Ne var ki mahkemece, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası mı, yoksa TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa nedenine dayalı iptal davası mı olduğu konusunda somut bir açıklama yapılmadan, gerekçede İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerinde açıklanan tasarrufu iptali nedenlerinden bahsedildiği, buna karşılık muvazaa hukuksal nedenine ilişkin herhangi bir değerleme ve belirleme yapılmadığı görülmüştür. Bundan ayrı, yerleşmiş yargısal içtihatlara göre; tasarrufun iptali davaları, terditli olarak açılabilir ise de, böyle bir durumda dava dilekçesinde asli talebin ve feri talebin ne olduğu belirtilmelidir. Terditli bir dava açıldığında mahkemece öncelikle asıl istek incelenecek ve karara bağlanacaktır. Mahkemece asıl istek yerinde görülmez ise, bu takdirde feri istek incelenecek ve dava bu istek doğrultusunda değerlendirme yapılarak hükme bağlanacaktır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2020/58 ESAS, 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Maddesi hükmüne dayalı iptal davası olduğu, İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerinde düzenleme altına alınan tasarrufun iptali davalarından farklı olarak alacağa ilişkin herhangi bir takip başlatılmış olması ne kanun hükmünde ne de yüksek mahkeme kararlarında şart olarak aranmadığını, icra takibi başlatılmadan iptal davası açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddi yönündeki hükmün açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2022/478 (E) 2022/502 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK m.19) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; temlik eden Türkiye Finans Katılım Bankası AŞ ile dava dışı Burak Boru ve Demir Mamüller San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 23.08.2012 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, davalı T6'nın genel kredi sözleşmelerinde aval veren olarak müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine üzerine borçlu şirket ve kefilleri aleyhine İstanbul 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/18121 E....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır .Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda, dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılmıştır. Davacı ile davalı ......
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir. 7- Somut uyuşmazlıkta dava, TBK'nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğuna göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi...
Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir. Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, dava konusu tasarrufun borçlu ile borçlunun maksadını bilen davalı 3. kişi arasında yapıldığı, davalı 3. Kişinin savunmasını ispatlayamadığı, esasen bu şekilde bir temlikin mutad ödeme olmaması nedeniyle İİK 279/2 madde karşısında geçersiz olduğu, temlikin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı ve muvazaaya dayalı olması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu Bursa İli .... İlçesi, ..... Mahallesi, ... Ada, 12 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalıya 9.10.2007 tarihinde satışına ilişkin tasarrufun Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2007/11199 sayılı talep dosyasındaki alacak ve feriyle sınırlı olmak kaydıyla iptaline, davacının haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....