Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın davalılar üzerindeki nüfus kaydının iptali ile nüfusa kendi çocukları olarak kaydedilmesini talep etmişlerdir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( ... 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    in gerçek babasının, anne Delal ile evlilik dışı birlikte yaşayan ... olduğu, annesinin daha sonra kayden babası olan Resul ile evlenmesi ile onun çocuğu olarak nüfusa tescil edildiğini ileri sürerek babasının ... olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine Dairemizce; kayden baba Resul yönünden davanın, gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek babası yerine, Resul'ün nüfusuna onun çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davacı ...'...

      Adana 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2020 tarih 2019/219 Esas 2020/36 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi ile, nüfus kaydında Merdan ve T5 çocuğu olarak görünen Cem Kara'nın gerçekte bu kişilerin çocuğu olmadığı, gerçek anne ve babasının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi talep edilmiştir....

      olarak ve Elif ismi ile 21/08/2008 tarihinde tescil ettirildiği, Elif'in davacının çocuğu olmadığı, davacının, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet üzerine yapılan soruşturmalar neticesinde Elif'in yaşına yönelik rapor alındığı ve 17 yaşında olduğunun tespit edildiği, bu durumunda Elif'in 2002 yılında dünyaya geldiğini gösterdiği ve nüfus kaydının doğru olmadığını gösterdiği, davacının nüfus kaydının gerçeğe uygun hale gelmesini istediği, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak düşünüldüğü ancak Sivas 3....

      Somut olayda davacı gerçek annesinin ..., gerçek babasının ise ... olduğunu beyan etmekte olup dava, ... ve .... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... ve gerçek babasının ... olduğunun tespiti ile buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Bu dava yönünden herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre de bulunmamaktadır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....

        Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...” Somut olayda, davacının talebi, baştan beri gerçeğe aykırı olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. ATK Biyoloji İhtisas Dairesinin 02//11/2020 düzenleme tarihli raporuna göre, davalı T5ın sicilde annesi görünen davacı T1 arasında biyolojik olarak DNA benzerliği olmadığı ve davalı T3 ile T5 arasında biyolojik olarak anne çocuk ilişkisinin bulunduğu saptanmıştır....

        Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...” Somut olayda, davacının talebi, baştan beri gerçeğe aykırı olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. ATK Biyoloji İhtisas Dairesinin 02//11/2020 düzenleme tarihli raporuna göre, davalı T5ın sicilde annesi görünen davacı T1 arasında biyolojik olarak DNA benzerliği olmadığı ve davalı T3 ile T5 arasında biyolojik olarak anne çocuk ilişkisinin bulunduğu saptanmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ve Kars Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, davacıların ve davalılardan ... ve ...’nin üzerlerine kayıtlı olduğu iddia edilen davalı ... .’nin davacılar üzerindeki mükerrer kaydının iptali ile nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın soybağına ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Kars Aile Mahkemesi ise, davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinden kaynaklanan gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiş olmaktadır....

          Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacı, davalı ... tarafından verilen dilekçe ile yanıltıcı beyanla kütük oluşturması suretiyle davalı ...’in çocuğuymuş gibi nüfus kayıtlarına işlenmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve dosyadaki deliller birlikte dikkate alındığında davalı ...’in bu tescil işlemi yapıldığı sırada dahi davacının kendi çocuğu olmadığını bildiği sabit olup, gerçeğe aykırı beyanıyla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davasıdır....

            UYAP Entegrasyonu