AKTİF DAVA EHLİYETİTAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 702 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1000 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 39 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 40 ] "İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.08.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.11.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....
'e ait olup, dosya içeriğinden... ile ... in aynı kişi olup olmadığı anlaşılamadığından, öncelikle bu hususun araştırılması ve tapudaki kayıt ile mirasçılık belgesindeki kaydın uyumlu hale getirilmesi için idari yoldan başvuruda bulunmak, bunun mümkün olmaması halinde ise tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için dava açmak üzere davacılar vekiline yetki ve uygun bir süre verilerek tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına ve mirasçılık belgesindeki kayda uygun hale getirilmesi sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 30.03.2011 tarihli ve 2009/178 esas, 2011/347 karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasbırakanın doğum tarihi 1869 ise de, nüfus kayıt örneğinde 1858 olduğu, ayrıca anılan mirasçılık belgesindeki kimlik numarası ile nüfus kayıt örneğindeki kimlik numarasının farklı olduğu, bu farklılıkların mirasçılık belgesine mirasbırakanın eşi olan Vesile'nin doğum tarihinin ve kimlik numarasının yazılmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesine göre infazda tereddüte yol açmayacak ve infaza elverişli olacak biçimde, davanın niteliğine göre nüfus kayıtlarına uygun şekilde ve davacıların mirasbırakanı ile tapu malikinin aynı kişi olduğunun tespitine yönelik karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir....
GEREKÇE Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.04.2015 tarih, 2014/10-623 Esas ve 2015/117 sayılı kararında da yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91'nci maddesinde geçici koruma “ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir” şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91'nci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13.10.2014 No: 2014/...
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.04.2015 tarihli ve 2014/10-623 Esas, 2015/117 Karar sayılı kararında yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır, denilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91 inci maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanun'un 91 inci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13.10.2014 No: 2014/6883 Dayandığı...
Bu düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; ... hizmeti sunucusu olan davacının, genel ... sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere ... hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum ... kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapmak ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava dışı ... Uzunoğulları'nın kendisi tarafından düzenlenmiş sahte tıbbi belgelerle davacı hastanenin acil servisinde tedavi uygulandığı, kimlik kontrolü yapılmış olsa idi sahteliğin tespit edilebileceği, bunun için bir uzmanlığa gerek olmadığı, 3. kişilerin sahte nüfus cüzdanı kullanarak davacı kurum çalışanlarının iradelerinin sakatlanmasına da yol açmadıkları ve davacı kurumun kimlik kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalı ... zarara uğrattığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 2010/01103 sayılı tasarım belgesindeki 10 nolu tasarım, 2007/03224 sayılı tasarım belgesindeki 30 nolu tasarım ve 2007/01468 sayılı tasarım belgesindeki 23 nolu tasarımların davalı tarafça taklit edilerek ürettiği davetiyelerde kullanmış olması sebebiyle davacı tasarımına tecavüz oluşturduğu, davacının tescilli belgesindeki 14 nolu tasarıma konu ürün ile davalının ürettiği davetiye karşılaştırıldığında, kapaklı olması haricinde benzerlik bulunmadığı, birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Ancak; Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazların satışına karar verildikten sonra satış bedelinin taraflara tapu kayıtları ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paylaştırılmasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde “dosya içerisinde bulunan tapu kaydı ve veraset belgesindeki paylar oranında diğer paydaşlara, borçlu paydaşın payına düşen miktarın ... İcra Müdürlüğünün 2007/490 esas sayılı intikalinin sağlanmasına” karar verilmesi doğru değil ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendinde yazılı olan " dosya içerisinde bulunan tapu kaydı ve veraset belgesindeki paylar oranında diğer paydaşlara, borçlu paydaşın payına düşen miktarın ......
in soyisimlerinin düzeltilmesi isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile adı geçen kişiler bakımından da davanın kabul edilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine göre kütükte bulunması zorunlu olan malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarihi ve yevmiye numarası gibi kimlik bilgilerinin düzeltilmesi bu hükme göre açılacak kayıt düzeltme davaları ile olur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Yani, tescilin hukuki sebebinden veya tescilden önceki bir işlemdeki geçersizlikten kaynaklanan tapu kaydındaki yanlışlıkların TMK'nın 1027. maddesine göre düzeltilmesi istenemez. Bu durumda, bu geçersizlikten olumsuz etkilenen ilgili kişilerin, lehine tescil yapılmış olan kişilere karşı, TMK'nın 1025. maddesine göre taşınmazın aynına ilişkin çekişmeli yargıya konu tapu iptali ve tescil davası açmaları gerekir....