Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

    Mahkemece davanın kabulüne, davacı parselleri lehine, bilirkişi rapor ve krokisinde (1) nolu güzergah olarak gösterilen yerden 5364, 5365 ve 5366 parseller üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Dava, Türk Medeni Kanununun 747.maddesine dayanarak açılmış geçit hakkı kurulmasına ilişkindir. Davacı kendisine ait 5367 ve 5371 parseller için geçit hakkı kurulmasını istemiş, mahkemece 5366, 5365 ve 5364 parseller üzerinden geçit hakkı kurulması yönünde hüküm kurulmuştur. Geçitin kesintisiz olarak kurulması gerekir. Davacının talebinde bulunan 5371 parselin genel yola çıkabilmesi için 5367, 5366, 5365 ve 5364 parsellerden geçit kurulması gerekir....

      Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazlar kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı her ne kadar 2470 ve 2471 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı kurulması istemiyle dava açmış olsa dahi mahkemece, bilirkişi raporunda 3 numaralı güzergah olarak belirtilen, 2470 parsel sayılı taşınmazın sınırına kadar ulaşım sağlayan yerden geçit hakkı kurulmuş olup, geçit hakları kişiler lehine değil taşınmazlar lehine kurulacağından, lehine geçit hakkı istenilen 2470 parsel ile 2471 parsel sayılı taşınmazların maliki aynı olsa da 2471 parsel sayılı taşınmazdan yola ulaşımın sağlanması için 2470 parsel sayılı taşınmazdan akdi irtifak kurulması gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.1.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.7.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, adına kayıtlı 311 parsel numaralı taşınmazın genel yol ile bağlantısının bulunmadığını belirterek davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulması isteğinde bulunmuştur. Davalı ... ve dahili davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm aleyhine geçit hakkı kurulan 317parsel maliki ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....

          Geçit hakkı mülkiyet hakkını sınırlandıran bir irtifak hakkı olduğundan, geçit güzergahı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmelidir. Eldeki davada, davalının kabulü dikkate alınmadan ve geçit hakkı kurulurken gözetilmesi gereken komşuluk hukuku ilkeleri ile taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi yanlış değerlendirilerek davacının sübjektif arzularına uygun biçimde geçit kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak, 17.01.2012 günlü fen bilirkişi raporunda 7. seçenek olarak belirlenen mor boyalı olarak işaretlenip (G) ile gösterilen bölümden geçit kurulması yerine yazılı gerekçe ile 104 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

            Davalı ... vekili, müvekkiline ait taşınmazdan geçit hakkı kurulması halinde taşınmazın kullanılamaz hale geleceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... adına köy muhtarı, 174 parsel sayılı taşınmazın içerisinde okul olduğunu, bu parsel üzerinden geçit hakkı kurulması halinde bahçenin kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, 171 parsel sayılı taşınmaz lehine 172 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına, diğer davalı ve diğer taşınmazlar yönünden geçit hakkı isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ve davacı temyiz etmişlerdir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....

              Mahkemece, aleyhine geçit kurulması talep edilen taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılma nedeni, vasfı ve özel mülkiyete konu olup olamayacağı araştırılarak, özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden ise, yukarıda açıklandığı üzere aleyhine geçit kurulması talep edilen taşınmazın ilgilisi adına tapuya tescilinin sağlanması için davacıya yetki ve süre verilmeli, taşınmazın tapuya tescili sağlandıktan sonra geçit istemi incelenmelidir. Dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunun saptanması halinde ise; davacıya ait 131 yararına geçit hakkı kurulabilecek diğer tapulu taşınmazlar incelenmek ve alternatif geçit güzergahları belirlenmek suretiyle geçit ihtiyacının karşılanması için bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan bu hususlar gözetilmeden tapusuz taşınmazdan geçit hakkı kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

                Davacı kendisine ait 616 ve 621 parseller için geçit hakkı kurulmasını istemiş mahkemece 914 ve 969 parseller üzerinden geçit hakkı kurulması yönünde hüküm kurulmuştur. Geçitin kesintisiz olarak kurulması gerekir. Davacının talebinde bulunan 621 parselin genel yola çıkabilmesi için 616 parselden de geçit kurulması gerekmektedir. Bunun için davacıya uygun süre verilerek 616 parseli üzerinden akdi geçit hakkı kurulduktan sonra kesintisiz bir şekilde geçit hakkına karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bilirkişi tarafından 914 parselin doğusundan kırmızı renkle boyalı seçeneğin en uygun yol olduğu tesbit edilmiş, mahkemece bu seçenek üzerinden hüküm kurulmuştur. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla beraber özünü komşuluk hukukundan aldığından, yol saptaması yapılırken komşuluk hukukunun genel ilkeleri hiçbir zaman gözardı edilmemelidir....

                  Bu konuda bilirkişiden rapor alınmadan 20 sayılı parsele de bağlantısı olacak şekilde geçit kurulması kesintisizlik ilkesine aykırıdır. Ayrıca, mahkemece 122 ada 24 ve 25 sayılı parsellerden "davacı lehine" geçit hakkı kurulduğu görülmektedir. Geçit hakkı "taşınmaz leh ve aleyhine" kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmazların maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Davacıya ait taşınmazın lehine değil de davacı lehine geçit hakkı kurulması ayrıca aleyhine geçit hakkı kurulan 25 parsel sayılı taşınmazın malikinin de davada taraf olarak yer almaması doğru değildir. Öte yandan, TMK’nun 748/3 ve 1012. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi uyarınca geçit hakkının tapu kaydının beyanlar hanesine yazılması da gerekeceğinden hüküm sonucunda lehine ve aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmazların ada ve parsel numaralarının gösterilmemesi de doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı ... 443 parsel sayılı taşınmazının genel yola çıkışının olmadığını belirterek 432 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu