Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/695 E (2014 yılı Genel Kurul Karar İptali), Milas Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/138 E (2015 yılı Genel Kurul Karar İptali), Milas Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/139 E (2016 yılı Genel Kurul Karar İptali), Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/356 E (2017 yılı Genel Kurul Karar İptali), Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/486 E (2018 yılı Genel Kurul Karar İptali), Milas Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/885 E (2019 yılı Genel Kurul Karar İptali) sayılı davalarının açıldığını, davacının 2015 ve 2016 yıllarında yurt dışında yaptığı yoklukla malul/batıl genel kurullara istinaden aldığı kararların İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 2018/1722 E, 2019/2515 K ve 2018/1119 E, 2019/2562 K sayılı ilamları ile kesin olarak iptal edildiğini, 2017 yılı genel kurul kararının da Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/356 E, 2021/215 K sayılı kararı ile; 2014 yılı genel kurul kararının Milas 2....
taahhütlü mektupla bildirim yükümlülüğü de yerine getirilmiş olduğundan, 02.12.2021 tarihli Genel Kurul kararının iptali koşununun oluşmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....
GEREKÇE: Talep, şirket genel kurul kararının iptali davasında TTK'nın 449.maddesi uyarınca, 22/10/2021 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması ve şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkeme TTK.nın 449.md uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra sonra tedbir talebinin reddine karar vermiş ve bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur, Sicil kayıtlarına göre davalı şirket 3 ortaklı, 20.000-TL sermayeli toplam 800 adet hissenin 280 adedinin davacı adına kayıtlı olduğu ve davaya konu genel kurul kararlarının davacının olumsuz oyu sonucu oy çokluğu ile alındığı görülmüştür. TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/566 KARAR NO : 2021/1136 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 26/07/2019 KARAR TARİHİ : 08/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların davalı kooperatif üyesi olduklarını, kooperatif tarafından kendilerine ... (sonradan .....) ... Ada, ... Parsel, (... İmar adası ... imar parseli) sayılı taşınmazların tahsis edildiğini, bölgede yapılan imar uygulamaları nedeniyle tahsis konusu taşınmazlardan ... adına olanın parsel numarası ... Ada ... parsel ve ... adına olanın parsel numarası ... Ada ... parsel olarak değiştirilerek bu şekilde tapuya tescil edildiğini, bu taşınmazların başlangıçta ......
Dolayısıyla çağrısız genel kurul toplantısına bütün pay sahiplerinin veya temsilcilerinin hazır bulunması ve hiçbirinin toplantıya itirazda bulunmaması, çağrısız genel kurul toplantısında alınacak kararların kurucu unsurunu teşkil etmektedir. Herhangi bir pay sahibinin veya temsilcisinin toplantıda hazır bulunmaması ya da toplantıya itiraz etmesi hâlinde çağrısız genel kurul mevcut olmadığı için alınan kararlar yoklukla malûl hale gelecektir. Buna göre davacının davalı şirketin çağrısız genel kurul toplantısına katılmadığının ispatlanması halinde genel kurul kararları yoklukla malul hale gelecektir. Şirket Genel Kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti için herhangi bir hak düşürücü süre düzenlenmediği gibi yok hükmünde bir genel kurul kararı karşısında bunun yokluğunun tespit edilmesinin istenmesi hiçbir şekilde hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemez....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;...........tarafından yapılan 03/08/2014 tarihli olağan genel kurul toplantısının, gerek yapılış, gerek toplantıya davet şekli ve gerekse de karar alma şekli bakımından kanuna aykırı olduğunu beyan ederek; 03/08/2014 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, dava konusu ........ 03/08/2014 tarihinde yapılan kat malikleri olağan genel kurul kararının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kat malikleri kurulu kararlarının iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı ve vekili, davalı kooperatifin 22.08.2008 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifçe inşa edilen evlerde değişiklik yapılmasına dair alınan kararın, kooperatifin tasfiye halinde olması ve tasfiyeye yönelik işler dışında kaldığından yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....
İstinaf Sebepleri 1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 24.05.2016 tarihli genel kurul kararının neden hukuken ayakta olması gerektiği yönünde bir gerekçeyi tam olarak gösteremediğini, genel kurul kararları ile yapılan tahsis hakkının alacaklıların korunması ilkesine ve sermayenin korunması ilkesine aykırı olduğunu, genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerine aykırı karar alındığını, kararının kesin hükümsüzlüğe karar verilmesi gerektiğini, tanık ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tahsis hakkının devrine yönelik birinci genel kurul kararı ile ikinci genel kurul kararının içeriklerinin ve hukuki etkilerinin birbirinden tamamen farklı olduğunu, dolayısıyla ikinci genel kurul toplantısında alınan kararların geçersizliğinin ilk genel kurul toplantısında alınan tahsis hakkının devrine ilişkin genel kurul kararının ve buna bağlı olarak yapılan işlemlerin geçerliliğine...
GEREKÇE : Dava, genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespiti/iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacılar vekili özel bir istinaf nedeni bildirmediği için kamu düzenine ilişkin istinaf incelemesi yapılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.04.2014 tarih, 2013/11-1048 E. 2014/430 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere anonim şirket genel kurul kararlarının hükümsüzlük halleri, iptal, yokluk ve butlan olarak iki alt kategoride ele alınabilir. Genel kurul kararlarının iptali talebinde bulunabilmek için 6102 sayılı TTK’nın 445 ve 446.maddelerindeki sebep ve prosedürlerin varlığı dikkate alınır. Anonim şirket genel kurul kararlarının butlan sebepleri ise Kanun’un 446.maddesinde örnekseme yöntemiyle sayılmıştır....
GEREKÇE : Dava, davalı şirketin 01.03.2018 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK.nun 445. maddesi hükmüne göre; kanun ve esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açılabilir. Dava tarihi itibariyle davanın yasal süresinde açıldığı, davacının davalı şirkette ortak olup dava açma hakkının da bulunduğu görülmüştür. Davacının 01.03.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında ilan edilen toplantı saatinde hazır olmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının toplantıya katılımının davalı tarafından engellenip engellenmediği, buna bağlı olarak genel kurul kararlarının iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususundadır. Davacı tarafından, daha önce şirkete gönderilen e-posta ile toplantıya katılacağının bildirildiği ileri sürülmüşse de, söz konusu e-postada davacının adı yer almamaktadır....