Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Bu nedenle, gerçeğe aykırı beyanla oluşan ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın nüfus kaydının iptaline ilişkin istem ile adı geçenlerin annelerinin ......

    Dava mükerrer kayıt iptali ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih....sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası olup, böyle bir dava sonucunda kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmeyeceğinden; davacının birinci talebi gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden bilindiği üzere çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nüfusa gerçeğe aykırı olarak kaydedilen anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılmış, mahkemece ve 17. Hukuk dairesinin 23.09.2010 tarihli yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararda dava nüfus kaydının düzeltilmesi olarak nitelendirilmiştir. Davanın Türk Medeni Kanununun 282. ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmamaktadır. Açıklanan bu durum karşısında temyiz incelemesi görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. Ancak anılan Dairece görevsizlik kararı verilmiş olduğundan görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davanın nüfus kaydının düzeltilmesi olarak nitelendirilip, yapılan yargılama sonunda münhasıran gerçeğe aykırı oluşan nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olarak karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.02.2013(Pzt.) ......

          un, ölmüş ise mirasçılarının verilecek karar ile miras hakları etkileneceğinden, mirasçılarının davaya dahil edilerek, gerçeğe aykırı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorunda olduğu ilkesi gereği, bu iddia ile ilgili olarak ... testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddi doğru olmamıştır....

            Çocuğun bir başka erkekle soybağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi mümkün olmadığından mahkemece öncelikle davacının .... üzerindeki hatalı beyana dayalı kaydının iptali ile ..... çocuğu olarak tescili beklenilmeli, bu gerçekleştikten sonra eldeki davaya soybağının reddi olarak bakılarak karar verilmeli, babalığın tespiti talebinin ise eldeki dosyadan tefriki ile başka bir esasa kaydedilerek soybağının reddi davasının sonucu beklenip bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, hatalı nüfus kaydının iptali olarak asliye hukuk mahkemesinde bakılmakta olan dava (davacının.....kızı olmadığı) hakkında tespit ve tescil kararı verilmesi ve yine oluşacak soybağının geçersiz kılınması beklenmeden babalık davasının da kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              O halde, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibarettir....

              Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, gerçeğe aykırı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacının aynı zamanda Fransa vatandaşı olduğu, dosyaya ibraz olunan kimlik belgesinde doğum yeri olarak Antep yazılmış olduğu, dinlenen tanıkların davacının Gaziantep merkezde doğduğunu doğruladıkları dikkate alındığında davacının iddiasının ispatlandığı, nüfus kayıtlarındaki mevcut doğum yeri kaydının baştan itibaren gerçeğe aykırı beyana dayalı olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, davalı idare temsilcisinin istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Karar başlığında, Şişli T3 yerine Balıkesir Edremit Nüfus Müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi yanlış olduğundan maddi hatanın resen düzeltilmesi gerekmektedir. İstinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1- Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisinin İstanbul 24....

                Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava, gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek anneleri ve babaları yerine, başka kişilerin nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davacıların, bu hatalı kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığından; hem anne hem de baba yönünden davanın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkin olduğu kabul edilerek, uyuşmazlığın Nevşehir 2....

                UYAP Entegrasyonu