WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, davaya konu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/552 Esas sayılı dava dosyası içindeki belge örneklerine, bu dosyada alınan bilirkişi raporuna, iptali istenilen kararın alındığı genel kurul toplantı tutanağına, ticaret sicili kayıtlarına, genel kurul toplantısına çağrının ilan edildiği ticaret sicil gazetesi örneğine dayalı olarak 12.09.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında sermaye artırımına ilişkin kararın iptali istemiyle açılan davada Ankara 6....

    DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 27/02/2017 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ortağı olduğunu, 26.11.2016 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile sermaye artırımına gidildiğini, bu kararın usul ve yasa yönünden kanuna aykırı olduğunu, davacı haklarını çiğnemek ve müktesep hakları ihlal etmek amacıyla sermaye artırımına gidildiğini, ortak olmayanların hazirun cetvelinde ortak gibi gösterildiğini, usulsüz olarak hisselerin ......

      Somut olayda, davacının 19.04.2002 tarihli yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiği, bu kararın iptali için açılan davanın (bozma geçirerek) devamı sırasında 16.04.2006 tarihli genel kurulda ihracın kendiliğinden görüşülerek kabulüne dair şahsi nitelikte karar alındığı görülmektedir. Süresi içinde işbu dava açılmış olup, davacı genel kurula itiraz yoluna başvurmamıştır. Yönetim kurulu haklarında ihraç kararı alınan ortakların durumunun görüşülmesini kendiğinden gündeme almış olup, anılan genel kurulda bu konu görüşülmüş ve davacı hakkındaki ihraç kararı onaylanmıştır. Davacının hukuki durumu, yukarıda belirtilen yasa ve anasözleşme hükümlerindeki düzenlemeye tamamen uymamaktadır. Ne var ki, ortada ihracı onaylayan bir genel kurul kararı da bulunmaktadır. İşbu dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır....

        Davalı vekili, davacının tek başına ortağı olduğu kooperatifi davalı olarak göstererek sorumluluk davası açmasının mümkün olmadığını, ortakların 1/10’unun teklifi ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçiminin gündeme alınabileceğini, genel kurul kararının yasa ve anasözleşmeye aykırı olmadığını, davacının alınan kararlara karşı aykırı oy kullanarak muhalefetini tutanağa yazdırmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın genel kurul kararlarının iptali ve sorumluluk davası olduğu, sorumluluk davasının kooperatif hasım gösterilerek açılmasının mümkün olmadığı, genel kurul kararlarının iptalini isteyen davacının alınan kararlara karşı oy verdiği açık ve net olarak belirli olmadığı gibi, alınan genel kurul kararlarına karşı muhalefetini tutanağa geçirtmediği, bu nedenle de genel kurul toplantısında alınan kararların iptali hakkında dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, daha sonraki genel kurullarda 2014 yılı öncesi kârlarının dağıtımına karar verildiğinden kâr dağıtımı hakkındaki kararın iptali isteminin konusuz kaldığı, adi ortaklık sözleşmesine aykırılığın genel kurul kararlarının iptalini gerektirmeyeceği, genel müdür seçimi ile ilgili genel kurul kararının yönetim kurulu kararı ile aynı yönde olduğu, ayrıca genel kurulun en üst karar organı olması sebebiyle genel müdür atanmasına dair kararın iptali talebinin yerinde görülmediği, davalı şirket vekilinin toplantıda alınan kararlara etki ettiği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle kâr dağıtımı ile ilgili genel kurul kararının iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer kararların iptali isteminin reddine karar verilmiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2018/335 ESAS - 2021/22 KARAR DAVA KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tüfad İstanbul Şubesinde üye iken Orta Mah....

            Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ana sözleşmede asıl üyelik üyelik için aranan şartları taşıdığı, genel kurul toplantısının belirli maddelerinin iptalini talep etmiş ise de genel kurul kararlarının iptali için kurul toplantı tarihinden itibaren 30 gün içerisinde dava açılması gerektiği ancak davacı tarafın bu süreden sonra dava açtığı, ayrıca Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik'in 11/2. maddesi gereğince; birlik genel kuruluna genel kurul tarihinden en az 90 gün önce birliğe asıl üye olan ve birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getiren üyelerin katılabileceğinin belirtildiği, davacının yönetim kurulu kararı ile asıl üyeliğe alınmış olsa dahi karar tarihinin 03.10.2011 olması, genel kurul tarihinin ise 10.10.2011 tarihi olması nedeniyle yönetmelikte aranan en az 90 gün önce üye olma şartının sağlanamamış olması nedeniyle davacının yine de genel kurula çağrılmasının mümkün olmayacağı...

              Ancak somut olayda davacı, 10/04/2017 tarihli genel kurul toplantısının kanun veya esas sözleşme hükümlerine veya dürüstlük kuralına aykırı olduğuna dair herhangi bir iddia veya delil ileri sürmemektedir. Davacı genel kurul kararlarının iptali talebiyle açmış olduğu işbu davada şirket müdürü ve yönetim kurulu başkanının şirket aleyhine işlemler yaptığını, şirketi zarara uğrattıklarını, şirket mali yapısını ve faaliyetlerini denetlemesine izin verilmediğini ileri sürmektedir. Davacının ileri sürmüş olduğu bu hususlar genel kurul kararının iptalini talep etmesini gerektirecek nitelikte yasada aranan şartları taşımamaktadır. Zira davacının ileri sürmüş olduğu bu hususlar genel kurul kararının iptalini talep etme hakkını doğurmayıp, başka bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikteki taleplerdir. Genel kurul kararının iptali sebepleri yasada açıkça belirtilmiş olup bu sebepte somut olayda bulunmamaktadır....

                seçim işlemi yapılmamış olduğu hususunun sabit olduğu, her iki yan tanıklarınca da beyan edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile delege seçimlerinin iptaline; genel kurulun iptali davası bakımından; gerek genel kurul toplantısının yer, gün, saatinin toplantı tarihinden önce süresinde delegelere bildirilmediği, gerekse iki genel kurul arasındaki döneme ilişkin faaliyet ve hesap raporu ile denetim raporlarının delegelere ulaştırılmadığı, genel kurul salonunda bu raporlar okunsa bile incelemeye yeterli vakit bulunmaması nedeniyle yönetim ve denetim kurullarının faaliyetlerinin ibra edilip edilmemesi yönünden delegelerin sağlıklı iradesi oluşmayacağı, toplantı için yeterli sayıya ulaşıldığının yoklama yapılarak tespit edilmesi hâlinde genel kurul açılacağı, davalı tarafça sunulan divan tutanağında divan heyeti için kimlerin aday olduğu, kaç önerge verildiği, yapılan oylamanın oybirliği ile mi oy çokluğu ile mi kabul edildiği belirtilmeyip, çoğunluğun sağlandığı belirtilen genel kurul toplantısında...

                  DELİLLER VE GEREKÇE : Dava Genel Kurul kararının iptali davasıdır. Dosyanın ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E.-... K.sayılı, 10/12/2021 tarihli kararı ile " 6102 sayılı TTK 445. maddesi şu şekildedir: Madde 445- (1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler. Yukarıya metni alınan TTK 445 maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davaların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince görülmesi gerekmektedir. Buradaki yetki kuralı kamu düzeni ile ilgilidir ve davanın her aşamasında resen dikkate alınır. Bu nedenlerle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır." gerekçesi ile yetkisizlik kararı ile verilerek mahkememize tevzi olunmuş, yukarıdaki esasa kaydedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu