Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına karar verilmesi talepli dava açıldığını, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından olağanüstü genel kurul toplantısı yapmakla görevlendirilen kayyım tarafından 16/05/2022 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, yapılan toplantının usulüne uygun tebliğ ile bildirilmediğini, müvekkilinin yaşadığı yurt dışı adresi yerine müvekkili ile ilgili olmayan başka bir adrese tebligat yapıldığını, bu hususla ilgili mahkememize 2022/956 E. sayılı dosyası ile 16/05/2022 tarihli genel kurul kararlarının iptali talepli dava açıldığını, müvekkilinin yokluğunda yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında müvekkilinin müdürlük yetkisinin kaldırıldığını ve davalı şirkete müdür olarak azınlık ortak ........'un atanmasına karar verildiğini, azınlık ortak ........'...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mütevelli Heyeti Daimi Üyeliğinin Tespiti Ve Olağan Genel Kurul Kararının İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      Davacı vekili, mevcut menfi tespit davasında davacının borçlu olmadığı parayı cebir icra kanalıyla ödediğini, İİK m.72‘de "Borçlu, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı almamış ve borç da Ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir” düzenlemesi gereği mevcut olan menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek yargılamaya devam olunması talebinin taraflarınca zaruri olduğunu, açılmış olan menfi tespit davası devam ederken borçlu tarafından takip konusu mahsuben ödeme yapılmış olması halinde Mahkemece İİK m.72/VI uyarınca ödenen miktar yönünden islirdata (paranın geri alınmasına) karar verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Davacı vekili 04.03.2021 havale tarihli dilekçesi ile davacı kooperatife ait ticari defterlerin bulunduğu adresi bildirmiştir, Kooperatif üye kayıt defterinde davalı 47. Sayfada kayıtlı bulunmakta olup, üyelikten çıkış tarihi 20.06.2013 olarak yazılıdır....

        nin olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, toplantıda alınan kararların iptali gerektiğini, İstanbul ... Noterliğinin 07/08/2016 tarih ve ... Y. numaralı ihtarnamesi ile hukuki ve cezai sorumlulukların daha fazla derinleşmemesi bakımından tek kişilik bir olağanüstü genel kurul ve benzeri girişimlere derhal son vermelerinin ihtar edildiğini, ancak ... Ltd. Şti.' nin bina sahibi bulunduğu ve tek işletmesi olan ... Hastanesi'nin ruhsatı ile birlikte tüm haklarından feragat edecek şekilde ... A.Ş.'ne devrine olanak sağlayacak genel kurul kararlarının alındığını, elde edilecek gelirin ne suretle sarf edileceğinin belirsiz olduğunu, bu işlemin şirketi ve şirket alacaklılarını zarara sokacağını, hastane binası üzerindeki tüm hakların arsa sahibi ... Vakfı'na hibe edilmesine dair genel kurul kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, öncelikle olağanüstü genel kurul kararlarının icrasının durdurulmasına, İstanbul 12....

          Davalı yan, 15.05.2009 tarihinde genel kurul kararının iptali istemiyle açtığı davada talebini ıslahla değiştirmiş ve genel kurulda alınan bu karardan sorumlu olmayacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. ... 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen, 17.06.2010 tarih, 2009/318-2010/340 esas ve karar sayılı kararı ile "...genel kurul kararları iptal edilmedikçe veya yok hükmünde sayılmadığı müddetçe kooperatifin tüm üyeleri için bağlayıcı olduğu, alınan kararların kooperatif üyesi olduğunda uyuşmazlık bulunmayan davacıyı da bağlayacağı, genel kurul kararının davacıyı bağlamayacağı yolundaki tespit isteminin reddine karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

            Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava, üyelikten ihraca ilişkin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davacının ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı 2009/139 esas sayılı menfi tesbit davasının sonucunda verilecek karar işbu davanın sonucunu etkileyeceğinden menfi tesbit davasının sonucu beklenmeden karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/277 Esas KARAR NO : 2018/456 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 02/05/2017 KARAR TARİHİ : 08/06/2018 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili davacının , davalı kooperatif üyesi olduğunu, davalı kooperatifin ... tarihinde Antalya Şoförler Odası toplantı salonunda yapılan 2016 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında hazır bulunduğunu, usul ve yasaya aykırı olan genel kurulun ve alınan kararların iptalini talep zorunluluğu doğduğunu, davalı kooperatif genel kurulu için hazırlanan hazirun listesi usul ve kanuna aykırı olduğunu, Genel kurula esas ......

                Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklı menfi tespit davasıdır. Kooperatifler genel kurul kararları ile aidat toplar ve üyelerinden genel kurula dayanmayan herhangi bir bedel talep edemezler. Davacı üyenin borcu ancak genel kurul kararları ile belirlenir. Buna göre kooperatif genel kurullar tarafından belirlenen aidat miktarlarını davacı üyede genel kurul uyarınca belirlenen aidatları ödediğini ispat eder. Bu nedenle mahkemece genel kurul kararları kooperatiften celp edilip, celp edilemeyenlerde Çevre BakanlığIndan temin edilerek kooperatifin kuruluşundan bu yana toplaması gereken aidat miktarları ile davacının ödemeleri karşılaştırılarak davacı üyenin TBK 88. ve 120. maddeleri ile faiz konusundaki emredici hükümler nazara alınarak anapara ve faiz borcu belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2013/63 Esas KARAR NO : 2022/779 DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali İstemli DAVA TARİHİ : 18/02/2013 KARAR TARİHİ : 30/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali İstemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, 20.01.2013 tarihli genel kurul kararlarının Kanun, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptali gerektiğini, zira; Yönetim kurulu ve denetim kurulu raporları ile bilanço, gelir gider cetvellerinin ortakların tetkikine sunulmadan gerçekleştirilen genel kurul toplantısının, müvekkilinin bilgi edinme hakkını ihlal ettiğinden iptali gerektiğini, ayrıca denetim kurulu yıllık çalışma raporunun da müvekkilime tebliğ edilmediğini, 20.01.2013 tarihli bilançonun müvekkilinin bilgisine ulaştırılmaması durumunun, genel kurul kararlarının yasaya aykırı hale getirdiğini, müvekkilinin bilanço...

                    Dosya içeriğinden, davalı kooperatifin, aidat alacağının tahsili amacıyla davacı ortakları aleyhine takip başlattığı, davacıların itirazı üzerine duran takiplerin canlandırılması amacıyla eldeki menfi tespit davasından önce davalı kooperatifçe davacı ...aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/98 Esas, davacı ... aleyhine aynı mahkemenin 2009/100 Esas sayılı dosyalarında itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacılar, eldeki itirazın iptali davasında, takip konusu dosyalardaki borç nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini istemektedirler. İlamsız takibe karşı süresinde itirazda bulunan borçlunun itirazı üzerine takibin durmuş olması nedeniyle buna rağmen menfi tespit davası açmada hukuki yararı yoktur. Keza, alacaklının itirazın iptali davası açmasından sonra da borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Çünkü, borçlu açılacak veya açılmış olan itirazın iptali davasında borçlu olmadığına dair savunmalarını ileri sürme olanağına sahiptir....

                      UYAP Entegrasyonu