Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulur. Burada ihtiyaç sahibi taşınmazın malikleri değil, genel yolla bağlantısı olmayan taşınmazlardır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken ve bilirkişinin objektif kıstaslara göre hesapladığı bedelin geçit ihtiyacı içerisinde olan taşınmaz maliki tarafından aleyhine geçit kurulacak taşınmaz maliklerine ödenmek üzere hükümden önce depo ettirilmesi ve hükmün bundan sonra kurulması gerekir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için ya Medeni Kanunda bir hüküm olması, veya özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi, yahut ... sicil tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca ... sicilinin beyanlar hanesine şerh verilmesi gereklidir. Somut olayda; hükümle kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3. maddesi uyarınca ... Sicilinin beyanlar hanesine şerh verilmemesi ve Mahkemece; davanın kabulü ile, 159 ada 56 parsel lehine 30.01.2015 tarihli bilirkişi ek rapor ve krokisinde 159 ada 50,51 ve 57 parseller üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmesine rağmen, hangi alternatiften geçit hakkı tesisi edildiği hüküm sonucunda belirtilmemesi doğru görülmemiş ise de; bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....
İstinaf Nedenleri: Davalı T3 vekili davacı lehine geçit hakkı için en uygun ve makul yolun 5 ve 7 nolu seçenekler olduğu, taşınmaz yüz ölçümleri dikkate alındığında en az zarara uğrayacak olan taşınmaz maliki 20412 ada 38 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğu, davalı T3'un maliki olduğu taşınmazı aleyhine tedbiren de olsa bir geçit hakkının tesis edilmesi halinde küçük olan taşınmaz daha da küçüleceği, geriye kalan alanın ekonomik olarak değeri kalmayacağı, söz konusu tedbiren tesis edilen geçit hakkının davalı T3'un mülkiyet hakkının zedelenmesine yol açtığını, 15/10/2021 tarihli ara karar ile 5 nolu seçenek üzerinde verilen ihtiyati tedbir kararı sonrası güzergahta mesken ve depo yapıldığından bahisle tedbir kararın değiştirilerek davalı taşınmazından tedbiren geçit kurulmasının yerinde olmadığını, zira ara kararın davalı 22 parsel sayılı taşınmaz malikine tebliğ edildiğini, bu durumda yapılması gerekenin tedbirin değiştirilmesi değil tedbir kararına aykırılığın giderilmesi olması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15.08.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kurulan geçit hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Ayrıca TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkının sadece taşınmazların leh ve aleyhlerine kurulması ve kurulan geçit hakkının kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesi gerekirken "davacı lehine yol olarak tesciline" şeklinde karar verilmesi ve ikinci bozma ilamına uyulmasına rağmen taşınmaz maliklerine ödenmesi gereken bedel depo ettirilerek hüküm sonucunda geçit bedeline hükmedilmesi gerekirken bu hususun da gözetilmemesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, HMK'nın 297/2 maddesi hükmüne aykırı şekilde infazda şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde usul yasaya aykırı kurulan hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....