DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281). Yargıtay’a göre, satışı yapan icra dairesinin satışın yapılmasını düzenleyen yasa, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir. Ancak takibin kesinleşmesinden sonra borca itiraz nedenleri ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez (HGK, 17.02.1999, 1999/82- 86)....
Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen T1 ın " borçlu" sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır. Yine ihalenin "23/12/2021" tarihinde yapılmış olduğu, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminin " 29/12/2021" tarihinde yapıldığı ve bu anlamda İİK'nun 134/2....
Mahkemece, "...Dava, davalı tarafından haksız olarak ihalenin feshi davası açılması nedeniyle davacının kaybettiği kira geliri ile ödediği 290.000,00- TL'ye uygulanacak 11 aylık banka faizini ilişkin maddi tazminat talebidir. Davalı Zafer Ocak'ın İcra İflas Kanunu'nun 134. maddesi gereğince ihalenin feshi davası açma hakkı bulunmakta olup somut olayda davacı tarafın, davalının kötüniyetli olarak ve davacıyı zarara sokmak için ihalenin feshi davası açtığını ispatlaması gerekmektedir. Mahkememizce davalı tarafından açılan farklı ihalenin feshi davaları olup olmadığı hususu icra hukuk mahkemesi aracılığı ile araştırılmış olup iki farklı davasının olduğunun mahkememize bildirildiği görülmüştür. Davalı tarafından iki ayrı ihalenin feshi davasının açılmış olmasının davalının kötüniyetli hareket ettiğini göstermeyeceğine kanaat edinilmiştir. Öte yandan İcra İflas Kanunu'nun 134/1. maddesi gereğince ihalenin yapıldığı anda mülkiyet ihale alıcısına geçer....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmış olup, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiasının ise istinaf aşamasında değerlendirilmesine yasal olanak yoktur....
İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilamın harç konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshini isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmın da tahsil edileceği ifade edilmiştir....
Bu nedenle şikayetçinin ihalenin feshini istemede menfaatinin bulunduğu tartışmasızdır. O halde, mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda ihalenin feshi isteminin reddi gerekirken, şikayetçinin hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğru olup ihalenin feshi isteminin reddine ilişkin hükmün onanması gerekmiştir. 2- İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır....
Tüm dosya kapsamına göre; ihalenin yapılmasından ve ihalenin feshi davası açılmasından sonra icra müdürlüğünün İcra ve İflas Kanununun 133. maddesi gereğince işlem yapması, ihalenin feshi şikayetini konusuz bırakmaz. Şikayet dilekçesinde ihalenin feshi sebebi olarak yazılan sebeplerin her biri ayrı ayrı değerlendirilerek ihalenin feshi talebinin her bir sebep yönünden haklı olup olmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre ihalenin feshi talebinin kabulüne yada reddine karar verilmelidir. Bu nedenlerle Hukuk Muhakemeleri Yasasının 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece İİK'nın 134/son maddesinin yanlış yorumlandığını, tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davasından sonra başlatılmadığını, tescil işlemlerinin ihalenin feshi davasından önce ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden sonra başlatıldığını, ihalenin feshi davasının ihaleden 23 gün, tescil yazısının yazılmasından ise 10 gün sonra açıldığını, tescil yazısının yazıldığı anda açılmış bir ihalenin feshi davası bulunmadığını, bu nedenle tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davası gerekçe gösterilerek durdurulamayacağını, tescilin durdurulması için yapılması gerekenin mahkemeden tedbir kararı almak olduğunu, ihalenin feshi davasında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığını, kural olarak icra dairelerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Dairesi'nin 2015/17475 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin işbu dosyadan kaynaklı tüm borçlarını ferileri ile birlikte Şekerbank TAŞ ye ödediğini ancak İmamoğlu İcra Dairesi'nin 2022/120Talimat sayılı dosyasında Adana İli, İmamoğlu İlçesi, Otluk Köyü, 176 ada, 24 parsel sayılı taşınmazın ihaleye çıktığını, davalı ihale alacısının internet üzerinden yapmış olduğu teklifle ihaleye katıldığını, ihale yolu ile bahse konu taşınmazı satın aldığını, ihalenin usul ve yasaya uygun yapılmadığını, müvekkilinin her ne kadar ihale tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ihalenin feshi ile ilgili dava açmamış ise de ihalenin müvekkilinin gıyabında yapıldığını, bu nedenle yapılan ihaleden haberlerinin olmadığını, ihalenin yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren yasal süresinde ihalenin feshi yönünde dava açıldığını, İmamoğlu İcra Dairesi'nin 2020/120 Talimat sayılı dosyasından ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK’nun 134. maddesi pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak eden kişileri ihalenin feshi isteyecek kişiler arasında saymakla birlikte bu kişiler ihalenin feshi isteminde bulunabilmesinin diğer ihalenin feshini isteyecek ilgililere göre daha ağır şartlara tabii tutmuş ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinde nisbi harca tabi olduğunu ve ayrıca ihale bedeli üzerinden %5 oranında teminat göstermesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır....