Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup 27.07.2015 tarihinde açılmış, mahkemece esastan karar verilmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK'nın) 1027. maddesi gereğince mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı HMK’nın 382/(2)-ç)-1 maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür....

    ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup 21.02.2014 tarihinde açılmış, mahkemece esastan karar verilmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK'nin) 1027. maddesi gereğince mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı HMK’nin 382/(2)-ç)-1 maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür....

      'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup 07.03.2014 tarihinde açılmış, mahkemece esastan karar verilmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....

        Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davalı adına tescilli faydalı model belgesindeki koruma kapsamının istemler ile sınırlı bulunmasına ve mahkemce yapılan inceleme sonucunda da dava konusu faydalı model belgesindeki istemlerin yenilik unsuruna sahip olmadığı hususunun belirlenmiş bulunmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili 15.02.2013 tarihli cevap dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasının ispatlanamadığını, aksi hâlde dahi davacının kimlik cüzdanını koruma yükümlülüğünü ihmal etmekle kusurlu olduğunu, davacının bir yandan düzenli olarak kredi çekip ödediğini, bir yandan da bankalara yapılan kredi başvurularının reddedildiğini belirterek çeliştiğini, iddia edildiği gibi Merkez Bankası veya Kredi Kayıt Bürosu nezdinde davacının kötü bir kaydının olmadığını ve Kredi Kayıt Bürosu verilerine göre dokuz banka ile sorunsuz olarak çalıştığını, davacı tarafın yıllık gelirinin 3.000,00TL olması nedeniyle istenilen manevi tazminatın fahiş ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararı: 6. İstanbul 23....

            Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK'nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, "yaklaşık ispat" kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Yine kural olarak ihtiyati tedbir kararı; davacının yaklaşık olarak alabileceği katkı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı ve faiz gibi ferilerinin toplam miktarını karşılayacak biçimde değerlendirilerek verilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi Belgede Sahtecilik HÜKÜM : Beraat 1-Sanığın, fiilen kullanımında olan ... plaka sayılı araca ait 11.05.2010 tarihli muayene işlemini sahte olarak yaptırdığı iddiasıyla açılan kamu davasında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanığın savunmasında suça konu muayene işlemini yaptırmak amacıyla aracı ve ruhsatı teslim ettiğini beyan ettiği ...’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, trafik belgesindeki aracın muayenesi hanesinde bulunan yazı, rakam ve imzaların sanığa ya da ...’a ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, dava konusu aracın muayene tarihi itibarıyla birikmiş vergi borcu ve trafik cezası olup olmadığının, var ise bu hususun muayene yaptırmaya engel teşkil edip etmediğinin de araştırılmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken...

              ın kimlik bilgileri ve onun fotoğrafı kullanılarak muhtarlıktan alınan nüfus cüzdanı talep belgesindeki fotoğrafı çıkararak kendi fotoğrafını yapıştırıp, nüfus müdürlüğüne müracaat ederek sahte nüfus cüzdanı çıkarma şeklindeki eyleminin zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturması nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanmaması, 2- Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK 58. madde hükümlerinin uygulanmaması, 3- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                e ait aslı ele geçmeyen fotokopi sürücü belgesindeki kimlik bilgilerini kullanarak müşteki ile araç kiralama sözleşmesi imzalayıp, araç kiralamak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda, kiralama sözleşme aslının dosyada bulunmaması ve mahkemece belgeyle ilgili bir inceleme yapılmadığının anlaşılması karşısında, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge aslı araştırılıp celp edilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, aldatma özelliğinin ne şekilde oluştuğu kararda tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal...

                  Kimlik numaralı 04/11/2020 tarihinde vefat eden T9'nun mirasının yasal mirasçıları Temel ve Fatime'den olma, 01/09/1960 doğumlu T.C kimlik numaralı T9, Rasime ve Ahmet'dan olma, 20/06/1984 doğumlu, T.C kimlik numaralı T2, Ahmet ve Rasime'den olma, 05/08/1985 doğumlu, T.C kimlik numaralı T7, Ahmet ve Rasime'den olma, 07/08/1992 doğumlu, T.C kimlik numaralı T6 ve Ahmet ve Rasime'den olma, 28/07/1997 doğumlu, T.C kimlik numaralı T11 tarafından 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 606/1 maddesinde öngörülen süresi içinde ve kayıtsız ve şartsız olarak REDDEDİLDİĞİNİN TESPİTİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davacı T10 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEBLERİ: Davacı T10 istinaf dilekçesi özetle; dava dilekçesinde bildirilen İnşirah Yiğiter hakkında karar verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu