Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, işyerine ait ...’ın ... elektrik tüketimine ilişkin tahakkukunun haksız olduğunu öne sürerek, muarazanın meni ile işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, yersiz olan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının işyerine ait, ... elektrik kullanımına ilişkindir. Dava ... elektrik kullanımından dolayı tahakkuk eden borç nedeniyle açılmış olup, ... elektrik kullanımı haksız fiil niteliğinde bulunup, Tüketici Yasası kapsamında değildir. Böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil Genel Mahkemeler görevlidir. Tüketici Mahkemesi sıfatı ile davaya bakılıp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur....

    Somut olayda, dava konusu taşınmaza ilişkin ilk yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 1995'li yıllara ait olduğu göz önüne alındığında, İmar Kanunu'nun Geçici 11. Maddesi kapsamında davacının konutuna geçici su aboneliği tesisine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki eldeki davada davacının talebi, maliki bulunduğu konuta kanal katılım ve şebeke bedeli alınmaksızın geçici abonelik tesisi istemine ilişkin olup; buna göre mahkemece, geçici abonelikte kanal katılım ve şebeke hisse bedelinin alınmasının usul ve yasaya uygun olmadığı gözetilerek, kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmaksızın geçici abonelik tesisine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının 657,44 TL kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Bahçelievler / İSTANBUL"adresindeki işyerini 20/11/2011 tarihinde kiraladığı ve bu tarihten iti- baren söz konusu işyerinde ticari faaliyette bulunduğu, belirtilen iş yerindeki tesisat ile ilgili olarak taraflar arasında elektrik aboneliği tesis edilmediği tartışmasızdır....

        Somut olayda; davacı kurum vekili.....Kararının iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı kurum ile davalı arasında gerçekleştirilen abonelik sözleşmesi nedeniyle; davacı kurum tarafından alınan ve faturaya yansıtılan, kayıp-kaçak bedeli, ....okuma bedelinin davalıdan alınıp alınmayacağı konusunda bir muarazanın oluştuğu, bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesi talep edilmektedir. Hukuk Genel Kurulunun ....sayılı kararında da açıklandığı üzere; bir sözleşme ilişkisi sırasında taraflardan birince yaratılmış bir muarazanın önlenmesi istemiyle açılan davalar, usul hukuku anlamında, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun meni talep edilir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, devren kiraladığı bulgur imalathanesi için adına elektrik aboneliği tesisi konusunda davalıya başvurduğunu, ancak davalının kendisini önceki abonenin borçlarından sorumlu tutmak amacıyla bir süre oyaladığını, abone sözleşmesi imzaladıktan bir süre sonra da hakkında kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiğini, oysa kaçak elektrik kullanmadığını iddia ederek davalı tarafından tahakkuk ettirilen 10.816.294.000 TL miktarındaki faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Ne var ki; davadan önce 26.7.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlar da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25. Maddesiyle 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Ek Geçici 11. madde ile “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kanalizasyon kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara yol, su, elektrik, telefon vb.gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar geçici abonelik yapılabilir, bu halde elektrik ve su bağlanması abone için kazanılmış hak teşkil etmez....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı bankaya Avukatlık Kanunu ve Bilgi edinme hakkı kapsamında müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle bankaya ödemiş olduğu dosya masrafı, kredi ekspertiz ücreti, erken ödeme cezası, ödeme planı değişikliği cezası ve ipotek fek ücreti ile sair masrafların nelerden ibaret olduğu, mahiyeti ve miktarının sorulduğunu, davalı bankanın her hangi bir cevap vermeyerek haklı ve yasal taleplerinin zımnen reddedildiğini ileri sürerek yaratılan muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                in bahse konu iş yerini abonelik dönemine ait borcu ödemeden boşalttığını, bu durumun mağduriyetine sebep olduğunu, yeni elektrik aboneliğinin adına tesisini, elektriğin açılmasını, davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitini, muarazanın giderilmesini ve daha fazla mağdur olmaması adına dava sonuna kadar tedbiren enerji verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ; husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, elektrik aboneliği tesisinin ... tarafından yapıldığı, ... ile ...’ın farklı tüzel kişilik olduğunu, kurumun sözleşme yapma noktasında tekel konumunda bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ve aboneliğin tesisi Dava, elektrik aboneliğinden kaynaklanan elektrik tüketim bedelinin tahsili ve ferdi elektrik aboneliği tesisi istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu