WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın da ... çocuğu olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiş, mahkemece düzeltilmesi istenen kaydın kapalı olduğu ve kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının, davacılar vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davacının babaannesi İsmail Elif kızı ... doğumlu ... 15.07.1934 tarihinde öldüğü ve kaydının ölüm nedeni ile kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....

    T8 çok daha önce doğmuş olmasına karşın 01/11/1970 tarihinde doğmuş gibi yine prosedürü tamamlayabilmek için gerçeğe aykırı bir doğum tarihi ile nüfusa tescil edildiğini; dolayısıyla davalının evlilik birliği içinde doğmuş olduğu yönündeki yerel Mahkeme kabulünün, maddi gerçeğe tamamen aykırı olduğunu, her ne kadar davalı gerçeğe aykırı doğum belgesine dayalı olarak sanki 01/11/1970 tarihinde doğmuş gibi nüfusa tescil edilmiş ise de, esasen çok daha önceki bir tarihte doğduğunu, bu itibarla evlilik içi doğumun asla söz konusu olmadığını; 3- Davalının babasının davacılar murisi olmadığına dair açılan iş bu davada, davalının doğum tarihinin de düzeltilmesi yolunda istemde bulunulabileceği ileri sürülebilirse de bunun mümkün olmadığını, zira davacının babasının kim olduğu ile ilgili konuda davacıların mirasçı sıfatıyla hukuki yararı bulunmasına karşın, davalının doğum tarihinin şu ya da bu olmasında hukuki yararlarının olmadığını, davalının doğum tarihi hususunda dilerse bizzat kendisinin...

    İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olan Neşet ve ... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur....

      dayalı olarak babanın belirlenmesinin mümkün olacağını, babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla baba arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile baba arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğunu 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek anne ve babası yerine, başka kişilerin nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davalının, bu hatalı kaydın düzeltilmesi isteminin bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir ....

        ile eşi 1899 doğumlu...Türkan'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ...ve... kızı 1933 doğumlu...Uyan, gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan 1918 doğumlu.. olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen kanuni düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan 1884 doğumlu ... ile eşi 1899 doğumlu...Türkan hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...ve... kızı 1933 doğumlu...Uyan'ın nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan 1918 doğumlu..'ın gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise biyolojik anne 1933 doğumlu...ile 1918 doğumlu ...'ın evlilik ilişkisi olmadığından Türk Medeni Kanununun 301. maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti niteliğindedir....

          Kayıt düzeltim davası, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Somut olaya gelindiğinde; davacının 24.03.2020 tarihinde Türk vatandaşlığı kazandığı, , nüfusa HOTAN / ÇİN olarak tescil edildiği, bu durumda davacının doğum yerinin şehir olarak HOTAN / ÇİN olduğu gerçeğe uygun olduğu davacının bu konuda sicilin hatalı olduğu, gerçeğe aykırı olduğu konusunda bir iddiasının olmadığı açıktır. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olmadığından 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak ele alınması mümkün değildir. Doğum yerine ilişkin kayıtların ancak bir hata varsa düzeltilmesi mümkün olup, sırf haklı sebeple değiştirilmesine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır....

          çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında çocuk ... ...'nin gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'ın nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...’nin çocuk ....'nin gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır....

            ın müvekkillerinin nüfusuna, çocukları gibi gerçeğe aykırı biçimde mükerrer olarak kayıt edildiğini belirterek davacılar nüfusundaki kaydın iptalini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 38 ve devamı maddeleri uyarınca nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olan ve T.M.Y. 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasına ilişkin olmayan davanın genel hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/12/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyanın incelenmesinden, kaydının iptali istenenlerin babalarının ölü olduğu ve mirasçılarının davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır. Düzeltme ile bu kişilerin de mirasçılık ve soybağı haklarının etkilenebileceği gözetilerek davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması ve yapılan kolluk araştırması, tanık anlatımları ile Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi kayıtların aksinin ispatı her türlü delille mümkün bulunduğu ve gerçeğe uygun olmadığı sonradan anlaşılan doktor beyanına dayanılarak nüfus kütüğüne işlenen kaydın aksinin kanıtlanmış olduğu da dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                Davacı ..., yasal süresi içinde gelip geçmekte kullandığı yolun davalı parsele dahil edilerek tespit edildiği, kaymakamlıkçada men kararı verildiğini belirterek 1,5-2 metre eninde 30-40 metre uzunluğundaki kısmın tapusunun iptali ile yol olarak bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişme konusu 397 ada 16 parselin teknik bilirkişi rapor ve krokisinde belirtildiği şekilde 397 ada 18 parselden doğu kısmındaki yola kadar 1 metre eninde ve 35,83 metrekare yüzölçümündeki kaydın iptali ile haritasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu