Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin kayden babası görünen ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığından, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu itibarla davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Nitekim mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açma süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi farklılıklar bulunduğu açıktır. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğuna göre birleşen dava, gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek babası yerine, ...'ın nüfusuna onun çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davacı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında, 1993 doğumlu ...'in soybağıyla ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir (5490 s.NHK. md.36). Aile mahkemeleri , 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi gereğince, bu maddede gösterilen "aile hukukundan" doğan dava ve işlerde görevlidir....

      Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır... Nüfus kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gibi nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Dolayısıyla nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir....

      Dava, gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek annesi ve babası yerine, davacıların kızkardeşi ... ile eşi nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde yazılan anne ve baba kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davaları asliye hukuk mahkemesinde açılacağından, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesince bakılarak esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ün, ... ile resmen evli olduğunu, diğer davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden doğan ... isimli çocuğunu, resmi nikahlı...den doğmuş gibi gösterip nüfusa tescil ettirdiğini ileri sürerek, küçük ...'ün nüfus kaydında "...." olan anne adının "S... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile küçük ...'ün, davalı ...'ün ... ile fiili beraberliğinden doğduğu, gerçek annesinin ... olduğunun tespitine, küçüğün nüfusta ... olan anne adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş, kararı davalı ... temyiz etmiştir. Dava, ... ile resmen evli olan davalı ...'in, diğer davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden 05.09.2011 tarihinde doğan çocuğu, ...'ü gerçeğe aykırı beyanla evlilik içerisinde doğmuş gibi resmi nikahlı eşi üzerine tescil ettirmesi nedeniyle doğru sicil oluşturulmamasına dayalı kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir....

          Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur. Ne var ki, davacının genetik anne ve baba hanesine kayıt istemi, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ise de, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....

            Bu nedenle, anne-babanın, çocuğun doğum tarihinde evli bulunmamakla birlikte sonradan evlenmiş olmaları durumunda; babanın bildirimde bulunması (başka bir anlatımla çocukların kendi çocukları olduğunu bildirmesi) ya da davada davacı olarak taraf bulunması halinde, ortada soybağı yönünden çözülmesi gereken bir ihtilaf kalmadığı için bu davanın da müstakilen “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kabul edilmesi usul ekonomisinin gereğidir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocukların doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. Ancak, iddia edilen genetik baba 17.08.2014 tarihli dilekçesiyle çocukların, kendi çocukları olduğu yönünde bildirimde bulunmuştur....

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının ... durumu yansıtmadığı, ... yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davalı ..., davacının babası ... tarafından verilen dilekçe ile yanıltıcı beyanla ...’in çocuğuymuş gibi nüfus kayıtlarına işlenmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve dosyadaki deliller birlikte dikkate alındığında bu tescil işlemi yapıldığı sırada dahi davacının babası ...’in davalı ...’in kendi çocuğu olmadığını bildiği sabit olup, gerçeğe aykırı beyanıyla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davasıdır. O halde mahkemece yapılacak iş, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu gözetilerek, genel hükümler çerçevesinde uyuşmazlığı çözmekten ibarettir....

                Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur. Ne var ki, davacının genetik anne ve baba hanesine kayıt istemi, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ise de, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....

                  Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537) Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi”davasından ibarettir....

                    UYAP Entegrasyonu