Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesinin 20.12.2015 tarihinde icra edilecek 4. olağan genel kurulun yapılmasına ilişkin şube yönetim kurulu kararının ve 4. olağan kurulun yapılmasına yönelik tüm işlemlerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve iptalini, ayrıca S.... Şebesinin 03.09.2014 tarihinde yapılmış 4. olağan genel kurulunun iptali ve genel kurulu yapma ve genel kurula kadar sendikayı yönetmek üzere kayyım atanmasının şayet genel kurul yapılırsa yapılacak genel kurulun iptali ile genel kurulun kanun ve tüzük hükümleri gereğince en kısa zamanda toplamak ve bu tarihe kadar sendikayı yönetmek için kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

    Davalı vekili, 07/04/2012 tarihli genel kurul ile ilgili dava devam ederken 12/04/2014 tarihinde ayrı bir genel kurul toplantısı yapıldığını, bu toplantıda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçildiğini, bir kısım kooperatif üyelerince açılan 12/04/2014 tarihli genel kurulun iptaline ilişkin davanın reddedilerek kesinleştiğini, davalı - kooperatifte organ eksikliği bulunmadığını, mevcut yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili bulunduğunu, söz konusu davalıya kayyım atama şartlarının oluşmadığını, yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davası açılamayacağını, yönetim kurulunun toplantıya çağrı kararının iptali yetkisinin genel kurula ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....

      Anılan genel kurul tarihinden sonra 04/01/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında esas sözleşmenin 10. maddesinde yer alan yönetim kurulu üye sayısı hangi ortakların temsilcilerinden seçileceğine ilişkin herhangi bir ayrım yapılmadan 6 üyeden oluştuğu kabul edilerek 10. madde değiştirilmiş, karar oy birliğiyle alınmıştır. 04/01/2018 tarihli anılan genel kurul karar tarihinden sonra işbu dava konusu 08/03/2018 tarihli genel kurulda yönetim kurulu üye sayısı 6 kişiden 7 kişiye çıkarılmış, tüm oyların temsil edildiği genel kurulda alınan karar oy birliğiyle alınmıştır. İşbu dava konusu genel kurul kararı kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, adaba aykırı olmadığı gibi imkansız olması durumu da söz konusu olmadığından butlan yaptırımına tabi değildir. Bu durumda genel kurul kararının iptali hükümlerinin incelenmesi gerekir....

      Anılan genel kurul tarihinden sonra 04/01/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında esas sözleşmenin 10. maddesinde yer alan yönetim kurulu üye sayısı hangi ortakların temsilcilerinden seçileceğine ilişkin herhangi bir ayrım yapılmadan 6 üyeden oluştuğu kabul edilerek 10. madde değiştirilmiş, karar oy birliğiyle alınmıştır. 04/01/2018 tarihli anılan genel kurul karar tarihinden sonra işbu dava konusu 08/03/2018 tarihli genel kurulda yönetim kurulu üye sayısı 6 kişiden 7 kişiye çıkarılmış, tüm oyların temsil edildiği genel kurulda alınan karar oy birliğiyle alınmıştır. İşbu dava konusu genel kurul kararı kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, adaba aykırı olmadığı gibi imkansız olması durumu da söz konusu olmadığından butlan yaptırımına tabi değildir. Bu durumda genel kurul kararının iptali hükümlerinin incelenmesi gerekir....

        söylenebileceği, davalının davacı pay sahibinin kendisinin de yönetim kurulu üyesi olduğu ve ücret aldığı dönemlere ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, dava açmadığını: ancak kendisi dışında pay sahipleri yönetim kurulu üyesi olup ücret aldığında dava açtığını ve bunun çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceğini savunduğu, bir genel kurul kararının iptalinin ancak bir dava yoluyla ileri sürülebileceği, iptal davası ile genel kurulda alınan tüm kararların iptali talep edilebileceği gibi bir ya da birkaç kararın da iptali talep edilebileceği, bu anlamda her genel kurul kararının birbirinden bağımsız olduğu, davacının daha önceki yıllarda genel kurul kararlarına muhalif kalmamış olmasının dava konusu genel kurul kararı için sahip olduğu iptal davası açma hakkını ortadan kaldırmayacağı, nitekim dava konusu şirketin 2013 yılına ait genel kurul toplantısında yönetim kuruluna ödenecek ücretlere ilişkin aldığı kararın iptaline ilişkin yerel mahkemece verilen red kararının...

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; genel kurul kararların iptali davası 1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nun 53. maddesine göre, 1 aylık hak düşürücü süreye tabi iken, yokluğu talebinin hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, salt çağrı usulsüzlüğünün genel kurul kararlarının yokluğu sonucunu doğurmayacağı, genel kurulun 5/d maddesinde, ayrıca bir yönetim kurulu kararına gerek olmaksızın, yönetim kurulunun kooperatifin taşınmazları üzerinde tasarrufta bulunmaya dair genel kurul kararının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/6. ve 59/son maddelerindeki emredici hükümlere aykırı olması nedeniyle butlan yaptırımına tabi olduğu, yine 5/d maddesinde alınan yönetim kurulu üyelerine daire satışına ilişkin kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/6. maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin ticari muamele yasağı kapsamında olduğu, diğer kararların iptali kabil nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen...

          Uyuşmazlık, kooperatif yönetim kurulu üyesi olan davacının ibra edilmemesine ilişkin genel kurul kararının iptali gerekip gerekmediği, davacının iptal davası açmakta hukuki yararı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu genel kurulda, yönetim kurulu üyelerinin ibraları da oylanmıştır. Ancak bu karar henüz uygulanabilir nitelikte bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun için, genel kurulun sorumluluk davası açılmasına karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul karar iptalinin haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edilebilmesi mümkün değildir....

            Uyuşmazlık, kooperatif yönetim kurulu üyesi olan davacının ibra edilmemesine ilişkin genel kurul kararının iptali gerekip gerekmediği, davacının iptal davası açmakta hukuki yararı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu genel kurulda, yönetim kurulu üyelerinin ibraları da oylanmıştır. Ancak bu karar henüz uygulanabilir nitelikte bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun için, genel kurulun sorumluluk davası açılmasına karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul karar iptalinin haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edilebilmesi mümkün değildir....

            İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, davalı --- genel kurul kararının --- iptali istemlidir. ---- Maddesi aynı doğrultuda olup ortakların en az ---- gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklif vermesi halinde gündeme madde eklenebilecektir. ------- kanuna, ana sözleşmeye, iyiniyet kurallarına aykırı yönetim kurulu kararının iptali talep edilmiş, görüşülmüş,yönetim kurulunun yaptığı müraacatın --- red oyu ile iptaline karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti -----yasaya göre tapu almak için yapılacak başvurunun yapının kullanım şekline uygun olması gerektiğini; yönetim kurulu kararının bu bakımdan kanuna uygun olduğunu, kanuna uygun bir yönetim kurulu kararının da---- Maddenin iptal edilebileceğini mütalaa etmiştir Bilirkişi heyetinin bildirdiği görüş isabetli bulunmamıştır....

              de talep edilmesi de menfaat eksikliği sebebiyle kabul edilemeyeceğini, genel kurul kararının yönetim kurul üyelerinin onaylanmasına ilişkin olup TTK m. 363 gereği genel kurul kararlarının, konu üyelerinin seçimindeki aykırılığın konusunun ancak yönetim kurulu kararları olabileceği Yargıtay ......

                UYAP Entegrasyonu