İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; genel kurul kararının iptali/butlanı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle "...davanın reddine...."şeklinde hüküm kurulmuştur. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; genel kurul kararının iptali/butlanı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle "...davanın reddine...."şeklinde hüküm kurulmuştur. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
- KARAR - Davacı vekili, ortağı olduğu davalı kooperatifin 05.06.2010 tarihli genel kurulunda yönetim ve denetim kurullarının ibrası için sunulan 31.12.2010 tarihli bilanço ve gelir gider tablosunun hileli ve ortakları yanıltmak için düzenlendiği iddiasıyla açtığı davanın muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle reddedildiğini, aynı hataların 10.06.2012 tarihli genel kuruldaki bilançoda da bulunduğunu, yönetim kurulunca muhalefetinin engellendiğini ileri sürerek, anılan genel kuruldaki yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaların yerinde olmadığını, bilanço ile gelir gider tablolarının süresinde ortakların incelenmesine sunulduğunu, genel kurul toplantısına katılarak söz almasının ve ret oyu kullanmasının muhalefet şerhi anlamına gelmediğini, önceki yıl bilançosunun hatalı olduğu varsayımı ile dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı şirketin 05.11.2021 tarihinde yapılan genel kurul kararının TTK'nın 445 ve devamı maddeleri uyarınca iptali istemine; istinaf başvurusu ise TTK'nın 449. maddesi gereğince, dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin dava sonuna kadar geri bırakılması yönünde verilen ara kararına itiraza ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK'nın 449. maddesine göre genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı şirketin 05.11.2021 tarihinde yapılan genel kurul kararının TTK'nın 445 ve devamı maddeleri uyarınca iptali istemine; istinaf başvurusu ise TTK'nın 449. maddesi gereğince, dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin dava sonuna kadar geri bırakılması yönünde verilen ara kararına itiraza ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK'nın 449. maddesine göre genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....
Davalı vekili, vekili vasıtasıyla toplantıya katılan davacının alınan kararlara olumsuz oy vererek muhalefeteni tutanağa geçirtmediğini, bu nedenle genel kurul kararlarının iptalini isteyemeyeceğini, genel kurul toplantısının yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Dava,12.05.2007 genel kurul toplantısının mutlak butlanla sakat olması sebebiyle geçersizliğinin tespiti ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2. maddesi, "Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4'ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır." hükmünü; aynı Kanun'un 51/1. maddesi ise "Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur" hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, "Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az 1/4'ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması gerekir....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 12/11/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan bilanço ve kar-zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin kararın butlanı olmadığı takdirde iptali, 2018-2019-2020 yıllarına ait karların geçmiş yıl zararına mahsup edilmesi ve yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. DELİLLER: Davalı şirketin sicil kaydı, davalı şirketin sicil dosyası, 12/11/2021 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, ticari defter ve belgeler , bilirkişi incelemesi. Davalı şirketin merkez adresi itibariyle mahkememiz yetkilidir. Genel kurul toplantı tarihi 12/11/2021 , dava tarihi de 10/02/2022 olması nedeniyle dava süresinde açılmıştır. Hazirun cetveli incelendiğinde, şirketin toplam payının 65000 adet olup, 23700 oya sahip...'un toplantıya katılmadığı, diğerlerinin ise bazıların asaleten bazılarının vekaleten toplantıya katıldığı görülmüştür....
Yargıtay başka bir kararında da genel kurul için çağrının da yasaya aykırı olması halinin tek başına genel kurul kararlarının iptaline neden olmadığını, alınan kararların yasaya esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunun ispat edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Zira --- yasaya aykırı olması halinin genel kurul kararlarının iptalini gerektirmediğine, ayrıca alınan kararların yasa ve esas sözleşme ya da iyi niyet kurallarına aykırı bulunması gerektiğine dair kararı mevcuttur”. Anlam itibariyle kanuna aykırılık, yokluk ve butlan hallerinin dışındaki hükümlere aykır: olan genel kurul kararlarıdır. Zira iptal davası, hukuken mevcut ve geçerli ancak sakat doğmuş olan bir genel kurul kararına karşı açılabilir. Mutlak emredici hükümlere aykırılıkta ortada şeklen bir genel kurul kararı yoktur ve dolayısıyla hükümsüzdür. Hükümsüz bir genel kurul kararının iptali değil hükümsüzlüğünün tespiti istenebilir....
Yargıtay başka bir kararında da genel kurul için çağrının da yasaya aykırı olması halinin tek başına genel kurul kararlarının iptaline neden olmadığını, alınan kararların yasaya esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunun ispat edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Zira --- yasaya aykırı olması halinin genel kurul kararlarının iptalini gerektirmediğine, ayrıca alınan kararların yasa ve esas sözleşme ya da iyi niyet kurallarına aykırı bulunması gerektiğine dair kararı mevcuttur”. Anlam itibariyle kanuna aykırılık, yokluk ve butlan hallerinin dışındaki hükümlere aykır: olan genel kurul kararlarıdır. Zira iptal davası, hukuken mevcut ve geçerli ancak sakat doğmuş olan bir genel kurul kararına karşı açılabilir. Mutlak emredici hükümlere aykırılıkta ortada şeklen bir genel kurul kararı yoktur ve dolayısıyla hükümsüzdür. Hükümsüz bir genel kurul kararının iptali değil hükümsüzlüğünün tespiti istenebilir....