Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dosyanın incelenmesinde; davacılar vekili, dava dilekçesinde 27.02.2010 tarihli genel kurul kararının iptali ile ayrıca menfi tespit talebinde bulunmuştur. ancak davacılar vekilince davacıların her biri hakkında menfi tespit isteminde bulunulduğu halde, dava açılırken sadece genel kurul kararının iptali istemine ilişkin tek başvuru harcı ile maktu harç yatırıldığı, menfi tespit istemine ilişkin olarak ise her bir davacı açısından harç yatırıldığına dair dosyada delil ya da belgeye rastlanmadığı anlaşılmıştır....

    Davaya konu alacağın varlığının ve miktarının belirlenmesi, buna göre de ihraç kararının yerinde olup olmadığının menfi tespit ve genel kurul iptali davalarının sonucuna göre belirleneceği gözönüne alındığında taraflar arasında görülen menfi tespit ve genel kurul iptali davalarının akibetinin araştırılması, gerektiğinde sonuçlarının beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuş olması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair nedenlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 07.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili, davanın bir aylık sürede açılmadığını, genel kurula katılan davacının alınan kararlara muhalefet şerhi koymadığını, genel kurulun 11. maddesi nazara alındığında menfi tespit isteminin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iptalini istediği genel kurulun 11. maddesinin oy birliği ile kabul edildiğini, TTK'nun 381. maddesindeki koşulların oluşmadığı, davacının, iptalini istediği genel kurul kararı aleyhine aleyhte oy kullanmadığı gerekçesiyle, davanın TTK'nun 381. maddesindeki yazılı iptal ön koşulları mevcut olmadığından reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava genel kurul kararının iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanun'unun 98. maddesinde; "Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır" hükmüne yer erilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif ihraç kararının iptali ve menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen menfi tespit davasının ise, reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Asıl davada, davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin yüklenicisi olan ... inşaat Turizm Limited Şirketi'nden 5 nolu dükkanı satın aldığını, kooperatifin, müvekkilini ortak olarak kabul ettiğini, ödenmeyen aidatların dayanağı olan 19.04.2005 tarihli genel kurul kararları aleyhine ... 2....

          Dava kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup mahkemece 05.04.2022 tarihinde verilen ara karar ile iptali istenen genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve bu ara karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır. Davanın kooperatif genel kurul kararının iptali davası olduğu, yürütmesinin durdurulmasına karar verilmeyen genel kurul kararına dayanarak kooperatif tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibinin bu davanın konusu olmadığı, davanın icra takibine dayanarak açılan menfi tespit davası olmaması sebebiyle de tedbir talebinin bu dosya kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu davanın konusu olmayan icra takibine yönelik tedbir talebiyle ilgili olarak HK'nın 389/1. maddesindeki şartların mevcut bulunmadığı sonucuna varılmakla; mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Hukuk Dairesince genel kurul kararının iptali istemi ile birlikte davacı menfi tespit talebinde bulunmuş ise de; esasen genel kurul kararının iptalini talep etmesi aidat borcunun talep edildiği miktar kadar olmadığı iddiasına dayandığı ve ihraç kararının da iptaline karar verilmiş olduğu, menfi tespit davasının konusuz kalıp, bu talep hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesinin doğru olduğu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ihraç kararının alındığı genel kurul kararının iptali ile kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi uyarınca mahkemece davacının her bir talebi konusunda ayrı ayrı karar verilmelidir. Davacı tarafından menfi tespit talebine ilişkin yargılama aşamasında harç ikmal edildiği halde bu talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır....

              ın seçimleriyle ilgili genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iptalini istediği genel kurul toplantısının 14.04.2009 tarihli genel kurul olduğunu, dava tarihi itibarıyla bir aylık dava açma süresinin kaçırılmış olduğunu, genel kurul kararları ve yapılan seçimlerde kanuna aykırılık olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kooperatif bilançosuna göre 11.04.2009 günlü genel kurulda herbir ortağın 8.000,00 TL ödemesine ilişkin kararın yasa ve anasözleşmeye uygun olduğu, iptalini gerektirecek bir durum olmadığı, davacının bu bedeli ödediği ve kooperatife borcu olmadığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, yeni seçilen denetim kurulu ve yönetim kurulu üyeleriyle davalık olmasının yasa ve anasözleşmeye aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, genel kurul kararının iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/38 Esas KARAR NO : 2021/551 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali ve Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 06/04/2010 KARAR TARİHİ : 17/09/2021 KAR. YAZ. TAR. : 28/09/2020 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali ve Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda: İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, davalı kooperatifin üyesi olduklarını; müvekkillerinden, ...-... ile ...-...'...

                  Mahkemece her ne kadar iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, menfi tespit istemi bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Ancak somut olayda, ihraç kararının iptali kararı davalı tarafça temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, menfi tespit istemi yönünden davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır....

                    Davalı kooperatif vekili, genel kurul iptal davasının süresinde açılmadığını savunmuş, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, genel kurul kararının iptali davasının süresinde açılmadığı, davacının üyeliğinin devam ettiği, ancak bina giderlerinden davalı ...’ın müteselsilen sorumlu olduğu gerekçeleriyle, genel kurul kararının iptali ve menfi tespit istemlerinin reddine, bina tamiratı, boya ve ortak giderlerden davalı ...’ın müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.60 TL. onama ilam harcının temyiz eden taraftan alınmasına, 3.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu