Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yasal sürede açılmadığını, genel kurul kararının iptaline yönelik davanın 1 aylık süre içinde açılması gerektiğini, genel kurul kararından 32 gün sonra açıldığını, genel kurulun usulüne uygun yapıldığını, davacıların genel kurula katılmadıklarını, katılmış olsalar bile toplantı ve karar nisabıni etkileyecek sayıda olmadıklarını, davacıların genel kurulun gündeminde olmaması gerekçesiyle kararın iptalini istemelerinin iyi niyetli olmadığını, kooperatif üyelerince ödenmesi gereken aylık veya yıllık aidat belirlenmesinin genel kurulun görevi olduğunu, genel kurula sunulan yönetim kurulu faaliyet raporunda görüleceği üzere kooperatifin kanuni takip safhasına gelmiş Denizbank'a 1.044.000,00-TL borcu olduğunu, yüklenici ve diğer kişilere 1.696.000,00-TL borcu bulunduğunu, ayrıca kira, personel gideri, huzur hakkı, avukat ve muhasebeci ücreti gibi zaruri harcamaların yapılması gerektiğini, buna karşılık kooperatifin tek bir lirasının olmadığını...

    Kararı, davacılar vekili, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 05.02.2006 tarihli genel kurul kararının 12. maddesinde kooperatife yeni alınacak ortaklardan, 2005 yılında kooperatife yeni alınan ortakların ödediğinin (80 m²'likler için 7.000,00 YTL, 60 m²'likler için 5.250,00 YTL) üstünde para alınması kararlaştırılmış, bu karardan sonra da yönetim kurulunca davacıların ödediği bedeller ile davacılar üye kaydedilmiştir. Yönetim kurulunun, genel kurul kararına istinaden yapmış olduğu üye kabul işlemleri, taraflar arasında sözleşme niteliğinde bulunup, genel kurul kararına da uygundur. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, genel kurul kararına yanlış anlam verilerek yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ödeme emrine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu, davacının, 41 ve 42 numaralı bitişik iki parsel için iki ayrı ortaklığı bulunduğu ve tapu maliki olduğu, davacının iki ayrı ortaklığı sözkonusu olduğundan eşitlik prensibi gereği iki ayrı ortaklık için iki ayrı aidat ödemesi gerektiği, ....04.2007 tarihinde gerçekleştirilen 2006 yılı olağan genel kurul kararıyla ödemesinin tek parsel için yapılmasının kararlaştırıldığı ve bunun karşılığında davacının da noter taahhütnamesinde 4243 ada 41-42 parsellerde bulunan hissesi üzerinde mevcut binanın dışında herhangi bir inşaat yapmayacağını ve evin etrafını yeşil alan olarak bırakacağını taahhüt ettiği, ....06.2010 tarihli genel kurul kararı ile davacının, arsaların ortasına ev yaptığı anlaşıldığından ve 41 parsel kooperatifçe yeşil alan olarak kullanılamadığından 2006 yılı genel kurulu kararının yerine getirilemediği, Haziran...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda genel kurul kararının iptali, ihracın iptali, menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Öte yandan, davacılarca, ihraca esas ihtarnamelerden ilki ya da ikisi tebliğ edildikten sonra menfi tespit davası açılmış ise, kooperatifçe bu davanın sonucu beklenmeden, ortak hakkında ikinci ihtarın keşide edilmemesi ya da ihraç kararı alınmaması gerekir. Eğer, menfi tespit davasının varlığına rağmen ikinci ihtar tebliğ edilmiş ve ihtarnamelerde yazılı borcu ödemediğinden bahisle üye hakkında ihraç kararı alınmışsa, alınan ihraç kararı geçersiz bulunmaktadır. Ancak, menfi tespit davasının ihraç kararının alınmasından sonra açılması halinde dahi, bu durumda da, davacılara gönderilen ihtarnamelerde yazılı borcun doğru olup olmadığı hususu, menfi tespit davasının sonucunda verilecek karar ile belirleneceğinden, mahkemece anılan dava dosyasının ihraç kararının iptali davası için bekletici sorun kabul edilmesi, anılan davada verilen karar kesinleştikten sonra ihraç kararının iptali davasının karara bağlanması gerekmektedir....

            Öte yandan, davacılarca, ihraca esas ihtarnamelerden ilki ya da ikisi tebliğ edildikten sonra menfi tespit davası açılmış ise, kooperatifçe bu davanın sonucu beklenmeden, ortak hakkında ikinci ihtarın keşide edilmemesi ya da ihraç kararı alınmaması gerekir. Eğer, menfi tespit davasının varlığına rağmen ikinci ihtar tebliğ edilmiş ve ihtarnamelerde yazılı borcu ödemediğinden bahisle üye hakkında ihraç kararı alınmışsa, alınan ihraç kararı geçersiz bulunmaktadır. Ancak, menfi tespit davasının ihraç kararının alınmasından sonra açılması halinde dahi, bu durumda da, davacılara gönderilen ihtarnamelerde yazılı borcun doğru olup olmadığı hususu, menfi tespit davasının sonucunda verilecek karar ile belirleneceğinden, mahkemece anılan dava dosyasının ihraç kararının iptali davası için bekletici sorun kabul edilmesi, anılan davada verilen karar kesinleştikten sonra ihraç kararının iptali davasının karara bağlanması gerekmektedir....

            Mahkemece her ne kadar istemler birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, diğer istemler bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Ancak somut olayda, ihraç kararının iptali kararı davalı tarafça temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, diğer istemler yönünden davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır. Mahkemece, menfi tespit ve daire teslimi bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporu hüküm kurmaya yeterli olmayıp, subjektif değerlendirmeler içermekte ve eksik incelemeye dayanmaktadır....

              yöneticilerin kendi ibralarında oy kullandıklarını, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin vekaleten oy kullandıklarını, genel kurullarda kararlaştırılan sayıların üzerinde ortak kaydedildiğini ileri sürerek, 15.06.2003 tarihli genel kurul kararının ve bu karara dayanarak taraflarına tebliğ edilen borç ihtarlarının iptaline karar verilmesini, kooperatifin bütün hesaplarına el konularak yed'iemin hakem kuruluna devredilmesini talep ve dava etmişlerdir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/65 Esas KARAR NO:2023/837 DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ: 25/01/2023 KARAR TARİHİ: 25/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ----- tarihli -------- gündem 3....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatife 23.12.2012 tarihli genel kurul kararı gereğince bono verdiğini, fakat senetlerin ne için alındığının kendilerine açıklanmadığını ileri sürerek, davalı kooperatife vermiş olduğu senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetlerin genel kurul kararı gereğince, arsa sahibiyle yapılacak protokole istinaden alındığını, diğer üyelerden de aynı şekilde senet alındığını, kararın alındığı genel kurula davacının da katıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu