Sayılı dosyasından önce olduğunu, bu itibarla da iş bu davada muvazaa iddiasında bulunarak tasarrufun iptaline karar verilmesi fuzuli olacağından davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, bu itibarla Adana 12. İcra Müdürlüğü 2012/2311- 2313 E. Adana 3. İcra Müdürlüğü 2012/4387 E. Adana 9. İcra Müdürlüğü 2012/4397 E. Dosyalar yönünden muvazaaya dayalı tasarrufun iptali için TBK Madde 19 gereğince Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/306 E. Sayılı davası açıldığını, davalı T3 adına kayıtlı veya miras yolu ile intikal edecek tüm menkul ve gayrimenkuller adına Ceyhan İcra Müdürlüğü'nün 2012/2873 E. Sayılı dosyasından haciz işlemi tesis edildiğini, davalı müvekkili adına yapılan tescil ilamı boşanma kararına istinaden değil, boşanma kararı kapsamında açılan Adana 3....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
in 22.11.2010 tarihinde işlediği haksız fiil sonucu öldüğünü, bu nedenle 1.12.2010 tarihinde maddi manevi tazminat davası açtıklarını, dava konusu tasarrufların hükmedilecek tazminatı karşılıksız bırakmak amacıyla yapıldığını belirterek BK 18.madde gereğince muvazaalı satışların iptalini talep etmiştir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur....
HD. 2019/1592 E sayılı kararında belirtildiği üzere taşınmazın boşanma davası devam ederken borçlunun annesine devrine ilişkin muvazalı işlemin iptaline ilişkin talebi bakımından tapu kaydının iptali ve tescili yönünde değil İİK 283/1 hükmü gereğince tasarrufun iptali bakımından yargılama yapılması gerektiğine hükmedildiği, haciz kararına itirazı değerlendiren Konya BAM 3.HD. 2020/1256 E sayılı dosyasında iş bu davayı tasarrufun iptali olarak nitelendirdiği dikkate alınarak TBK 19 bakımından tasarrufun iptaline ilişkin mahkememizce hukuki nitelendirme yapılarak yargılamaya devam olunmuştur. Davacının dayanağı Konya 2. Aile Mahkemesinin 2019/579 E sayılı dosyasında açılan katkı payı davası ile Konya 3. Aile Mahkemesinin 2019/1165 E sayılı dosyasındaki boşanma davasında davacı lehine hükmedilen nafaka, maddi ve manevi tazminat davaları olup boşanma davasının sonuçlandığı ancak kesinleşmediği anlaşılmaktadır....
Maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 19 gereği muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi içinse, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması yanında, borçlu hakkında icra takibi başlatılması, icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde de İİK'nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılıp değerlendirilmelidir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası mı? yoksa TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası mı? olduğu konusunda herhangi bir somut belirlemede bulunmaksızın yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Oysa bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Hükmüne uyulan bozma ilamında, davanın İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, borçlu davalı ... tarafından taşınmazın diğer davalı ...’a satış tarihinin 19.06.2002, dava tarihinin ise 12.03.2009 olduğu, İİK'nin 284. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılmasının öngörüldüğü, sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerektiğinden mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığına değinilmiştir....
Bu durumda, genel kural olan HMK 6. madde hükmü olaya uygulanmalıdır. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Öyleyse, tasarrufun iptali davalarında yetkili mahkeme, davalı veya davalıların yerleşim yeri mahkemesidir. Borçlu ile üçüncü kişinin yerleşim yerleri farklı ise, iptal davası, davalılardan birinin yerleşim yerinde de açılabilir. (Benzer yönde Yargıtay 17....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK.' nın 19.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....