HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacılar vekilinin ileri sürdüğü istinaf başvuru sebepleri yerinde görülmediğinden REDDİNE, 2- HMK'nun 355 ve 353- (1) b) 2) maddeleri gereğince Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/938 Esas - 2018/1088 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında; -Davacı T1 yönünden ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, Dava usulden reddedildiğinden davacı T1 hakkında İİK.'nun 134/2. maddesi gereğince PARA CEZASI TAYİNİNE YER OLMADIĞINA, -DavacıT2 yönünden ihalenin feshi talebinin REDDİNE, İİK.'nun 134/2. maddesi gereğince taşınmazın ihale bedeli olan 97.950,00 TL'nin %10'u oranında para cezasının davacı borçlu Özen Türk...Ltd.Şti.'...
Maddesi gereği ihale alıcısının ihale bedelini yatırmadan alacağa mahsuben alamayacağı nedenle teklifin ve ihalenin düşürülmesi için talepte bulunduğu yine sıra cetveli yapılması ve ihale bedelinin sıra cetveline konu edilmesini istediği mahkemece her ne kadar ihalenin feshi davası olarak değerlendirilmiş ise de bu konuda davacının zaten ihalenin feshi davası olduğu, davanın Elazığ İcra hukuk mahkemesinin 2019/575 Esas sayılı davası ile hükme bağlandığı, açılmış bir dava varken şikayetin ihalenin feshi olarak değerlendirilmesinin, kabulü göre de borçlu ve alacaklının ihalenin feshi davasına dahil edilmediği gibi ret kararı sonrası %10 para cezasının verilmemesinin de hatalı olduğu, eldeki davanın şikayet olduğu, ihalenin feshi davasında ihalesi yapılan menkullerin taşınmazın mütemmim cüzü veya teferruatı olduğunun ileri sürüldüğü, ipoteğin alacağın haczinden önce geldiği nedenle alacağa mahsuben ihaleye girilemeyeceği, ihale bedelinin yatırılıp sıra cetveli yapılması konusundaki talebin...
Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. 6100 Sayılı HMK'nun 355. Maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen "Aşkın Çetin"in "borçlu" sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır....
İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez. İcra mahkemesi diğer ilgilileri de duruşmaya davet ederek onlara savunmalarını bildirme imkanı vermelidir. İhalenin feshi davasında İİK'nun 134.maddesine göre alacaklı, borçlu ve ihale alıcısının davada taraf olarak yer alması gerekir. Borçlu tarafından açılan ihalenin feshi isteminin yasal hasmı alacaklı ve ihale alıcısı olup alacaklıya duruşma günü tebliğ edilmeden dolayısıyla eksik hasımla yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, usulünce taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesi de doğru görülmediğinden, davacının istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin HMK 355....
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan menkul ihalesinde de uygulanan İİK'nın 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir. İhaleden önce, menkul hükmünde olan ve satışı yapılan menkuller hakkında, kendi takip dosyasından satış avansını yatırarak satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yoktur. Somut olayda, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak eden olmadığından ihalenin feshini istemekte aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından başlatılan icra takibinde taşınmazın ihalesinin gerçekleştiği , davacı vekili tarafından ihalenin feshinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği , davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı gibi; takibe ve borca itiraz ihalenin feshi sebebi değildir. Taşınmazın ihalesinin kıymet takdirinin geçerlilik süresi olan 2 yıl içerisinde gerçekleştiği, anlaşıldığından buna yönelik istinaf isteminde yerinde görülmemiştir. İhalenin feshi talebinde bulunan ilgili ancak kendisine yönelik tebligatlara ilişkin ihalenin feshi talebinde bulunabilir ,eşine tebligat yapılmadığı nedenine dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunulması mümkün değildir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; İncelenen icra dosyasına göre feshi istenen 13/01/2021 tarihli ihalenin ihale bedeli yatırılmaması nedeniyle icra müdürlüğünce İİK'nun 133/1. maddesi gereğince feshine karar verilmiş ise de, Yargıtay 12....
Her ne kadar satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü İİK’nun 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeni ise de, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince anılan taşınıra ilişkin ihalenin feshi isteminde rehinli aracın muhammen bedeli olan 175.000,00- TL bedelin üzerinde bir miktar olan 176.000,00- TL üzerinden satışının gerçekleşmiş olması karşısında, söz konusu ihaleye yönelik şikayetten hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi halinde ise, işin esasına girilmemiş olunacağından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine olanak yoktur....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü, satış ilanında taşınmazın brüt alanının 188 m², net alanının 85 m² olduğu belirtildiği halde bunun nedeninin açıklanmadığı, bundan dolayı katılım az olduğundan ihalenin feshi gerektiği iddiası incelendiğinde; şikayetçi tarafından kıymet takdirine itiraz davasında bu husus dile getirilmediği gibi, ihalenin feshi davasında da taşınmazın net alanının 85 m² olmadığının iddia edilmemiş olması karşısında, iddia edilen husus ihalenin feshi nedeni olarak görülmemiştir. Şikayetçinin ileri sürdüğü sair nedenlerin de mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
İcra müdürlüğünün 2013/765 talimat sayılı dosyasıyla dava konusu ihale işlemleri gerçekleştirildiğini, davacı-borçlu T1 ihalenin usulüne uygun olarak yapılmadığını bu nedenle 08.10.2013 tarihinde açtığı dava ile ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiğini, davacı-borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davası devam ederken ihale alıcısı davalı- alacaklı T4 ihale bedelini ödemediği için 03.11.2013 tarihinde ihale Bakırköy 18. İcra Müdürlüğünce İİK.133. maddesi gereğince feshedildiğini, bu karara karşı davalı-alacaklı tarafından açılan dava Bakırköy 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1341 E. 2013/1396 sayılı 17.12.2013 tarihli kararıyla reddedidiğini ve karar 30.09.2014 tarihinde kesinleştiğini, ihalenin fesh olduğunun 30.09.2014 tarihinde kesinleşmesine rağmen ihalenin feshi davası 06/11/2014 tarihinde Bakırköy 2....