Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılamada; davanın "gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davasından ibaret olduğu, dolayısıyla her nekadar dava babalığın tespiti olarak belirtilmek suretiyle açılmış ise de; davanın gerçekte babalık ve soybağı ile ilgili olmadığı, nüfusta davalıların yanlış beyanda bulunmaları sonucu nüfus kayıt işleminin yapılması nedeniyle davanın nüfus kayıt düzeltme davası olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Bu görevsizlik kararı taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ve dava dosyası HMK 20/1 maddesi uyarınca ilgili mahkemeye gönderilmiştir. DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Bursa 6....

Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537)....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "Somut olayda davacı, davalı T4' in Muharrem ve Remziye' nin çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babanın T3 annenin ise T5 olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemini talep etmiştir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davalı Ertuğrul' un mevcut anne-babası hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek anne-babanın tespiti talebi biyolojik anne olduğu iddia edilen Püste ile Bayram' un evlilik ilişkisi davalı Ertuğrul' un doğumundan yaklaşık 25 yıl sonra olduğundan Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti niteliğindedir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Nüfus Kaydının Düzeltilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı ..., nüfusta davalılar...ve eşi ...’nin üzerinde onların çocuklarıymış gibi kayıtlı olan 17.11.2004 doğumlu küçük ...’ün, gerçekte bu adları geçenlerin çocuğu olmayıp, diğer davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, ...ün babasının kendisi olduğunu ileri sürerek, küçük ...’ün davalılar ...ve ...’nin üzerindeki kaydının terkin edilerek, babasının davacı olduğunun tespitine ve kaydın buna göre düzeltilmesine karar verilmesini istediğine göre; davacının; ...’ün, davalılar ...ve ...’nin üzerindeki kaydının terkini isteği, gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptali (5490 s....

    Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Açıklanan nedenlerle, yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, aile mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....

    olarak ve Elif ismi ile 21/08/2008 tarihinde tescil ettirildiği, Elif'in davacının çocuğu olmadığı, davacının, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet üzerine yapılan soruşturmalar neticesinde Elif'in yaşına yönelik rapor alındığı ve 17 yaşında olduğunun tespit edildiği, bu durumunda Elif'in 2002 yılında dünyaya geldiğini gösterdiği ve nüfus kaydının doğru olmadığını gösterdiği, davacının nüfus kaydının gerçeğe uygun hale gelmesini istediği, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak düşünüldüğü ancak Sivas 3....

    Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da af kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Somut olayda dava; Ayşe'nin, Mehmet ve Fatma çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile annesinin T3, babasının da T9 olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi-Anne Babanın Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm başkasının çocuğunu kendi çocuklarıymış gibi gerçeğe aykırı beyanla nüfusa tescil ettirmekten kaynaklanan ve nüfus kaydının düzeltilmesini amaçlayan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesine dayalı nüfus kaydının iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu şekilde nitelendirilmiştir. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 18 Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2010 (çrş.)...

      T9 kaydının iptali durumunda hatalı nüfus kaydı devam edecektir. Somut olayda, mükerrir kaydın numaralı T6 olması, bu kişinin gerçek anne ve babasının Sabire ve İsmail olduğunun sabit olması ve T9 nüfusa kaydının doğum raporuna göre yapılması, oysaki T6 kaydının beyana dayalı olarak nüfusa kaydının yapılması karşısında mahkemece yazılı olduğu üzere karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından dahili davalının istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 madde uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Bolu 3....

      UYAP Entegrasyonu