Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönetim kurulu kararının iptali sebebinin yönetim kurulu ile davacı arasında yapılan sözleşmede belirlenen değerin az bulunmasına ilişkin olduğu, genel kurul kararında bu hususun açıkça belirtildiği, davacının şartlı üyeliğine bir itiraz olmadığı, buna göre genel kurul kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacının kooperatif üyeliğine alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile ilgili genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2013/431 Esas KARAR NO : 2021/316 ##### DAVA : Yönetim Kurulu Kararının İptali DAVA TARİHİ : 24/06/2013 DAVA : Şirket Olağanüste Genel Kurul Toplantısında Alınan Kararların İptali DAVA TARİHİ : 24/06/2013 KARAR TARİHİ : 21/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Olağanüste Genel Kurul Toplantısında Alınan Kararların İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin hissedarları olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu usul ve yasaya aykırı biçimde sermaye artırımı konusunda genel kurul toplantısı yapmaya karar verdiğini, karar alınması için gerekli nisabın sağlanmadığını, şirket sermayesi genel kurul toplantısında doğru biçimde temsil edilmeyeceğinin usul ve yasaya aykırı olarak alınan yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin sermayesinin %75'nin kime...

      nın yönetim kurulu asıl üyeliğine seçilmesi yönünden İPTALİNE, ...gündem maddesi ile alınan kararların iptali ile ilgili fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, .........'nın yönetim kurulu asıl üyeliğine seçilmesine ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesi karşısında "............'nın genel kurul anında genel kurula katılma, seçilme hakkı bulunmadığından genel kurulda seçilmediğinin tespiti" yönündeki talep konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, "Yönetim kurulu asıl üyesi olarak ana sözleşmenin ...... maddesine göre kendisinden sonra en çok oy alanın seçilmiş olduğunun tespiti" talebinin REDDİNE.." karar verildiği, ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin ..............

        /d maddesinde alınan yönetim kurulu üyelerine daire satışına ilişkin kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/.... maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin ticari muamele yasağı kapsamında olduğu, diğer kararların iptali kabil nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, genel kurulunun .../d maddesindeki, genel kurula yönetim kurulu kararı alınmaksızın işlem yapabilme yetkisi verilmesine ilişkin karar ile yönetim kurulu üyelerinin kendilerine daire satışı yapılabilmesine ilişkin alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespitine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...)Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, genel kurul karalarının iptali istemine ilişkindir....

          nin kurucu ve tek ortağı iken, şirketteki hisselerinin, sahte genel kurul ve yönetim kurulu kararları eski eşinin arkadaşı olan davalıya devredildiği iddiası ile hisse devrine dayanak genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının ve hisse devir işlemlerinin iptalini talep etmiştir. Hisse devir işleminin iptaline yönelik dava, iş bu dosyanın tefrik edildiği mahkememizin ... esas sayılı dosyasında derdest bulunmaktadır. Davacının hem Genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali ve hem de hisse devir işleminin iptali taleplerini davalı ...'e karşı açtığı, dava dışı şirketin genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali talebi bakımından hasım gösterilmediği anlaşıldığından, bu talepler tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilmiştir. TTK'nun 445 maddesine dayalı genel kurul kararının iptali ve 391 maddesine dayalı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti talepleri bakımından husumetin şirkete yöneltilmesi gerekmektedir....

            Somut olayda, davacının 19.04.2002 tarihli yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiği, bu kararın iptali için açılan davanın (bozma geçirerek) devamı sırasında 16.04.2006 tarihli genel kurulda ihracın kendiliğinden görüşülerek kabulüne dair şahsi nitelikte karar alındığı görülmektedir. Süresi içinde işbu dava açılmış olup, davacı genel kurula itiraz yoluna başvurmamıştır. Yönetim kurulu haklarında ihraç kararı alınan ortakların durumunun görüşülmesini kendiğinden gündeme almış olup, anılan genel kurulda bu konu görüşülmüş ve davacı hakkındaki ihraç kararı onaylanmıştır. Davacının hukuki durumu, yukarıda belirtilen yasa ve anasözleşme hükümlerindeki düzenlemeye tamamen uymamaktadır. Ne var ki, ortada ihracı onaylayan bir genel kurul kararı da bulunmaktadır. İşbu dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır....

              iptali gerektiğini, gündemin 4.maddesinde alınan yönetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibrası kararının iptali gerektiğini, yönetim kurulu başkanı ...'...

                Buna göre ortada ihracı onaylayan bir genel kurul kararının bulunmasına ve davanın da genel kurul kararından önce açılmış olmasına göre, artık davanın yönetim kurulu kararının iptali davası olarak görülmesi mümkün olmadığından, yönetim kurulunun ihraç kararını 06.06.2010 tarihli genel kurulda onaylayan kararın iptali davası olarak bakılması ve yönetim kurulunun ihracına dayanak ihtarnamelerin değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekir. Dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde, süresi içinde dava açan ve genel kurula itiraz hakkını kullanmak istemeyen davacının durumu haksız yere ağırlaşmış olacaktır. Mahkemece de bu ihtarnameler değerlendirilerek sonuca gidildiğine göre davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alındığının ve sonuçlandırıldığının, genel kurul kararının iptali isteminin reddedildiğinin kabulü gerekir....

                  Davacı tarafça genel kurulun hayali üyeler ile yapıldığı, denetim kurulunun usulsüz oluşturulduğu, kooperatif başkanının zimmet suçundan dolayı yargılandığı, bilançonun hayali bir bilanço olduğu iddiası ile dava açılmış, alınan bilirkişi raporunda uyuşmazlığın denetçiler ile yönetim kurulu üyeleri arasında akrabalık bağı olup olmadığı noktasında toplandığı, 2011/01 nolu tebliğe göre denetçilerin yönetim kurulu üyeleri ile akraba olamayacağının öngörüldüğünü, denetim kurulu asıl üyeliğine seçilen üyelerin "damat" olduklarının tespiti halinde genel kurul kararının iptalinin gerektirecek bir durum olmadığı, her iki denetçinin "damat" olduğunun tespiti durumunda denetçi asil üye seçiminin maddesinin iptali gerekeceği, yedek üyelerin görevine devam edebileceği, bir denetçinin akraba olduğunun tespiti halinde o üyenin üyeliğinin iptal edilerek yerine yedek üye gelebileceği kanaati bildirilmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile 30/11/2019 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir...

                  Davacının istemi genel kurul kararında verilen yetkiye dayalı olarak alınan yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 33. maddesinin birinci fıkrasında kat malikleri kurulunca verilen karara razı olmayanların mahkemeye başvurarak hakimin müdahalesini isteyebileceği hükme bağlanmış olup, yönetim kurulunca alınan kararların iptali için doğrudan mahkemeye başvurulacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu