Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacı ...'un ... ve ... çocuğu olmasına rağmen amcası ... ile yengesi ... oğlu olarak tescil edildiğini bildirerek, davacının nüfus kaydının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile .... T.C. Kimlik no ile nüfusa kayıtlı davacı ...'un "...." olan anne adının "....", "...." olan baba adının ise "..." olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının mevcut hanesindeki nüfus kaydı vatandaşlıktan çıkarılması nedeni ile kapalıdır....

    Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacının, gerçek babası üzerine kayıt istemi ise; davacının doğum tarihinde anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır....

    O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağını ilgilendirir mahiyette ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen murisin doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesince; davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası olduğu, ilkinin mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisinin ise genetik anne ve baba üzerine kayıt istemi olduğu, davacının birinci talebinin, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu, ikinci talep içerisinde yer alan, çocuğun genetik babası olduğu iddia edilen T1 hanesine kayıt istemi; çocuk Hatice'nin doğum tarihi olan 20/06/1966 tarihinde gerçek anne ve baba olduğu iddia edilen Ayşe ve Mehmet arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebi olduğu, Ayşe Ülkü ve T1 arasında evlilik bağının hiç kurulmadığı, genetik baba olduğu iddia edilen T1 ile davacının annesi arasında soybağı kurulacağından, baba yönünden davanın soybağı davası olarak nitelenmesi gerektiği, soybağına ilişkin hükümlerin 4721 sayılı...

      ın nüfus hanesine gerçeğe aykırı beyanla yazıldığından nüfus kaydının düzeltilmesi ve gerçek babasının tespiti ile onun nüfus hanesine yazılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı 18.10.2002 tarihli davanamesiyle; ...'ın evlilik dışı ilişkisinden olan ...'ın, gerçek babasının davalılar Uğur, Osman ve Adem'den hangisi olduğunun tespiti ile onun hanesine yazılması ve babalığa hükmedilmesi istenmiş, birleşen davada ise yine Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı 18.10.2002 tarihli davanamesiyle; ...'ın evlilik dışı ilişkisinden olan bebeğini ... ve ... çiftine sattığı, onlarında bu bebeği kendi evliliklerinden doğmuş gibi gerçeğe aykırı bir şekilde "..." olarak nüfuslarına kayıt ettirdikleri ileri sürülerek, ...'ın nüfus kaydının ...'...

        Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiş olmaktadır....

        Cumhuriyet Başsavcılığı ile Nüfus Müdürlüğü ve diğer davalılar arasındaki davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 07.07.2009 günlü ve 2009/222 Esas 2009/337 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.09.2012 gün ve Hukuk-2012/218505 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 13.05.2009 tarihli davanamesiyle; 02.09.2006 doğumlu ...'nin ... ve ...'nin çocuğu olmadığı halde gerçeğe aykırı beyanla nüfusta bu kişilerin hanesine kaydedildiği, gerçekte ... ...'nin evlilik dışı ilişkisinden olduğu ve 25.02.2009 tarihinde öldüğü belirtilerek ...'nin gerçeğe uygun şekilde ... ...'nin kızlık hanesine ölü olarak kaydedilmesi ve bu suretle nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesinin istendiği, mahkemece davanın kabulüne ve ...'...

          Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının ölü eşi ... ... kızı olarak nüfusta kayıtlı ...'nin ... kızı olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Birleşen davada ise ... ... ve ...'nin ... ... çocukları olmadığının tespiti, gerçeğe aykırı kaydın düzeltilmesi talep edilmiştir. Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Haklarında dava açılan 16.09.2000 doğumlu ... ... ve 20.06.1968 doğumlu ...'nin nüfusa tesciline esas belgelerin nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İstinaf Sebepleri Davalı ... vekili, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olmadığını, soybağının reddi davası olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının kesinleştiğini, Aile Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının miras paylaşımı sırasında uyuşmazlık çıktığı için bu davayı açtığını, İsfendiyar'ın ikinci eşi olan davacının bu davayı açma ehliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin doğduğu tarihten İsfendiyar'ın vefat ettiği tarihe kadar 35 yıl baba-kız olarak yaşadıklarını, davacının hakkını kötüye kullandığını, müvekkilinin doğumundan 41 sene sonra anne, baba olarak bildiği kişilerin nüfusundan silinmesi ve gerçek anne babasının kim olduğunu bilmemesi dikkate alındığında müvekkilinin mağdur edildiğini, davanın reddi gerektiğini, hakimin insana, tabiata, gerçeğe, olanağa sırt çevirmeden ve katı kalpler içinde sıkışıp kalmadan uyuşmazlığa insan kokusu taşıyan bir çözüm getirmek zorunluluğunda olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı...

              UYAP Entegrasyonu