyiz edenler : Davalı vekili ve Davacı vekili Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK'nın Yedinci Bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ilâ 144. maddelerinde, tazminat isteme...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin SGK tarafından bağlanan gelirlerle karşılandığından reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 42.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Mümeyyiz asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin HMK’nın 74. maddesine uygun şekilde kanunyolundan feragate yetkili olduğu anlaşılmış olup feragat beyanı sonuç doğurucu niteliktedir. Bu itibarla, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz isteminin vazgeçme nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Asıl ve birleşen dava, kötüniyetli tasarım tescili nedeniyle zarara uğranıldığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanı istemlerine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgi gerektirdiği kabul edilerek bilirkişi görüşüne başvurulmuş; yazılı gerekçeyle de asıl ve birleşen davada maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, manevi tazminat ve ilan taleplerinin ise reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir....
birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....